Ülkemizde yasal olarak 16.000 ve gayri yasallarla birlikte 25.000 civarı olduğu bildirilen İnternet Cafe’cilerin İstanbul’daki organize olma çalışmalarında önemli bir tartışma başladı.
İnternet Cafe’ler, toplamda 1,5-2 milyar $’lık olduğu tahmin edilen iş hacimlerine karşın, fazla ciddiye alınmayan ve hatta zaman zaman suçlanan bir meslek grubu. Oysa, bir anlamda ülke çapında bilgisayarsız kesime fırsat sağlayan bir yönleri var. İşte bu nedenle önceleri dernek (Tiev) adı altında toplanan İstanbul’lu Cafe’ciler daha sonra odalaştılar. Ancak bu yapıda bir sorun olduğu bildiriliyor.
İşte bu tartışmaların sonucunda, İstanbul internet kafeciler odası hakkında sahte makbuz düzenledikleri iddiası ile suç duyurusunda bulunuldu.
İddiaya göre, 2008 yılında İİKO tarafından üyelerine sahte para makbuzları kesildi. Bu konuyu şikayet üzerine kontrol etmek isteyen Denetim kurulu üyelerinin de engellendikleri belirtiliyor. Denetim Kurulu üyelerinden Ferhan Kara bu konuda oda başkanı Ali Yakup Turanoğlu ve Genel Sekreter Fırat Özer Çağlar tarafından engellendiklerini bildiriyor.
Ferhan KARA https://turk-internet.com sitesine yaptığı açıklamada şunları söyledi.
Bir süredir odanın işleyişi ile ilgili sorunlar olduğunu duyuyordum. İnternet kafecilerin forum sayfası olan www.internetcafeciler.net sitesinde de bazı rahatsızlıklar yüksek sesle dile getiriliyordu. Ayrıca kendimde internet kafecilerin sorunlarına çözüm olması gereken odamızın asıl sorunlarımızdan uzak durduğunu üzülerek görüyordum. Oda Başkanı Ali Yakup TURANOĞLU tarafından denetim konusundaki bilgi ve tecrübe eksikliğimizin istismar edildiğini ilk tespit edişim ise maalesef 2008 yılı ortalarına doğru oldu. Büyük bir sorumluluk ve rahatsızlık hissi duydum. Yasalar karşısında oda içinde olabilecek her türlü olumsuzluktan denetimci olarak birinci derecede sorumlu olduğumu o sıralarda bir dostumun uyarısı sayesinde danıştığım bir avukattan öğrendim.
Üzerime düşen sorumluluğu yerine getirmek maksadı ile 03.12.2008 günü İİKO ya Kartal 12. Noterliğinden, istismara uğradığım konuları dile getiren bir ihtarname çektim. Amacım denetim görevini yerine getirme isteğimin, genel sekreter Fırat Özer ÇAĞLAR ve Ali Yakup TURANOĞLU tarafından yanıltılmam sureti ile engellendiğini, akabinde bilinmeyen kişilerce hazırlanmış olan oda denetim defterini imzalamam için yine Oda başkanı Ali Yakup TURANOĞLU tarafından şahsıma baskı yapıldığını yönetim kuruluna iletmekti. Ayrıca biz denetimcilerden habersiz hazırlanmış olan denetim defterini imzalamadığım takdirde neden denetim görevinden uzaklaştırılmak ile tehdit edildiğimi öğrenmek istedim! Yönetime de denetim konusunda biz denetimcilerin neden bilgilendirmediğinin sorulması ve sorumluların tespit edilmesi gerekiyordu. Bu sebeple ihtarnamede, konu hakkında yönetim kurulunca tespit yapılmasını ve gerekli önlemlerin alınması için tedbir alınmasını istediğimi de özellikle belirttim.
Noter yolu ile gönderdiğim ihtarnamem İİKO yönetimine ulaştığı tarihten itibaren 1 hafta içinde cevaplanmalıydı. Ne yazık ki cevaplanma süresi, 2.5 aydan fazla zaman aşmasına rağmen cevaplanmadı. Bunun yerine Oda Başkanlığından Tuzla Kaymakamlığına “ivedi” ibareli bir yazı yazılarak, hala internet kafecilik yapıp yapmadığımın bir tutanak ile tespit edilmesi istendi. 2007 Temmuz ayında sağlık sorunlarım sebebi ile internet kafeciliği bıraktığımı bilen İİKO’nun ihtarnameme cevap vereceğine böyle bir yol ile denetimdeki görevime son verme amaçlı yapılan bu girişimi, yasal olarak hakkımı arama sürecini başlattı. Tam bu sırada İİKO tarafından iki ayrı internet kafeye sahte para makbuzunun İİKO tarafından kesildiğini öğrendim. Bu makbuzların asıllarının elime geçmesi ile birlikte Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığına 05.03.2009 günü suç duyurusunda bulunarak sorumlular hakkında kamu davası açılmasını talep ettim.
İnternet kafecilik mesleğini 5 yıl icra ettim. Bu mesleği yaptığım sürece, pornocu, kumarcı, ve benzeri pek çok sıfat biz internet kafecilere sorumsuzca düşünülmeden isnat edildi. Sadece mesleki konuda ki sıkıntılar dahi çekilemeyecek kadar ağırken birde bu sıfatlara nail olmak, insan olmak için sahip olmam gereken onurumun zedelenmesine ve aile saadetimin derinden etkilenmesine kadar varan süreçleri ortaya çıkarttı. Bu ruh hali ile destek verdiğim İİKO oluşumunda, en ufak bir olumsuzluğa ve istimrara tahammülüm olmaz. Buna rağmen bir anda kendimi binlerce meslektaşımın hakkını savunacağı yerde aksine işler ve hareketlerde bulunan bir kurumun denetimcisi olarak buldum. Bu sebepler ile sahte makbuzları hazırlayan ve internet kafecilere verenlerin bir an önce yakalanarak cezalandırılmasını istiyorum.
İnternet Cae’cilerin zaten zor olan çalışma şartları ve internet bağlı ev ve işyerlerinin sayısının artması ile azalan gelirlerinin çözümü doğru bir şekilde organize olmalarıdır. Ancak bu tür güvensizlik yaratan olaylarla bu organizasyon işlemi zorlaşıyor. Umarız Cafeciler kendi aralarındaki sorunu hızla çözer ve güvenilir, çalışan bir odaya sahip olurlar.