Korona virüsü salgını hayatımızı her yönüyle etkilemeye devam etmekte. Toplumsal yaşamın yanısıra iş dünyasının da derinden etkilendiği salgın ile birlikte daha önce görülmemiş sayıda kişinin işini bırakmaya başladığı ya da beyin göçü erozyonuna uğradığı görülmekte. Salgın başlangıcından bu yana birçok çalışan ya temelli işten ayrıldı ya da iş değiştirdi. Bu kararlar birleşince global bir “büyük istifa” hareketine dönüştü. Peki, ama bu istifa dalgası hangi sektörleri vurdu? Çalışanlar ne istiyor? Şirketler pozisyonları doldurmak için neler teklif ediyor? Tüm bu soruların cevapları EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği’nin İstifa Pandemisi ve Beyin Göçü konulu toplantısında ele alındı. Gilda&Partners Consulting Executive Recruiter & Headhunter İnsan Kaynakları Uzmanı Jilda Bal’ın katılımıyla online olarak gerçekleştirilen etkinlikte, Salgın başında başlayan ve ABD gibi bazı gelişmiş ekonomilerde halen devam eden “Büyük İstifa” dalgasının küresel istihdam piyasasına etkileri değerlendirildi.
Salgın başlangıcından beri birçok meslek örgütü üyesinin iş hatta meslek değiştirdiğine şahit olunmakta. 30.000’den fazla küresel çalışanla yapılan bir Microsoft anketi, çalışanların %41’inin bu yıl işten ayrılmayı veya meslek değiştirmeyi düşündüğüne işaret etmekte. İngiltere ve İrlanda’daki İK yazılım şirketi Personio’nun yaptığı bir araştırmada katılımcıların %38’inin önümüzdeki altı aydan bir yıla kadar olan süreçte işi bırakmayı planladığını kaydetmesi de bu sonuçları desteklemekte. Global anlamda çalışanların salgın ile birlikte mutsuz bir sürece girdiği gözlemlenirken, bazı ekonomistlerin “Büyük İstifa” olarak adlandırdıkları bu olayların aslında birkaç nedeni var. Bazı çalışanlar için salgın, önceliklerde bir değişimi tetikledi ve onları “hayallerindeki işe” adım atmaya veya evde çocuklarıyla zaman geçirmeye teşvik etti. Ancak birçoğu için ayrılma kararı, işverenlerinin salgın sırasında davranış biçiminin bir sonucu olarak da gelişti. Türkiye’de zirve yapan salgının bu istifa ve beyin göçünü tetiklediğini vurgulayan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, Dünya genelinde çalışanların neredeyse yarısının iş değiştirmeyi planladığını, işverenlerin çareyi ücret artırmakta bulduğunu vurgulayarak, şunları söyledi;
“Salgının başlamasıyla tıpkı bir kar topu gibi yuvarlanmaya başlayan ve bugünlerde bir çığa dönüşen özellikle ABD ve Almanya gibi gelişmiş ekonomilerde halen devam eden “Büyük İstifa” dalgası küresel istihdam piyasasını giderek sıkılaştırıyor”
Stanford Üniversitesi tarafından 2021 yılında gerçekleştirilen kapsamlı bir araştırmanın sonucuna göre, salgın çağında istifaların en büyük sebebinin işverenlerin çalışanlarına yönelik tutumu olduğuna dikkat çeken Yelkenbiçer, şöyle devam etti;
“Bu çalışmaya göre son yıllarda çalışanlar için en önemli şeyin şirketlerinin çalışanlarına karşı tutumu olduğunu gösteriyor. Bunun içinde ücretler, yan haklar, iş güvenliği, fırsatlar, güvenlik ve eşitlik gibi farklı metrikler yer alıyor. Salgının “insanların makine olmadığını hatırlattığını” belirten Stanford araştırmacıları çalışanların artık işverenlerinden daha fazlasını beklediğine dikkat çekiyor”
Çalışma şartlarına yönelik taleplerin dönüşüme uğradığını da hatırlatan Yelkenbiçer, şunları söyledi;
“Ernst & Young tarafından Mayıs 2021’de yapılan küresel bir araştırma ki kapsamı 16 ülke genelinde 16.000’den fazla çalışanı oluşturuyor. Çalışanların sadece % 22’sinin tam zamanlı olarak ofislerde çalışmak istediğini gösteriyor. McKinsey tarafından gerçekleştirilen küresel ankette de çalışanların %40’ı gelecek 3-6 ay içinde iş değiştirmeyi düşündüğünü belirtiyor. Bu kapsamlı ankette de istifaların arkasında yatan en önemli neden “Yöneticiler veya şirket tarafından değer görmemek” olarak belirtilmiş. Son olarak paylaşmak istediğim ise Oxford Economics kaynaklı araştırma. Bu çalışma avukatlık, doktorluk, hemşirelik, mühendislik, muhasebecilik, gazetecilik gibi eğitim gerektiren profesyonel mesleklerde bir çalışanın yerinin yeni bir çalışanla doldurulmasının ortalama maliyetinin de yüksek olduğuna dikkat çekmekte. Yeni bir çalışan bulunması ve eğitimi, ayrılan çalışanın yıllık maaşının 1.5 katına yakın düzeyde ek maliyet getiriyor”
Gilda&Partners Consulting Executive Recruiter & Headhunter İnsan Kaynakları Uzmanı Jilda Bal da soru cevap şeklinde son gelişmeleri değerlendirdi. Yurtiçi ve uluslararası alanda 17 yıllık deneyiminin ardından İK danışmanlığı alanındaki ihtiyaçları görerek 2017 yılında Gilda&Partners’ı kuran Bal, salgın ile değişen iş koşullarını ve bakış açısını ve hızla artan beyin göçünü aktardı. Bal, şu ifadeleri aktardı;
“Salgın başlar başlamaz belli bir süre tüm seviyelerde işe alım durdu. Devam eden pozisyonlarda belirsizlikten dolayı durduruldu. Şu anda müthiş bir iş arayışı var ama aradığımız özellikte personeli yine de bulamıyoruz çünkü gerek politik sebeplerden gerek çalışanların değer görmeme süreçlerinden inanılmaz bir beyin göçü var. Artık yetenekleri bulmada zorlanıyoruz. Önemli değerler yurtdışına gitti. İş yerlerimizde sürdürülebilir ve çalışana yeni dünya düzeninde hak ettiği değeri verir bir bakış açısına ihtiyacımız var. Salgın iş koşullarını değiştirdi. İş yaşam döngüsüne artık önem verilmesi gereken bir süreçten geçiyoruz. Ayrıca ekip ruhu ile çalışarak birbirini tamamlamak da çok gerekli hale geldi. Şirketlerin değişimi göz önüne alarak gerçekleştirmesi gerekiyor. Geleneklerle değil değerlerle değişime açık olmak gerektiğini vurgulamak isterim. Yenilikçi çağa artık 10 yılda bir değil her yıl ayak uydurmak zorundayız. Artık işe alımlarda diploma değil o diploma süreçlerinde genç nesil ne yaptı, hangi etkinliklere katıldı, kendini nasıl yetiştirdi, geliştirdi daha önemli hale geldi”