Bu gelişmeye siz de dikkat ettiniz mi? Geleneksel Medya, internet’in doğası gereği varolan interaktifliğini taklit etmeye çalışıyor. Tabi gazeteler, TV ya da dergiler hiçbir zaman bize bir klavye uzaklığında olamayacaklar. Bu açıdan aynı interaktifliği yakalayamayacaklar ama yine de böyle bir çaba göze çarpıyor.
Bir bakıyorsunuz bir gazetemiz okuyucularına anılarını soruyor. Derken bir TV kanalı itiraflarınızı yayınlayacak bir TV programını anons ediyor. Derginin birisi ise her sayısında itiraf.com’dan seçme itiraflarını yayınlıyor.
Geleneksel medyanın kan kaybettiği, internet’in ve bireyselliğin gün geçtikçe puan kazandığı bir dönemde bu olayın nedenlerini sosyologların incelemesi lazım ama biz olayı bir de itiraf.com’dan Ersan bey’e sorduk. Bu konuda sizin düşünceleriniz neler ? Belirtmek isterseniz bana yazın.
turk-internet.com : www.itiraf.com‘un 2 yılda kazandığı bir popülarite var. Son günlerde konvansiyonel medyada bu konsepte benzer şeyler yapılmaya başlandı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Açıkçası eğlenerek ve keyifle izliyorum. Popüler olmak güzel bir şey. Taklit edilmek ondan da güzel. Yaptığınız işin doğruluğunu kanıtlıyor. itiraf.com türevi sürü sepet web sitesi var. Şimdi de önce Hürriyet Gazetesi “Bak Başıma Ne Geldi”yi başlattı. itiraf.com son dönemde bu tür hikayelere çokça yer veriyor. Bu da Hürriyet çalışanlarına keyifli gelmiş olmalı ki benzerini yapmak istediler. İnternet üzerinden toplayıp gazetede yayınlıyorlar. Ancak anladığım kadarıyla pek ilgi görmediler ki, proje, muhabirlerin ünlülerden topladığı anılarla adam edilmeye çalışılıyor. Bari baştan böyle yapsalardı. Sokağa çıkıp sorsaydılar muhtemelen daha iyi sonuç alırlardı. Çünkü itiraf.com’un başarısı, community’sinin siteyi sahiplenmesinden, gündüz yaşadığı bir olayı “Akşam itiraf.com’a yazarım” diye bir kenara not etmesinden, gece yatağa yattığında, “Acaba benim yazacak neyim var?” diye düşünmesinden geliyor. Kimsenin Hürriyet için bunları yapacağını sanmıyorum.
turk-internet.com : İtiraflara dayalı bir de televizyon programı yapılıyor.
Hele o benim için gurur kaynağı. Reha Muhtar tarafından takdir edilmek, sonra da taklit edilmek kadar onur veren bir şey var mı dünyada? Geçen yıl, itiraf.com’dan hareketle yapılacak bir program teklifi Star’dan gelmişti. Televizyon geçmişim olduğundan oraların nasıl cangıl olduğunu çok iyi biliyorum. Başlangıçta iyi niyet hakim olsa da reyting tanrısı bir süre sonra elinizi ayağınızı bağlar. İstemediğiniz şeyleri yaparsınız. Biz de bundan korktuğumuz için birkaç görüşmenin ardından reddettik. Aslında tek başlarına yapabilirlerdi ama nedense onlar da projeyi rafa kaldırdılar.
turk-internet.com : Konseptinizin taklit edilmesindan rahatsızlık duymadınız mı?
Aslına bakarsınız, milletin birbirine girdiği, yumrukların, küfürlerin havada uçuştuğu buna benzer televizyon programları Amerika’da da var. itiraf.com’un popülaritesinden dolayı Türkiye’de şu an itiraf deyince akla bizim site gelse de, bu kavram elbette tekelimizde değil. İsteyen istediğini yapar. Ha bize şu faydası olur. O yumruklar uçuşmaya başlayınca, ki buna çanak tutulacağına eminim, bu konseptin aslında nasıl bıçak sırtı olduğu, editoryal çalışmanın yayın aşamasında ne kadar önemli hale geldiği anlaşılacaktır. Rakibimiz Reha Muhtar. Sanırım etik yarışının galibi şimdiden belli.
turk-internet.com : Bu vesileyle soralım. Sizin cephenizde yeni gelişmeler var mı?
Olmaz mı? itiraf.com’un İngilizce versiyonu için çalışmalar çok çok hızlandı. Planlarımız aksamazsa Nisan 10’da yayındayız. Mart sonunda itiraf.com’dan seçmeler kitap olarak piyasaya çıkacak. Dizinin ilkinde 2000’in ilk altı ayından seçme itiraflar var. Çok keyifli bir kitap oldu. Epey ilgi göreceğini düşünüyoruz. Bunların yanında bir de itiraf.com partileri serisi başlıyor. Onun deadline’ı ise Nisan başı. Bunlar her ay düzenlenecek. Amacımız site ziyaretçileri arasında oluşan “akrabalık” duygusunu, ruh halini sanaldan gerçeğe taşımak.