İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden 12 öğrenci, Teknofest Ankara’ya kendi geliştirdikleri güneş enerjisiyle çalışan insansız hava aracı (İHA) ile katıldılar.
Öğrenciler, güneş enerjili drone’u küresel ısınmaya karşı karbon emisyonunu azaltmak ve havada kalma sürelerini artırmak için geliştirdiklerini söylüyor. Projenin geliştiricileri, sınırlarda keşif uçuşları, orman yangınlarına karşı acil durum gözetimi ve dağlık alanlarda haberleşmeyi sağlamak amacıyla kullanılmasını amaçlıyor
Bu ekip geçen yıl Amerika’da düzenlenen kargo dronu (SUAS 2022) yarışmasında Türkiye’yi temsil ederek, o zamanki projeleri ile 1’incilik ödülü kazanmıştı.
Ekipten, İTÜ üçüncü sınıf öğrencisi Mehmet Arif Şimşek, güneş enerjili drone’un geliştirilmesindeki sorunları, gelişmeleri ve kullanım alanlarını şöyle aktarıyor;
“Uçuş süreleri boyunca pil teknolojileri çok gelişmediği için 2 saat uçabiliyorduk. Uçuş süresini arttırırken, karbon emisyonunu da düşük tutmamız gerekiyordu. Çünkü iklim krizi diye bir şey var ortada. Bunun için de en mantıklı, en temiz yöntem güneş enerjisiydi. Biz de bu noktada güneş enerjili drone üretmeye karar verdik.
Türkiye’de şu anda böyle bir proje yok. Prototipimizi de ürettik, 8 metre kanat açılımlı büyük bir uçak. Doğaya zarar vermediği gibi aynı uçuş süresine sahip bir İHA’dan daha az maliyete sahip. Sadece pil ile uçtuğunda 1 saat havada kalabiliyor. Güneş enerjisi ile uçtuğunda ise 8,5 saat havada kalabiliyor. İmkanlarımız dahilinde geliştirdiğimiz zaman günlerce havada kalma imkanına sahip olacak”
Güneş panelleri malum uçağa ağırlık yapıyor, bu yüzden mühimmat taşıma amaçlı kullanılması pek mümkün değil. Bundan dolayı, sivil havacılıkta, sınırları geniş ülkelerde sınır güvenliğini sağlama amaçlı, haberleşme, gözlem amaçlı kullanılabilecek.
Askeri alanda haberleşmenin yetmediği dağlık kesimlerde uçağı göndererek haberleşme sağlanarak, görüntü alınmasına imkan sağlayacak aynı zamanda. Tarım ve Orman Bakanlığı ile çalışılıp, ormanlarımız ürerinde devriye de attırılabilir.
Doğaya kesinlikle zarar vermiyor. Araç başına en çok karbon emisyonuna sahip taşıt uçaklar. Bu yüzden uçaklarda ne kadar karbon emisyonunu azaltırsak doğa için daha iyi olacaktır. Kasım ayında lansmanını yapacağız. Burada, yatırımcılar tarafından ilgi çok yüksek, umarım daha fazla destek gelir. Tasarımlar, yazılımlar hepsi bize ait”