Dün yayınladığımız İTÜ kapı sorunu hakkında rektörlük bugün açıklama yayınladı. Bizim dikkatimizi çeken konu 14.madde. Bu maddede şöyle diyor;
İTÜ öğrencileri ve personelinin sağlığı için temas ihtimallerini kontrol etmek ve yerleşke içinde artan trafiği yönetmek amacıyla son günlerde alınan tedbirler, iddia edildiği üzere ARI Teknokent A.Ş.’ye ve çalışanlarına, özel okul öğrenci ve velilerine yönelik değildir.
Bu pek inandırıcı değil. Tüm kapılardan geçişte de sağlığa yönelik işlemler de yapılabilir.
Ayrıca alınan kararların, rektörlükle vakıf yönetimi arasındaki kavgadan kaynaklandığı anlaşılıyor. Ancak zarar görenin Teknokent çalışanları –ki bir kısmı zaten İTÜ akadamisyen ya da öğrencileri– ile, okulların öğrenci, veli ve çalışanları oluyor.
Rektörün “güç kavgası” hatta bir “rant kavgası” olduğu anlaşılan sorununu başka şekilde (mesela hukuk ile) çözmesi daha doğru olmaz mı? Binlerce insanı yorması hatta işkenceye varan zorlukları uygulamaya alması doğru mu?
Bu ve başka soruları sormak için rektörü aradık ama geri dönmediler. Hem veli, hem Teknokent sakinlerinden mağduriyet yaşayanlardan gelen çeşitli yorumlar var. Bir başka yazımızda o yorumları yayınlayacağız. Yani konuyu takip etmeye devam ediyoruz.
Rektörün açıklamasını aşağıda görüyorsunuz.