İTÜ Yönetimi maalesef utandırıcı ve bilime aykırı bir hareket gerçekleştirdi. Bilim adamlarının, deprem bölgesine yönelik yeni yapılaşma konusundaki yanlışı gösterme gayretini perdeledi.
Resmi olarak 50 bin ama gayri resmi olarak çok daha fazla ölüme neden olan 6 şubat Kahramanmaraş Depremi maalesef İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Kahramanmaraş ve Hatay merkezli 6 ve 20 Şubat depremlerinden sonra yerleşme ve yapılaşmayla ilgili çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne karşı bir bildiri yayımladı.
28 Mart’ta yayımlanan bildiride, 126 numaralı “Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi‘nin “endişe verici sonuçlar ortaya koyacağı” bildirildi.
Ancak İTÜ Rektörlüğü 21.yüzyıla yakışmayacak bir hareketle “emir demiri keser” yaklaşımı gösterdi ve Cumhurbaşkanlığı’nın Kararnamesindeki yanlışlıklara değinen bilim adamlarının bildirisini dün (31 Mart) perdeledi. Bölümün internet sitesi İTÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığı tarafından “hukuki veya teknik şartlar” gerekçe gösterilerek erişime engellendi.
İTÜ'lü akademisyenlerin depremlerden etkilenen bölgelerde yeniden yapılaşmanın toplumsal ve mekânsal adalet, çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik ile adil yönetişim ilkeleri ve bilimsel yöntemler ışığında gerçekleştirilmesini talep eden açıklaması:https://t.co/gYzSeTlSJQ
— Akademik Ahlak Türkiye / Academic Integrity Turkey (@AcademikAhlak) March 31, 2023
Sosyal medyadaki tepkilerin ardından “sehirbolge.itu.edu.tr” yeniden erişime açılırken, ortak bildirinin bölümün hem internet sitesinden hem de sosyal medya hesaplarından kaldırıldığı görüldü.
Bilim adamlarının 3 nisanda açıklama yapması bekleniyor.
Rektörlüğü biz de aklın yoluna davet ediyoruz. Depremin enkazı bile kalkmadı daha. Bir an önce akademisyenlerini dinlesin ve Cumhurbaşkanlığına da iletsin. Hemen deprem arkasından yapılan 75 milyar TL civarında olduğu bildirilen yapılaşma yeni bir felakete doğru sürüklüyorsa, bunu bölge halkının ve hepimizin bilme hakkı var. Akademisyenleri destekliyoruz.
İTÜ Mimarlık Fakültesi kulüpleri: Düşünce ve ifade özgürlüğüne yapılmış bir darbe
Konuya ilişkin ortak açıklama yapan İTÜ Mimarlık Fakültesi öğrenci kulüpleri de bir açıklama yayınladılar; Açıklamada, bildirinin yeniden yayımlanması konusunda İTÜ yönetimine çağrıda bulunuldu.
İTÜ Mimarlık Fakültesi Ortak Bildirisi
23 Şubat 2023 Tarih ve 126 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Hakkında Ortak Bildiri23 Şubat 2023 Tarih ve 126 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Hakkında İTÜ Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyeleri ve Yardımcılarının Ortak Bildirisi 23 Şubat 2023 Tarih ve 126 nolu “Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi”nin ülkemiz yerleşmeleri ve kentleşmesinin geleceği konusunda endişe verici sonuçlar ortaya koyacağı yönündeki görüşümüzü kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Bu kararname, kısa sürede deprem sonucu ortaya çıkan barınma ihtiyacına yanıt verme hedefine sahip olmasıyla, Türkiye’de köklü bir geçmişe sahip Şehir ve Bölge Planlama bilim alanı ve mesleğinin birikimlerini göz ardı etmekte, daha orta ve uzun vadede büyük sorunlara yol açabilecek bir nitelik taşımaktadır. Bu kararnamede yer alan maddeler hakkında görüşlerimiz şu şekildedir;
Belirtilen kararın bu kapsamda yeniden gözden geçirilmesini ve burada bir kısmını belirtmiş olduğumuz şehir ve bölge planlama ilkeleri kapsamında, geleceğin kentsel yerleşmelerinin, kamu yararı öncelikli olmak üzere adil ve sorgulanabilir bir şekilde yapılandırılması konusunun hassasiyetiyle ele alınmasını talep etmekteyiz. Şehir ve Bölge Planlama disiplini evrensel ilkeleri ve ulusal mevzuatımız dikkate alındığında; İlk aşamada sürdürülmesi gereken çalışma olarak yurttaşlarımızın sağlam, sağlıklı, güvenli ancak geçici barınma alanlarına yerleştirilmesi gerekmektedir. Sonraki aşamalarda yeni barınma alanlarının düzenlenmesi ve depremden etkilenen yerleşim merkezlerinin yeniden planlanması çalışmaları, başta yurttaşlar ile meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının dahil olacağı, katkı koyabileceği bir süreçte bilimsel ilkelere dayalı olarak yürütülmelidir. Yeni yerleşim alanlarına yönelik planlamanın sadece konut üretimine indirgendiği bir durumda, kimlik, aidiyet ve belleğin göz ardı edilmesi riskine karşı yaklaşımlar geliştirilmelidir. Her türlü planlama müdahalesinin yerin anlamını ve toplumun yerle bağını korumaya yönelik hedefe sahip olması önemlidir. Bu yönüyle kültürel mirasın bölgede korunmasını ve devamlılığını sağlayacak politikalar ayrı düşünülmemelidir Tüm planlama çalışmalarında ve uygulamalarında afet risklerini azaltma ve gelecek afetlere hazırlığın önceliklendirilmesi gerekmektedir. Kentler tarihi, sosyo-ekonomik ve doğal yapılarıyla yaşayan, üreten toplumsal ilişkiler bütünüdür. Anadolu’nun farklı uygarlıklara ev sahipliği yapan ve günümüzde sahip olduğu kültürel çeşitlilik, kimlik ve toplumsal bellek ile en özgün kültürel peyzajlardan olan bölgenin sanki öncesinde hiçbir yerleşim ve kendine özgü değerleri, kimliği ve belleği var olmamış ve toplumsal, siyasal, kültürel ve ekonomik etkileşim ve üretimden bağımsız düşünülebilirmiş gibi hızlı düzenleme ve müdahaleler ile şehir ve bölge planlama bilimi ve ilkeleri göz ardı edilerek planlanamayacağı açıktır. İTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü olarak çağrımız, Kahramanmaraş-Gaziantep depremlerinden etkilenen bölgede kırsal – kentsel yerleşimlerin tümü ile yeni yerleşim alanların toplumsal ve mekânsal adalet, çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik ile adil yönetişim ilkeleri ışığında planlanmasıdır. Bölgede çevresel riskler ve yeni afetler yaratmamak için yurttaşların, sivil toplum örgütlerinin ve ilgili idarelerin yer alacağı katılımcı ve şeffaf bir süreçte, farklı disiplinlerin de yetkinliklerine ve mesleki etik değerlere göre yer aldığı bir kurguda, bilimsel yöntemler gözetilmesi gerektiğini kamuoyuyla ve ilgili idareler ile paylaşırız. İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyeleri |