Son dönem e-Ticaret şirketlerinde dökülmeler var. Weblevi.com, Koysepete.com vs derken bir baktık, sektörün 2.büyük ve en eski portallerinden eStore da kapandı. Çukurova’nın da ortaklarından olduğu portalin kurucusu İzi Adato 10 yıldan beri e-Ticaret sektörünün içindeydi. Bugünlerde bazı e-ticaret projelerinde danışmanlık yapan ve E-store’un kurucusu olan Adato’ya e-ticaret sitelerinin neden dökülmekte olduğunu sorduk. Bugünkü durumu bize şöyle anlattı :
turk-internet.com : e-Ticaret sektörüne ne oldu böyle? Ardarda kapanmalar gördük. Bunun krizle de ilgisi yok galiba. Krizden önce başladı. Kriz dışında bir şeyler mi var?
İzi Adato : Türkiye’de e-Ticaret işi yanlış anlaşılıyor. Burda yatay ve dikey şeklinde 2 model var. Yatay bir iş modeli yapıyorsanız, business modelin para kazanması için kesinlikle hacme ihtiyaç var. Yani volume yaratmalısınız. Trafik ya da reklam ile bunu desteklemelisiniz.
Yaratmazsanız ne olur?
Yatay iş modelllerinde ki genelde Türkiye de bu model uygulanıyor , şirketlerin iş modellerinde hacme bağlı olarak bir kaç dönüm noktası oluyor. İlk kırılma noktası 10-15 milyon dolar arasında geliyor. Paket sayısı – müşteri teması – lojistik artıyor ve iş komplike hale geliyor ve anlaşılıyor ki bu garaj tipi bir iş degil.
İkinci kırılma noktası 50 milyon dolar civarında. O da aslında iş akışlarının (business process) lerin tariflenmesi gereken bir iş oldugu noktadır.
turk-internet.com : İş süreçleri dediğin özel bir şey mi?
İzi Adato : İş süreçleri bildiğimiz süreçler ama burada Türkiye faktörü var. Türkiye de her tedarikçi sizin beklediğiniz tip bir altyapıya sahip değil. Dolayısı ile şirket verilerinin entegrasyonu ideal yapının çok dışında gerçekleşiyor. Örneğin eStore gibi 400 tedarikçi ile çalışıyorsanız bunlardan altyapı anlamıyla tam entegrasyon sağlayabileceğiniz toplam 10-15 şirket çıkıyor. Gerisi ara yöntemlerle entergrasyon sağlıyor. Bunu sağlamak içinde iş süreclerinizi esnek bir yapıda tasarlamanız gerekiyor. Problemler de genelde hep bu esneklikler sırasında yaşanıyor.
Nasıl problemler yaşanıyor ? Örneğin tedarikçilerin çoğu stok bilgilerini güncellemiyor yada güncellemeyi unutuyor. Eğer iş modeliniz ‘sıfır stok’ üzerine kurulmuşsa ki , genel de yatay iş modelleri stok maliyekaldtlerinin yok denecek kadar az olduğu modeller, o zaman da tedarikçinin bir tanesinin yanlış stok bilgisi , sizin siteminizde ciddi problemlere , problemlerde ciddi ek maliyetlere neden oluyor. Tedarikçi stoğunda olduğunu düşündüğünüz bir malı satmış bulunuyorsunuz, o zaman da o malın başka bir tedarikçide bulunması ve temini ciddi maliyetlere neden oluyor.
Yaşanan böyle bir şey.
Bu öyle bir durum ki, eStore’da çalışan 100 kişinin 15 kişisi bu “var deyip de, yok olanları” piyasadan temin etmeye çalışanlardandı.
Bunu temin ederken de, artık 2 TL kar etmeye bakamıyorsunuz. Çünkü müşteriyi memnun etmek daha öncelikli oluyor.
Turk-internet.com : Böyle sorunları önleyici başka ne yapılabilir?
İzi Adato : Öncelikli olarak tedarikçi seçerken daha dikkatli davranılmalı. Bunun yanında yaygın ürünlerle çalışma durumu varsa , bu ürünlerin karlılığının daha az olduğu göz önüne alınarak daha fazla hacim yaratılmalı. Eğer özellikli ürünler satılıyorsa, bunların tedariğinde adet garantisi alınmalı. Örneğin çizgili tshirt bulmak zor olabilir, ama ürün Nokia telefonsa bunun fiyatının bir çok yerde aynı mertebede olduğu bilinir, karlılığı çok daha düşüktür ama bir çok yerden de temin edilebilir gibi.
Bu röportajın devamını İzi Adato : Gerçek e-Business Yapmak Yerine, İşi Web’e Taşıyorlar – 2 başlığı altında okuyabilirsiniz.