turk-internet.com’un Geleneksel dosyalarından birisinde, her yıl sonunda Bilişim – İnternet – Telekom (BT) sektörlerinin lideri olan şirketlerinin ve derneklerinin Başkan, Genel Müdür ve CEO’larının kendi kalemlerinden ya da sözlerinden, bitirilen yılın değerlendirilmesi ve gelecek yılın planlarından bahsedilir.
Bu yılın değerlendirmelerini, Burayı tıklayarak ulaşabileceğiniz, “2011 Nasıl Geçti?, 2012 Beklentileri.. dosyasından izleyebilirsiniz. Bu dosyanın ilk değerlendirmesini Türk Telekomünikasyon A.Ş. CEO K.Gökhan Bozkurt turk-internet.com okuyucuları için yaptı :
Türk Telekom – Turkinternet.com 2011 değerlendirme / 2012 beklentiler
2011 yılı değerlendirmesi
Türkiye’nin öncü iletişim ve yakınsama teknolojileri şirketi olarak, 2011 yılı müşterilerimize, paydaşlarımıza, ekonomiye ve ülkemize değer katmaya devam ettiğimiz; Türkiye’nin Bölgenin iletişim merkezi liderliğini odağına alan stratejik yatırımlarımızı hız kesmeden sürdürdüğümüz başarılı bir yıl oldu.
Türkiye’yi iletişim alanındaki en yeni teknolojilerle tanıştırma misyonuyla yatırımlar gerçekleştirdik ve bu yönde fark yaratan adımlar attık. Son altı yılda 10 milyar TL konsolide yatırım yaptık. Yine 2011 yılının ilk dokuz ayında konsolide yatırım miktarımız yüzde 80 artarak 1,5 milyar TL’ye ulaştı. Bu rakamın yıl sonuna kadar 2,2 milyar TL’ye ulaşmasını bekliyoruz.
Tüm bu yatırımlarımızın odağında müşterilerimizin talepleri yer alıyor. 2011 yılında da müşterilerimizin yaşamlarına değer katacak hizmetlere, kampanyalara ve marka işbirliklerine imza attık. Bu paralelde müşterilerimizin yaşamlarına değer katan, işlerini daha hızlı ve kolay bir biçimde çözümlemelerine olanak sağlayan ürün ve hizmetleri sunmaya devam ettik.
Bu yıl içinde, alanında lider markalarla işbirlikleri kurarak, müşterilerimiz için, ev telefonu üzerinden aile bütçelerine katkıda bulunacak yeni kampanyalar gerçekleştirdik. Ulaşım, enerji, perakende alanlarında yaptığımız işbirlikleri ile müşterilerimize sunduğumuz çok cazip fırsatlar büyük ilgi gördü.
“Dünyayı Konuşturan Türk” olma stratejisiyle çalışmalarımızı ve yatırımlarımızı sürdürdük. Bu anlamda, 2011 önemli yatırımlar ve işbirliklerini gerçekleştirdiğimiz bir yıl oldu. 2010 yılında Pantel’in grubumuza katılması ve JADI Link Projesi bu anlamda atılan iki önemli adımdı. 2011 yılında ise atılan bu adımları pekiştiren; bölgesel bağlantı merkezi olma yönündeki çalışmalarımızı güçlendirecek işbirliklerine ve projelere devam ettik.
Pantel’in altyapısının sağlamış olduğu destekle Türkiye’nin yurtdışı çıkış hızını Gigabit liginden Terabit ligine taşıdık; yurtdışı çıkış kapasitemizi 1.2 Terabit’e yükselttik. Bu gelişmeyle 2005 yılında 30 Gigabit olan yurtdışı çıkış kapasitemizi 2011 yılında 40 kat artırarak 1.200 Gigabit’e çıkarttık. Son altı yılda Türkiye’de fiber optik kablo uzunluğumuzu yüzde 40 oranında artırdık ve 133 bin kilometrelik fiber optik altyapıya ulaştık. Pantel’in de katkısıyla, altyapımızı yurtdışına taşıyarak Türkiye ve Avrupa’da, fiber optik kablo altyapımızı toplam 160 bin kilometreye çıkardık.
2011 yılında Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında hayata geçirdiğimiz TURCYOS II fiber optik hattı, uluslararası ses ve veri taşımacılığı alanında attığımız diğer bir önemli adım oldu. Bu proje daha fazla ses, görüntü ve veriyi daha hızlı, verimli ve kaliteli şekilde ulaştırmamızı destekleyen önemli bir altyapı yatırımı oldu.
Türk Telekom olarak “bağlantı merkezi” olma stratejimizle uçtan uca güvenilir hizmetler almaya kritik önem veren uluslararası data ve genişbant müşterilerimiz ile aramızdaki ilişkilerimizi daha da güçlendireceğiz.
Bu yıl aynı zamanda Telefónica Almanya ile bir işbirliğine imza atarak yeni markamız Türk Telekom Mobile ile Almanya GSM pazarında da hizmet vermeye başladık. Türk Telekom Mobile, hizmetlerimizi Türkiye sınırları ötesine taşımak anlamında önemli bir kilometre taşı oldu. Bu sayede Türk Telekom markasıyla Avrupa GSM sektörüne girdik.
Yerli teknolojilerin geliştirilmesine katkı sağlamanın yanı sıra, teknolojiyi üreten ve aynı zamanda da ihraç eden bir Türkiye için çalışmalarımızı sürdürdük. Altyapıdan Ar-Ge’ye, eğitimden istihdama kadar pek çok farklı alanda yatırım yaptık. Her alanda değişime ve gelişime yönelik adımlar atmaya devam ettik.
Teknolojiyi satın alan değil, üreten ve aynı zamanda ihraç eden bir Türkiye için Ar-Ge faaliyetlerimizi hız kesmeden sürdürdük. Bu yaklaşımla 2011’de İTÜ bünyesinde Türk Telekom Grubu Araştırma ve Geliştirme Merkezi ARI4 Binası’nı hizmete soktuk. Türk Telekom Grubu’nun bünyesinde 900 Ar-Ge çalışanı görev yapıyor. Bu rakamın 2012 yılı sonuna kadar 1000 kişiyi geçmesini hedefliyoruz.
Altyapıya ve teknolojiye yaptığımız yatırımların yanı sıra Türkiye’nin 81 ilindeki istihdamımız ile ülkemiz için değer yaratıyoruz. Yatırımlarımız ile Türkiye’nin kalkınmasına katkıda bulunmak bizim için çok önemli. Tüm ticari faaliyetlerimizi sürdürürken, iyi bir kurumsal vatandaş olma sorumluluğumuzun bilinciyle ülke çapına yayılan kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerini hayata geçiriyoruz. Başta eğitim, çevre ve spor olmak üzere yürüttüğümüz sosyal sorumluluk faaliyetleri ile milyonlarca insanın hayatına dokunmaya devam ettik.
Sürdürülebilirlik ile ilgili birçok önemli uygulamayı 2011 yılında hayata geçirdik. Yüzde 25 oranında mürekkep tasarrufu sağlayan Ecofont kullanımının başlaması, 1200 yöneticimize iklim değişikliği farkındalık eğitimi verilmesi ve en önemlisi de Karbon Saydamlık Projesi’ne (CDP) karbon emisyonumuzu, kendi sektörümüzde bir ilke imza atarak raporlamamız gibi hayata geçirdiğimiz sayısız çalışma ile bu alanda da öncülüğümüzü sürdürdük.
Tüm bu başarılı çalışmalarımız sayesinde İngiltere’nin önde gelen marka değerleme şirketlerinden Brand Finance’ın düzenlediği “Türkiye’nin En Değerli Markaları” araştırmasında, bu yıl da Türkiye’nin En Değerli Markası seçildik. 2009 yılından başlamak üzere son üç senedir üst üste Türkiye’nin en değerli markası seçilmenin mutluluğunu yaşadık.
İngiltere merkezli uluslararası saygın ekonomi dergisi World Finance’in her yıl değişik kategorilerde verdiği World Finance Magazine Ödülleri’nde bu yıl “En İyi Sabit Hat Operatörü” kategorisinde ödüle layık görüldük.
Bugüne kadar gösterdiğimiz başarılı performans ile ülkemizin en köklü kuruluşlarından olan Türk Telekom’u, küresel bir marka olma yolunda geleceğe taşırken, yaptığımız çalışmaların olumlu sonuçlarını almak bizi mutlu ediyor.
2012 beklentileri
Türk Telekom olarak gerçekleştirdiğimiz başarılı çalışmaların temelinde, değer yaratmak stratejimiz yer alıyor. Bu strateji doğrultusunda müşterilerimiz, ülkemiz ve toplum için değer yaratmayı hedefliyoruz. Yenilikçi ürün ve hizmetlerimizle müşterilerimiz için değer yaratıyoruz. Türk Telekom, 2012 yılında da bu vizyonunu geliştirecek yatırımlar ve işbirlikleri yapmaya devam edecek.
Türk Telekom olarak bugüne kadar geliştirdiğimiz yaratıcı ve yenilikçi iş çözümleriyle müşterilerimizin yaşamlarını kolaylaştıran ve en son teknolojiyi en uygun fiyatlarla kullanabilmelerini sağlayan hizmetler sunduğumuza inanıyoruz. Müşteri odaklı, güvenilir, yenilikçi, sorumlu ve özverili bir marka olmak için çalışan Türk Telekom, iletişim teknolojilerinde müşterilerini geleceğe taşıyan en doğru adres olmaya devam edecek. Genişbant internet alanındaki yatırımlarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz, bu alanda müşterilerimize yeni deneyimler sunacağız.
Bugüne kadar ses ve data taşımacılığı alanında gösterdiğimiz başarılı performans ile Türk Telekom’u, küresel bir marka olma yolunda geleceğe en güçlü şekilde taşıyoruz. Önümüzdeki dönemde altyapı yatırımları ve işbirlikleri ile markamızın adım adım küresel bir kimlik kazanacağına inanıyoruz. “Dünyayı Konuşturan Türk” olma hedefiyle hizmetlerimizi ve yatırımlarımızı Türkiye sınırlarının dışına taşıyoruz. Doğu ile Batı arasında bir iletişim köprüsü olmak, ülkemizi bölgenin yeni iletişim merkezi haline getirmek için altyapı yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz.
Türkiye 70 milyonun üzerindeki büyüyen nüfusu ve artan hane sayısıyla bilişim sektörü için önemli fırsatlar sunuyor. Büyüyen nüfus bilişim sektörüne yenilikçi bir yaklaşımla rekabetçi avantajlar getiriyor ve umut vaat ediyor. Bunlar, ekonomik kalkınma için olduğu kadar bilgi teknolojileri ve iletişim sektörünün gelişimini de hızlandıran en önemli faktörler.
Ülkelerin gelişmişlik düzeyindeki ana göstergelerden biri, sahip oldukları bilişim altyapısı ve teknoloji geliştirme yeteneği. Ancak bu noktada önemli olan teknoloji satın alan ve tüketen toplumdan, üreten ve teknolojiyi ihracat eden bir ülkeye dönüşmektir. Bilişim sektörünün, Türkiye’deki sürdürebilir ekonomik büyümenin arkasındaki ana itici sektörlerden biri olacağına inancımız tam.
Türk Telekom olarak biz de bu süreci, değer yaratan teknoloji ürünlerini geliştirerek, teknolojileri başka ülkelere ihraç ederek ve yaptığımız yatırımlarla destekliyoruz. Türk Telekom olarak, Türkiye telekom sektörüne liderlik etmek ve ülkeyi geleceğin bilgi toplumuna hazırlıyor olmaktan ötürü mutluyuz.