Oyun sektörü, tüm dünyada hızla gelişen bir alan. Basit video oyunlar, konsol oyunları, PC için yazılmış oyun suitleri derken şimdi online oyunlar ve sosyal network oyunları gibi gittikçe dallanıp budaklanan bir alandan bahsediyoruz. Üstelik son birkaç yıl içinde inanılmaz bir popülerlik yakalayan smartphone cihazlar ve tabletleri kapsayan oyun uygulamalarını da düşündüğümüzde pasta giderek büyüyor.
Ülkemize baktığımızda ise, geliştiriciler tarafında son yıllarda önemli bir hareketlenme var. Biz de turk-internet.com olarak ülkemizde oyun geliştiricilerin durumunu okuyucularımız için incelemeye karar verdik. Birkaç oyun geliştirme firması ile temasa geçtik. Bunlardan Mil Oyun Ltd. firmasında Proje Müdürü olan Kaan Algan ile yaptığımız söyleşiyi aşağıda okuyabilirsiniz :
turk-internet.com: Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Kenan Algan: Sportif ve hobiler ile dolu bir ailede büyüdüm. Çocukluğumu ve ilk gençlik yıllarımı Ankara kayak kulübü bünyesinde kayak yarışlarında dereceler alarak, TED’de disk, çekiç, basketbol ve voleybol takımları ile beraber, tiyatroda hem bir oyuncu hem de bir yönetmen asistanı olarak görevler alıp geri kalan zamanlarımı model uçaklar uçurarak geçirdim. Sonrasında ise 2001’de Bilkent Üniversitesinden mezun oldum ve birkaç ay sonra kendimi Özel Bilkent Lisesi’nde Bilgisayar Öğretmenliği yaparken buldum. Öğretmenlik yaparken hafta sonları Ankara’daki farklı dans kulüplerinde yurtdışından getirdiğim plaklar ile birkaç yıl DJ’lik yaptım.
Öğretmenliği bıraktıktan sonra savunma sanayisinde prototip geliştiren bir firmada tasarımcı ve müdür yardımcısı olarak görev yaparken 3D tasarım dünyası ile tanıştım. Buradan da ayrıldıktan sonra ÖDTÜ Teknokent’de uzaktan eğitim ve kurumsal yazılım geliştiren YD Yazılım’da geliştirici olarak başladığım yolculuğu şu anda Proje Müdürü olarak bütün birikimlerimi oyun gibi muhteşem bir dünyada uygulayabildiğim Mil Oyun Ltd.’de devam ettirmekteyim.
turk-internet.com: Oyun sektörüne ne zaman ve nasıl giriş yaptınız?
Kenan Algan: Teknokent’de çalışmaya başladığım dönemde o sırada görevde olan Teknokent yöneticisinin ODTÜ Teknokent’de oyun geliştirmek için bir yapı ve ortam kurma çalışmalarının içerisinde olduğunu öğrendik. Teknokent yöneticimiz çalıştığım firmaya bir oyun talebinde bulundu ve o zamana kadar sadece animasyon, tasarım, basit oyun geliştirme uğraşlarım ve saatlerce bilgisayarın başında oyun oynama günlerim ilk gerçek oyun geliştirme çabaları ile yeni bir boyut kazandı.
Hemen kolları sıvayıp üniversitede beraber çalıştığım arkadaşım ile beraber 1 ay içerisinde 3D gerçek zamanlı bir demo strateji / savaş oyunu geliştirdik ve sunduk. Bu maceramız ise, beklentilerden çok farklı olarak, şu anda birçok kişinin haberdar olduğu ODTÜ Teknokent ATOM’a dönüştü. Bu süre içerisinde IRC Anatolia’nın Yöneticisi Mesut Köse ve genç girişimci M. Kağan Yeniçerioğlu bir araya gelerek “Serious Games” geliştirmek için 2010 yılında Mil Oyun kuruldu ve şu anda da burada proje yöneticiliği yapmaktayım.
turk-internet.com: Türkiye ve dünyadaki oyun sektörü hakkında 2011 ve 2012 için kısa bir değerlendirme yapar mısınız?
Kenan Algan: Kısaca muhteşem diyebilirim. Oyun geliştirme araçları geliştikçe her geçen gün oyun geliştirenlerin sayısı artmakta ve bunun ile beraber insanlar hayal güçlerini bilgisayarda gerçekleştirebilmekte ve bir sürü kanal üzerinden bütün dünya ile paylaşabilmekte. Büyük oyun stüdyoları eski yöntemler ile sağladıkları kar marjlarını artık herkesin bedava oynamaya başlayabildikleri online sosyal oyunlara kaptırdıklarından sürekli yeni stratejiler geliştirip çıkardıkları oyunlara sosyal öğelerde katarak zenginleştirme yolunda bir süredir çalışmaktalar.
Bununla ilgili yaşadıkları problemlere buldukları çözümler ile de insanları şaşırtacaklarını düşünüyorum. Küçük geliştiriciler ise oyun bolluğu arasından sıyrılmak ve büyük firmalar gibi sahip olmadıkları marka ve bütçe problemlerini aşmak için çok farklı ve en önemlisi akıllıca çözümler üretecekler.
Türkiye’de ise durum biraz farklı. Büyük oyun stüdyolarımız ve yurtdışındaki kadar büyük bütçeli ve marka ağırlığına sahip firmalarımız yok. Bu noktada Türk firmaları hayal güçleri, azim ve yaratıcılıkları ile ön planda. Tabi yurtdışındaki örnekleri kopyalama yeteneklerimizi de unutmamak lazım.
Gelecek sene ise biraz farklı çalışmalar ile karşılaşacağımızı düşünüyorum. Önceden de bahsettiğim gibi oyun geliştiricilerin sayısı hızlıca artmakta ve Türkiye’de oyun üzerinden para kazananların sayısı gittikçe artmakta. Fakat buradaki en büyük fark yabancı tarzlar yerine bize özgü oyunlar ile karşılaşmaya başlayacağımız.
Sadece Türkçeleştirilmiş ya da mevcut yabancı bir oyunun biraz Türk versiyonundan öte, bizim kültür ve bizim anlayışımıza hitap eden çalışmalar ile daha fazla karşılaşacağız. Bu gerçekleştikçe Türkiye’deki oyun piyasası da bu yönde ciddi değişimler yaşamaya başlayacaktır. Bu noktada en çok kazanacak olanlar ise tabi ki oyuncular olacaktır.
Söyleşinin devamını Kaan Algan : Dünyada Oyun Oynayanlar içinde En Büyük Grup ‘Casual Game Oyuncuları’ – 2 başlığı altında okuyabilirsiniz.