Korona günlerinde evlerimize kapanıp hem kendi hem de başkalarının sağlığını korumak adına izole yaşamaya çalıştığımız bir dönemdeyiz. Ancak hayat devam ediyor, bizler de yeni bir yaşam modeline alışmaya çalışıyoruz. Toplantıları Google Hangouts, Zoom, Skype ve benzeri programlar kullanarak evden yapabiliyoruz. Blackboard, Moodle, Advancity, Canvas gibi programları kullanarak uzaktan eğitim yapıyoruz. Banabi, Getir, Migros Hemen gibi online market servislerini kullanarak kısa sürede evimizin ihtiyacı olan market alışverişini yapabiliyoruz. İyi de, bütün bunlar Korona’dan önce de vardı, niye şimdi ayrılmaz bir parçamız oluyorlar? Bunca zamandır birileri “Dijital Dönüşüm” şart diyordu ama kimse kendini değişime açmıyordu. Oysa şartlar oluştuğunda herkes ne kadar da kolay alışıverdi ve rahatlığı, verimliliği keşfetti. Yine de sosyal bir varlık olarak her şey önümüze gelse de bir arada olmayı çok özledik.
Korona gerçeğinin bizi ittiği önemli bir alan ise e-ticaret ve buna bağlı olarak artan dijital ödeme sistemleri. 29 Nisan’da TÜBİSAD (Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği), 2019 yılı Türkiye e-ticaret Pazar büyüklüğü Raporunu açıkladı. Bu rapora göre Türkiye’de e-ticaret pazarı 2019 yılında %39 büyüyerek 83,1 milyar lira oldu. E-ticaretin toplam perakende içindeki payı ise %5,3’ten %6,2’ye çıktı. Sektörün %44,9’unun perakendenin, kalan %38,2’sinin ise perakende dışının oluşturduğu görülmüş.
Dünyadaki e-ticaret hacmi ile kıyaslandığında ise hızla ilerlememize rağmen daha gidecek çok yolumuz olduğu aşikâr. Bu konuda lider ülkeler kim diye baktığımızda İngiltere, ABD, Almanya, Çin gibi ülkelerin öne çıktığını görüyoruz. Mobil alışveriş yapanlarda Çin %83 ile diğer tüm ülkelerden oldukça ilerde. E-ticaretin olmazsa olmazı ise Telekom altyapısı, yani sahip olduğunuz mobil ve sabit şebekenin kapasitesi e-ticaret konusundaki başarıyı direk etkiliyor. Ülkenin fiber altyapısı, mobil şebekenin kapasitesi, kapsama alanı, servis kalitesi verinin doğru ve zamanında taşınabilmesi için olmazsa olmaz kriterler olarak ön plana çıkıyor.
Dijital Ödeme Sistemleri
E-ticaretin başarı kriterlerine baktığımızda e-ticaret sitesinin kullanıcı dostu olması, ürün açıklamalarının yeterliliği, müşteri desteği, ürünün lojistik servislerinin doğru işlemesi, SEO (Search Engine Optimization) ve benzeri pazarlama yöntemlerinin uygulanması gibi konularla birlikte öne çıkan en önemli alanlardan biri de bu yazının konusu olan dijital ödeme sistemleri. Dijital Ödeme sistemleri “e-tahsilat”, “e-ödeme”, “Sanal Ödeme”, “Dijital ödeme”, “Sanal POS” gibi adlarla karşımıza çıkan bu yöntem esasen dijital ortamda bir mal veya servis karşılığından yapılan ödemeye verilen addır. Dijital ortamda kredi kartı veya debit kart bilgisi banka veya yetkili kuruluşa gönderilir ve tahsilat sonrasında alınan onay veya ret bilgisi sistemde kaydedilerek ödeme gerçekleşir.
Kimler Dijital Ödeme Altyapısı Sunuyorlar?
Dijital ödeme altyapısı sağlayan kurumlara dünyada PSP- Payment Service Provider yani Ödeme Servis sağlayıcıları deniyor. Ödeme Servis Sağlayıcıları bankalar, büyük Fintek’ler (Financial Technology), hatta artık GAFA (Google, Apple, Facebook, Amazon) ve Wechat, AliPay gibi dünya devlerinin de katıldığı önemli bir rekabet alanı. Amazon’dan alışveriş yaptıysanız AmazonPay, Google’dan alışveriş yaptıysanız GooglePay, Apple’dan alışveriş yaptıysanız ApplePay kullanmışsınızdır belki. Artık herkes bu dünyada yerini alıyor. Çin’de ise Alipay %54, Wechat %40 ile Çin e-ödeme pazarını paylaşmış durumdalar.
Türkiye’de bankaların çoğu dijital ödeme altyapısı sunuyorlar. Örneğin Akbank – Sanal AKPOS ,QNB- Finansbank – FinansWebPOS , Vakıfbank – V-POS 724 (, Yapı Kredi – POSNET , Garanti BBVA- Garanti Sanal POS , Halkbank – Halkbank Sanal POS, Denizbank – DenizPOS , Türkiye İş Bankası -İş Bankası Sanal POS gibi.
Bankaların dışında Iyzico, HepsiPay, Moka, PayU, iPara, PayNet, TürkPOS gibi şirketler de yine Ödeme Servis Sağlayıcısı olan pazardaki önemli oyuncular.
Bu pazarın dinamiklerini, günümüz koşullarını ve gelecek öngörülerini İmzaPOS yönetici ortağı Özkan Meraş ile konuştuk.
Turk-internet.com: Teknolojinin gelişmesiyle ödeme sistemleri de kendilerini duruma adapte etmek için çabalıyorlar. Siz de, bu alanda önde gelen bir firmanın yönetim kurulu başkanısınız. Firmanızı geleceğe nasıl hazırlıyorsunuz? Geliştirdiğiniz yazılımlardan biraz bahseder misiniz?
Özkan Meraş: İmzapos, finansal teknolojiler alanında çalışma yapan bir yazılım şirketi. Bu sektör de yazılım açısından teknolojik gelişmelerin en fazla kullanıldığı alanlardan biri. Bu nedenle teknolojiyi yakından takip etmek bizim gibi şirketlerin en önemli görevlerinden biri haline geliyor. Biz de teknolojik gelişmeleri yakından takip edip kendi sistemlerimize uyarlamak ve bu konularda hem bilgimizi hem de uygulama tecrübelerimizi arttırmak için çaba gösteriyoruz. İmzapos şirketinde geliştirdiğimiz birbiri ile tam entegre çalışan 3 temel ürünümüz var.Bunlar sanal pos altyapısı ve e-para şirketleri ile entegrasyonu sağlayan e-tahsilat, e-ticaret altyapısı sağlayan İsoftshop ve bizim ve bayilerimizin tüm operasyonları tek noktadan takip ve müdahale edebilecekleri İmzapos B2B portali. Sistemlerimizin katmanlı mimarisi ile değişik API setlerine kolay uyum sağlamamız ve bunun yanında işlevsellik olarak oldukça basit ve kullanıcı dostu yapımız bizi diğer şirketlerden farklılaştırıyor.
Turk-internet.com: İnsanlar alışverişlerini yaparken gizli bilgilerini paylaşıyor ve kullandıkları yazılımların güvenli olmasını istiyorlar. Güvenlik konusunda ne gibi önlemler alıyorsunuz?
Özkan Meraş: Güvenlik, finansal teknolojiler alanında çalışan şirketler için olmazsa olmaz birinci şarttır. Bu sektördeki şirketlerin tümü BDDK’nın belirlediği kurallara sıkı sıkıya uymak zorundadırlar. Bizim için de güvenlik kavramı vazgeçilmeyecek bir önem taşıyor. Hem kendi yazılımlarımızda hem de servis aldığımız veri merkezlerinde güvenliği en üst seviyede olmasına dikkat ediyoruz. İnsanların alışverişlerini yaparken tamamen güvende olduklarından emin olmalılar. Bu nedenle çalıştığımız e-para şirketlerine veya bankalara verileri iletirken gerekli güvenlik protokollerine tamamı ile sadık kalarak iletiyoruz.
Bu noktada Türkiye’nin sanal güvenlik konusunda dünyada lider konumunda olduğunu özellikle iletmek isterim. Tüm işlemler uçtan uca bütün safhalarda fraud (sahtecilik) kontrolü yapan yazılımlar tarafından otomatik olarak 7/24 takip ediliyor. Sistemlerimiz daha önceden şüpheli işlem yapmış kartı veya kişiyi tespit ederek işlemlerine izin vermiyor. Bu adımda dünyaca kabul görmüş PCI-DSS güvenlik sertifikası uyum süreçlerini ve dönemsel denetimlerini başarıyla tamamlamış böylece bu güvenlik sertifikasının sürekliliğini sağlayan şirketler ile yolumuza devam ediyoruz. İnsanların dikkate alması gereken tek konu 3D işlemlerde onay vermeden önce bu işlemi kendilerinin yaptığından emin olmaları.
Turk-internet.com: Sektörünüzde benzer işler yapan birçok firma var. Sektördeki rekabet ne durumda? Hangi alanlara yatırım yapıyorsunuz?
Özkan Meraş: Her işte olduğu gibi bu konuda da çalışan birçok firma var. Sektörümüz nispeten yeni ve konu da oldukça çekici olduğu için bu cazibeye kapılan şirketler değişik katma değerleri ile sektöre renk katıyorlar. Biz şirket olarak bu işin ilk gününden bu yana çalışan bir şirket olmanın az da olsa avantajını kullanıyoruz. Sektörde şu anda lider durumda kimse yok, rekabet kıran kırana devam ediyor. Zaten lider olmak bizim sektörde yanlış bir kavram. Sebebi yapmış olduğumuz iş hiçbir zaman bizim işimiz değil, biz sadece teknoloji desteği veriyoruz. İşimizin lideri ve patronu Merkez Bankası’dır. Biz de dahil tüm şirketler Merkez Bankası’nın gözetimi altında çalışır.
Tabii ki bu rekabet ortamında hizmet kalitesinde farklılık yaratan şirketler bir adım öne çıkacaklar. Rekabet sorunlu ve sıkıntılı bir süreç. Bu yüzden hizmet kalitemizin yüksekliği, seçici olmamız ve butik çalışma prensibimizden ödün vermememizden dolayı biz rekabette bir adım öndeyiz diyebilirim. Tüm iş ortaklarımızla rekabet yaratmak yerine ortak çözümlerle işlerimizi büyütüyoruz, sonuç odaklı çözümler üretiyoruz. Bu yüzden şirketimiz araştırıldığında şikâyet ortamı olmadığı rahatlıkla görülebilir. Bunun bir sebebi de çalışmakta olduğumuz iş ortaklarımızın global anlamda da güçlü olmasından kaynaklanıyor.
Turk-internet.com: Korona virüs sonrası dönemde E-ticaret sektörünün orta ve uzun vadede hızlanarak büyüyeceği öngörülüyor. Bu aslında sizin gibi firmalar için büyük bir fırsat değil mi?
Özkan Meraş: Evet, biz de şirket olarak E-ticareti her ortamda dile getirerek bir dizi yatırım yaptık. Bu yıl içinde iSoft Shop E-Ticaret altyapısı sistemleri şirketini bünyemize dahil ettik. Imzapos sadece sanal POS hizmet sağlayıcısı olarak değil kendi bünyesinde e-ticaret sistemi de olan bir şirket olarak ve E-belge hizmetlerini de yapımıza entegre ederek 3 iş kolu üzerinden tek bir yapı şirketi olduğumuzu söyleyebilirim. Yani e-ticaret yapmak isteyen bir şirketin gereksinim duyduğu tüm destek yapıları tamamen entegre bir şekilde sağlıyoruz. Bu da diğer şirketlerde olmayan bir özellik ve bizi diğerlerinden farklılaştırıyor.
E-ticaret geçmişi olan bir şirketiz ve birçok projenin içinde olan bir yapıda 2012 yılından bu yana hizmet vermekteyiz. Türkiye dışında, Amerika ve Hollanda’da da ofislerimiz mevcut. İçinde bulunduğumuz bu korona salgını süreci çok özel bir durum, bu süreçte e-ticaret ve e-dönüşüm hizmetleri çok hızlandı, büyüdü ama zaten e-ticaret her zaman bir büyüme trendi içinde idi, e-dönüşüm bütün şirketlerin geçmesi gereken bir süreçti, salgın bu süreçlerin gerekliliğini daha da belirginleştirdi ve hızlandırdı. Mesela salgın öncesinde çok önemli bir gıda şirketi ile görüşmemizde bizim e-ticaret yapmaya ihtiyacımız yok diyerek hizmetlerimizi değerlendirmeye almadılar.
Şimdi ise hemen her gün telefon açıp biz bu işe girmek istiyoruz diyorlar. Aslında şirketler biraz da panik havası içine girdiler. Sebebi kimsenin öngörmediği salgının iş süreçlerini değiştirmesi. Bakın e-ticaret dışarıdan göründüğü gibi kolay bir iş değildir. Çocuk gibi düşünün doğar ve büyümesini izlersiniz. E-ticaretin de iş mantığı aynıdır. Şirketler bu dönemde farkında olmadan zararları daha da büyütüyor. İşi anlamaları için bütçe gerekli değil. E-ticareti anlamak gerekir. Çünkü bu işin içinde binlerce faktör vardır. E-ticaret işine sadece fırsatı değerlendirelim, zararı azaltalım diye bakılırsa, aksine durum daha da kötü olabilir. Bilinmeyen birçok e-ticaret şirketi türediği için bunu söylüyorum. Kullanıcılar çok dikkatli olmalılar. E-ticaret işinde yazılım en önemli ve dikkat gerektiren kısımdır. Biz de bu yüzden iSoft Shop şirketinden ve ürünlerinden %100 emin olduktan sonra satın alma yaptık. Bu konuda kulaktan dolma bilgilerle bu işe girilemez, benim tavsiyem ve öngörüm mutlaka ama mutlaka çok dikkatli araştırma yapılmasıdır. Bizim büyüme için belirlediğimiz yıl 2022’dir. Şimdiden altyapı yatırımlarımızı yeni yeni teknolojileri dahil edecek şekilde planlamaktayız.
Turk-internet.com: Sektördeki 10 yılı aşkını tecrübeniz var. Bir E-ticaret yazılımınız da var. E-tahsilat yazılımı ihtiyaçtan dolayı mı geliştirildi? Müşterilerinizin hangi konularda talepleri oluyor?
Özkan Meraş: Şirketlerimiz için geliştirdiğimiz toplamda 12 yılı kapsayan bir geliştirme sürecimiz var. E-ticaret yapan şirketlerin mutlaka bir e-tahsilat yani sanal pos altyapısına gereksinimleri oluyor. Biz de daha önce başka ödeme altyapıları ile entegre olarak çalışıyorduk. Şimdi ise kendi E-Tahsilat sistemimizi geliştirip e-ticaret sistemimize entegre ettik. Bu geliştirmede üye işyerlerimiz özellikle toptan ağırlıklı çalışan firmalar olduğundan onlar için bazı özellikler ekledik. Özellikle plasiyerlerin işlemlerini ve tahsilatlarını hızlı yapmaları konusunda talepler aldık ve bunları ürünümüzde gerçekleştirdik. Ama asıl önemli konu raporlama. Çok gelişmiş bir raporlama altyapımız var ve özellikle üretim ağırlıklı şirketlerde kişiselleştirilebilen raporlama altyapısı ile yeni nesiller kadar teknolojiye uzak şirketlerin de rahatlıkla anlayabileceği raporlar üretebiliyoruz. Bu yüzden bazı sektörlerde lider konumdayız. Sistemlerimizin uygun modüler yapısından dolayı bazı geliştirmeleri firmaya özel yapabiliyoruz ve bu hizmetlerin %90’ını şirketlere ücretsiz kullandırabiliyoruz. Bu yaklaşım da Türkiye’nin bir ucundan diğer ucuna kadar büyümemize katkıda bulunuyor diyebiliriz. Özellikle yeni neslin devraldığı şirketler otomasyona çok önem veriyor. Dijitalleşmenin farkında olan yeni nesil bizi dinliyor ve büyümelerine katkıda bulunuyoruz. E-tahsilat çözümü bunun en önemli adımı oldu diyebiliriz. Çek ile alışverişi şirketlerde %45 e kadar indirmiş olduk böylelikle.
Turk-internet.com: Online ödeme sistemleri seçeneklerini gözden geçirirken firma sahipleri nelere dikkat etmeli? İyi bir ödeme sisteminin sahip olması gereken temel özellikler nelerdir?
Özkan Meraş: Altyapı çok önemli, kurumsal şirketler altyapı konusunda çok dikkatli oluyor. Şirketin de geçmişine bakıyorlar. Bunlar temel özellikler aslında. Dikkat edilmesi gereken en önemli unsur işletmeler için sunulan çözümler. İşletmeler tahsilatını o veya bu şekilde yapıyor. Ödeme sistemlerinde farklılık yaratan 3 unsur var, güvenlik, hız ve kullanım kolaylığı. Herkes işlemlerin güvenli ve hızlı olmasını istiyor. İşlemlerin saniyeler içerisinde nasıl yapılacağının arayışı içindeler. İşte burada biz devreye giriyoruz. Sistemlerimizde anlık olarak 500 üye işyeri aynı anda istediği işlemi yapabilir. Ve bunu her şey düzgün olduğunda saniyeler mertebesinde yaparak zaman ve para kazanıyorlar. Sistemlerimizde yapılan hatalı işlemleri de detaylı olarak görebiliyoruz. Bazı zamanlarda online alışverişe açık olmayan kartlar bazen CVC kodunu düzgün girmeyenler de oluyor. Tüm bu hatalar firmalara raporlanıyor. Bazen banka servisi kaynaklı hatalar da olabiliyor. Bu hatalara karşı da özel önlemler alarak üye işyerlerimizin bu hatalardan etkilenmemesini sağlıyoruz. Online tahsilat artık hayatımızın bir parçası tüm detaylar internet sitemizde mevcut ve güncel blog yayınlarımızı da yakından takip etmelerini tavsiye ederiz.