Her ne kadar dilimizde “kadının fendi, erkeği yendi” olarak yer alsa ve tarih boyunca küçümsenen kadının, erkeği yendiği, daha akıllıca davranıp galip geldiği durumunu anlatan bu atasözünü “Tüketicinin fendi, WhatsApp’ı yendi” diye uyarlasak pek hata olmaz. Tabii ki “şimdilik” kaydı ile.
Facebook’un “ben istediğim ülkede istediğim müşterinin özel bilgilerini toplarım. WhatsApp ile de bunu yapacağım ama şimdilik Avrupa Birliği gibi bazı bölgelere karışmayacağım” dedikten Dünya çalkalandı, herkes “nasıl olur” dedikten sonra, insanlar “mesajlaşma programları arasında göç etmeye” başladı. Zaten bir de Elon Musk “Signal’i kullanın” deyince, onay da gelmiş oldu.
Bunun Türkiye’ye de yansımaları oldu. Turkcell’in yerli ve milli diye ısrar ettiği ama daha geçen seneye kadar Ukrayna üzerinden Hollanda kanunlarına tabii olan (şimdi içeri taşınmış) BİP’i de bu göçten olumlu olarak fayda gördü ve bir anda kendi ifadelerine göre milyonlarca kullanıcının yüklediği program haline geldi.
“Yerli ve milli” vurgusunu doğru veya yanlış her yerde kullanmayı alışkanlık haline getiren hükümet üyeleri de “milli mesajlaşma programı” diye BIP’ten övgü ile bahsetmeye başladılar. “Kullanıcı Göçleri” arasında herkes kendi mevzii kapmaya çalışıyordu. Tabii hiç bir zaman unutmamamız gereken “bedava peynir sadece fare kapanında olur” sözünü de bir kenarda ayrıca tutalım.
Bip kullanandan, YaaY kullanandan “Deli Dumrul Vergisi” almayacağız
Mesajlaşma Programları savaşında 15 Ocak 2020 günü bir de ne görelim, hani cuma namazlarında filan imamın veya cemaatten birilerinin “safları sıkılaştıralım” dediğin i duyarız ya, Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone’ın kulağına “safları sıkılaştırın” diye fısıldanmış olsa gerek ki, bu üç firma Genel Müdürü (CEO değil Genel Müdür ☺) bir araya gelip, kendilerine ait sosyal medya programları için artık Internetin bedava olduğunu söyleyerek biz tüketicileri bir kere daha şaşırttılar.
Amaç, Türkiye’nin “milli ve yerli” verilerini kullanmaksa, yıllardır beceremedikleri Türk kullanıcıları Türkiye’de tutma konusunu, Facebook’ın yaptığı stratejik hatayı değerlendiriyorlar anlaşılan. Hepimizin reklamlarından bildiği mesajlaşma programı Bip ile yeni yeni duymaya başladığımız YaaY adlı platformların kullanımı için artık “KOTA YOK, İNTERNET KULLANIRKEN PARA ÖDEMEYECEKSİNİZ” demeleri elbette tüketiciler açısından faydalı bir şey.
Ama sanırım firmaların gözden kaçırdığı bir konu “Tröstleşme” yani “Rekabet İhlali”. Muhtemelen “hükümet bunun da bir çaresine bakar, bize kalkan olur” diye düşünüyorlar.
Kovid19 salgını Dünya’yı olduğu gibi Türkiye’yi derinden etkilerken, çalışma, ticaret vs sistemlerini mecburen yeniden şekillendirirken ve eğitim artık internet üzerine kayarken neredeyse kılını kıpırdatmayan, kotalı internet saçmalığına devam eden bu firmalar konu “yerli ve milli” bahanesi ile kendi hizmetlerini tekelleştirmek olduğunda hemen bir araya gelip “biz Türkiye’yi düşünüyoruz” ama basma kalıp sözleriyle acele bir açıklama yapıp aha da bakın artık “Bip kullanandan, YaaY kullanandan “Deli Dumrul Vergisi” almayacağız” demişler.
Madem O zaman, e-Devlet Kullanırken neden Kota Yiyor?
Türkiye’de hastaneden randevu alırken, e-devlete girip resmi işlerinizi hallederken, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 155 hattına internet üzerinden şikayet yaparken, güvenlik kurumlarına belki de bir teröristi ihbar ederken dahi sizden para alan yani kotalı hizmet veren Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone, konu “yerli ve milli” ama ne kadar yerli ve milli olduğu da ayrı tartışma konusu olabilecek kendi ürünleri Bip ve YaaY’a kıyak geçiyor.
Peki tüketicilerin devlet kurumlarının web sitelerine dahi ulaşmak için para ödemesinin hikmeti sebebini de acaba anlatabilecekler mi yoksa bu topu Ulaştırma Bakanlığı ve BTK’ya pas atarak topu taca atmaya mı tercih edecekler?
Aslında Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone tam da tüketicilerin ihtiyacı olan bir hatayı yaptılar belki de. Aynen Facebook’un “ben sizlerin her türlü bilginizi toplayacak ve paylaşacağım” demesi nasıl stratejik bir hata ise açıkçası Türkiye’nin internet devletlerinin Genel Müdürlerinin de bir araya gelip “bizim hizmetler için birbirimizden para almayacağız” demesi de Türkiye’de yeni bir tartışmayı ve beraberinde de hukuki tartışmaları, hatta davaları da beraberinde getirmesi gerekir.
Rekabetin İhlali Yok mu?
Turk-internet.com ile bizleri aydınlatmaktan yorulmayan Füsun Nebil, yine güzel bir habere imza attı. Türkiye ve Hindistan gibi çok önemli pazarlarda WhatsApp’a karşı yükseler tepkiler neticesinde, Facebook, WhatsApp kullanıcılarının bilgilerini ana firma olarak kendisi ile yani Facebook ile paylaşma kararını şimdilik 3 ay ertelemiş. Kullanıcıları pek de dikkate almayan Facebook, hukuki yaptırım olasılığına karşı geçici olarak geri çekilmeyi kabul etmesi güzel bir gelişme. (1)
Ama gelin biz Türkiye’de ki yasaklara, Türkiye’de uygulanan “kişisel verilerin ihlaline” ya da diğer sorunlu konulara pek de girmeden doğrudan kullandığımız her bit veri için tabiri yerindeyse HARAÇ ödemek zorunda kaldığımız Kotalı İnternet uygulamasına göz atalım. WhatsApp kararı gelişmesinde Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone’ın “biz tekeliz, istediğimizden haraç alır istediğimizi bedava yaparız” türü işbirliği açıklaması karşısında olabileceklere.
Türkiye’de sosyal medya alanında faaliyet gösteren herhangi bir firma “Rekabetin Korunması Hakkında Kanun”a dayanarak Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone’a karşı dava açabileceği ve bu firmaların rekabeti önleyerek Türkiye’de tekel oluşturma faaliyeti yürüttüğü, bunun için gizli ve/veya açık işbirliği yaptığı, bu üç firma dışında Türkiye’de “yerli ve milli” imkânlar ile üretilen ürünlere karşı cephe aldıkları iddiası ile yola çıkarak önce yürütmenin durdurulması daha sonra da “kendi uygulamaları için de KOTASIZ İNTERNET” tanımının yapılarak Türkiye’deki İnternet Kullanıcılarına özgür seçim hakkı tanınmasını talep edebilirler.(2)
e-Devlet Kullanırken Neden Kota Var? Tüketiciler Haklarını Bilmeli
Ancak asıl cephenin KULLANICI cephesinde olabileceği düşüncesindeyim. Yukarıda da verdiğim örnekler de olduğu gibi Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yapacağınız bir ihbar, Devletin sunduğu hizmetlerin bir kısmını internet üzerinden alabilmek için e-devlet’e girişiniz, hastaneden hizmet alabilmek için alacağınız bir randevu için dahi PARA ÖDEYEN yani “kotalı internet”in kotalarını teker teker tüketen kullanıcı, bu üç firmanın tüketiciye ayıplı mal sunduğunu, firmalarının kendilerinden olmayan başka bir firmalar ile bir araya gelerek “tekel oluşturmak amacıyla” faaliyette bulunduklarını ve bunun da kendi faturalarına yansıdığını iddia edebilirler.
“155 Polis” hizmeti telefon araması yapılarak ücretsiz olarak alınırken Emniyet Genel Müdürlüğü’nin internet sitesine giderek ihbar yapmaları durumunda bunun için firmaların kendilerinden “zorla para istediği” iddialarını ortaya atabilirler. Türkiye’de eğitimin artık vazgeçilmesi olan İnternet erişimi için para talep eden üç firmanın yine konu tekel oluşturma olduğunda kendi aralarında anlaştığını örnek olarak gösterip aslında fiyatlandırma konusunda da tüketici aleyhine yaptıkları işbirliği için kanıt olduğunu öne sürebilirler.
Ben hukukçu olmadığım için bir tüketici olarak aklıma ilk gelenler bunlar.
Uzman kişilerin eli değdiğinde Türkiye’de WhatsApp ile başlayan ve sonra hukuki bir sürece evrilen bir konu belki de Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone içinde başlayan hukuki bir sürecin başlangıcı olabilir mi?
Neden olmasın.
Tabii Ulaştırma Bakanlığı ve BTK bu sefer tüketiciden mi yana olacak yoksa “yerli ve milli” bahanesi ile Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone’ın Türkiye’deki tüketicilerin aldığı internet hizmetlerini kafalarına göre fiyatlandırmalarına devam etmesine göz mü yumacak?
Konu Facebook, WhatsApp vs olduğunda hukuktan bahsedelenler acaba hukukun bizzat devlet yetkililerin gözü önünde çiğnenmesine göz mü yumacaklar?
Bakalım Türk Telekom, Turkcell, Vodafone “yerli ve milli” demeye devam mı edecek yoksa en azından ve “yerli ve milli internet tüketimi” için düğmeye basıp Türkiye içinde kalan trafiğin ücretlendirilmesinde KOTA’yı aradan çıkaracak mı? Tabii Ali Cengiz oyunlarına başvurmadan, Türkiye içinde kotayı kaldırırken yeni alavere dalaverelere girip yurtdışına çıkan trafiği farklı şekillerde ücretlendirip hizmet fiyatlarını artırmadan…
Ne dersiniz?
[1] Türkiye ve Hindistan’daki Tepkiler ve Hukuki Gelişmeler Sonucu Whatsapp 3 Ay Erteleme Kararı Aldı