Müstakil Tüketiciler Birliği geçtiğimiz Cumartesi günü bir basın toplantısı yaparak yeni bir kampanya başlattı. Bu kampanya hakkında Müstakil Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Av.M.Bülent Deniz’den bilgi aldık;
Bu kampanya neden başladı
Başlangıçta imzalanan (kredi kartı, elektrik aboneliği vb) sözleşmeleri gereği, tüketicilerin yasal olarak olumlu sonuç elde etmeleri mümkün görünmüyor. Bu saptamadan yola çıkarak ve (indirimli satışlar, ek kredi gibi) yeni sosyal konjonktürü de gözeterek,kamuoyu oluşturmak suretiyle ilgili kurumları faiz indirimine zorlabileceðimizi düşündük. Kampanya bu şekilde doğdu. (2000 yılındaki cep telefon kampanyasını hatırlar mısınız bilmem, o kampanya da derneğimiz tarafından gerçekleştirildi. Bilgi için Cepler Susacak adresine bakınız.)
Geçtiğimiz cumartesi günü yaptığımız basın toplantımızda kamuoyuna ilk duyurumuzu yapmış olduk. Toplantı BRT, TGRT, Kanal7, KanalD’de ana haber bültenlerinde ve yazılı basında yer aldı.
Kampanya planımız şöyle; Tespit edilen 9 kalem ödemelerin her biri için bir kaç gün arayla basın açıklaması yapacağız. Örneğin, bu çarşamba kredi kartı, bir sonraki pazartesi SSK. borcu, …için basın açıklaması yapıp, o ödemeye ilişkin alınan faiz, önerimiz ve diğer hususlar yer alacak. Bu arada gerek internet ve gerekse radyolarda kampanya katılımı için sürekli çağrı yapacağız. Ayrıca ilgili kurumlara (BDDK. Başbakanlık, Çalışma Bakanlığı, vb) gibi ilgili kurumlara mektup göndereceğiz. Amacımız dikkate alınabilecek büyüklükte bir kampanya katılımına ulaşmak. Kampanya bilgileri için Uzlaşma İstiyoruz adresine bakınız.
Müstakil Tuketiciler Birliği nedir? Ne zaman kuruldu? Kimler tarafından ?
Müstakil Tüketiciler Birliği, tüketici hakları konusunda çalışma yapmak üzere Ekim/1997’de kuruldu. Tüketici hakları öncelenmekle birlikte, sivil toplum örgütü duyarlılığı ile insanı ilgilendiren her konuda refleks verecek şekilde çalışmalarını yürütmektedir.
Bugün 6.000’den fazla üyesi, iki temsilciliği ve Genel Merkez bünyesindeki Başvuru Merkezi ile çalışmalarını yürüten Müstakil Tüketiciler Birliği, 11 kişilik tüketici hakları gönüllüleri tarafından kuruldu. Kurucu başkan Av. M. Bülent Deniz, halen Derneğin genel başkanlık görevini yürütmektedir. Müstakil Tüketiciler Birliği, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı nezdindeki Tüketici Konseyi, üyesi olup Avrupa Birliği ile ortak projeler yürütmektedir. Müstakil Tüketiciler Birliği, ayrıca AGİT (OSCE 99) akreditasyonuna sahip dünyadaki tek tüketici örgütüdür. Daha fazla bilgi için Müstakil Tüketiciler Birliği adresine bakabilirsiniz.
Daha önce benzer kampanyalar düzenlediniz mi?
Müstakil Tüketiciler Birliği 2000 yılında gerçekleştirilen “Cepler Susacak” eylemi ile kamuoyunda ilk kez duyuldu. Türkiye’nin ilk ve en büyük katılımlı tüketmeme eylemi olan “15-17 Ocak-Cepler Susacak” eylemi ile 17 Ağustos’ta çalışmayan cep telefon hizmetlerine kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışan Müstakil Tüketiciler Birliği’nin çağrısına, bağımsız kaynakların tespitine göre, ülke çapında 3.5-4 milyon insan katılarak cep telefonlarını üç gün boyunca kapattı.
Bu eylem akabinde cep telefonlarından tahsil edilen sabit ücret ile başlayıp baz istasyonlarına kadar uzanan bir çok konu, kamuoyunun gündemine geldi ve sorgulanmaya başladı. Örneğin; sabit ücretlerin iadesi için yapılan başvurular olumlu sonuçlandı, baz istasyonları yönetmeliğinin iptali için dernek tarafından dava açıldı ve Danıştay’dan yürütmeyi durdurma kararı alındı. Konu ile ilgili daha fazla bilgi için; Cepler Susacak adresine bakınız.
Ayrıca Müstakil Tüketiciler Birliği tarafından, araçlarda otogaz kullanımı ile ilgili olarak çıkarılan ek vergi ve harçların iptali için Danıştay’a dava açıldı ve yapılan basın çalışmaları ile aracında otogaz kullananların mağdur olmaları önlendi.
Yine otoyol ve köprülere yapılan zamlarla ilgili olarak ülke tarihinde ilk kez kamusal zammın iptali için dernek tarafından dava açıldı. dava halen devam ediyor.
Kredi Kartlar Konusuna Neden Eğildiniz?
Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle satın alma gücü azalan insanımız, zorunlu ihtiyaçlarını gidermek için kredi kartlarına yöneldiler.
Ancak ödeme ekstreleri geldiği zaman, ekonomik kriz bitmediği ve aksine daha da derinleştiği için ödemesini günü gününe yapan bir çok yurttaşımız ödemelerini aksatmaya başladı. Aksatılan her ödeme, bankaların uyguladığı anormal faiz oranları ile birleşerek tüketicilerden talep edildi. Bunun sonucu olarak ödemelerinde temerrüde düşen yurttaşlar için kart iptali ve icra takip safhası başladı.
Borcuna sadık olmayan kişilerin dışında ekonomik darlık ve tükeniş içindeki toplumun genelinin oluşturduğu kart mağdurlarının esas mağduriyeti icra safhasında başladı. İcraya intikal eden alacakların faiz oranları büyüdüğü gibi, faize faiz yürütülerek borcun ödenemez hale gelmesi söz konusu oldu. 500.000.000 TL. lık ana para borcu bir kaç ay içinde 2-3 milyara baliğ oldu.
Yaşanan kitlesel mağduriyet derneğimizin Başvuru Merkezi’ne yansımaya başlayınca, konuyu öncelikle hukuksal süreç olarak inceledik. Yaptığımız tespitte, başlangıçta imzalanan sözleşmeler gereği, bankaların diledikleri oranda faiz tahakkuk ettirme konusunda tüm yetkiyi kendilerinde topladıkları ve tüketicilerin yasal olarak olumlu sonuç almaya yönelik bir olanakları olmadığı ortaya çıktı.
Öte yandan kredi kartları yanında cep telefonu, SSK, Bağkur, vergi, sabit telefon, doğalgaz, elektrik ve su borçlarında da aşırı faiz uygulamasının yapıldığını tespit ettik. Bunun üzerine indirimli satışlar, ek dış kredi gibi oluşan sosyal konjonktürü de hesaba katarak ve toplumsal uzlaşma kültürümüze dayanmak suretiyle Uzlaşma İstiyoruz başlıklı bir kampanya başlattık.
Kampanya ile yasal olarak başarı herhangi bir olanağa sahip olmadığımı bu dokuz ödemeye ilişkin olarak ilgili alacaklı kurumların enflasyon oranı kadar gecikme faizi uygulayarak fazla kısımdan özveride bulunması, buna karşılık borçluların da indirilen bu faiz oranlarına karşılık borcu ödemelerinin sağlanmasıdır.
Kampanya başarıya ulaşırsa, önemli sayıda insanımız borcunu ödeme olanağına kavuşacak, yüklü miktarda nakit para dolaşıma çıkacak, alacaklı kurumlar da artık ödenemez hale gelmiş alacaklarını tahsil etmiş olacaklardır.
Problemi Olan Kişi Sayısı Nedir?
Şu anda 500.000 kişi kredi kart borcundan, 150.000 kişi cep telefonu borcundan dolayı icra takibine uğramış durumdadır. Çok yakın dönemde kredi kartı nedeniyle 1.000.000 kişi daha icra takibine maruz kalacaktır. 1.000.000 kişi elektrik saatini sökülmesi nedeniyle karanlıktadır. Çekirdek aileyi 4 kişi kabul ettiğimizde, toplam 11.000.000’a yakın yurttaşımız bu durumdan etkilenmektedir veya etkilenecektir.
Bu Problem Bankalara Göre Değişiyor Mu ?
Kriz bittiğinde toplumsal hafızamız veya tüketici hafızası mutlaka iyi çalışacak ve kriz zamanında müşterisini vahşi faiz oranlarıyla yokluğa, bitmişliğe mahkum eden başta bankalar olmak üzere tüm kurumlar hakettiklerini bulacaklardır.
Bunun farkında olan bazı bankalar kredi kart müşterisine mümkün olabilen en düşük faizi uygulamakta, icraya vermekte son ana kadar direnmekte, buna karşın bazı bankalar da aksine en yüksek faizi uygulayıp ilk temerrütte doğrudan icra takibi safhasına geçmektedir.
Tüm sorun, başlangıçta imzalanan kredi kart sözleşmesinde düğümlenmektedir.
şu anda TBMM. ne sunulan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında yasa değişiklik taslağına, Müstakil Tüketiciler Birliği tarafından yapılan öneri doğrultusunda, kredi kartları da tüketici hakları kapsamına alınmış ve başlangıçtaki sözleşmede faiz oranının saptanması ve bundan sonra değiştirilememesi öngörülmüştür.
Ne tür bir hareket planlıyorsunuz?
Kampanya süresince tespit edilen cep telefonu, sabit telefon, kredi kartları, su, elektrik, doğalgaz, vergi, SSK., bağkur borçlarına uygulanan gecikme faizlerinin enflasyon oranına çekilmesi içzin ilgili kurumlarla yazışacak ve bunu kamuoyu tanıklığında gerçekleştireceğiz.
Öte yandan kampanya süresince, bu dokuz ödeme ile ilgili çarpıcı rakamları kamuoyuna açıklayarak kampanyanın açılımını sağlayacağız. Ancak biliyorsunuz, tüm çalışmaların başarıya ulaşması; kampanyanın ardındaki kamuoyu desteği ile mümkündür. Kampanya ile amaçlanan, bu konular ile ilgili olarak mağdur olanların kampanyaya katılımını sağlayarak ilgili kurumları harekete geçirmektir.
Size Başvurmak İsteyenler Nereye ve Nasıl Başvurabilirler?
Kampanyaya katılım için (212) 567 97 44-567 97 55 nolu telefonlar, (212) 567 36 47 nolu faks ve [email protected] ve [email protected] adresindeki emailler ile “Kampanyaya katılıyorum, sorunum şudur, telefon (ve/veya emalimi budur)” demek yeterlidir. Ayrıca kampanyanın seyir defteri de Müstakil Tüketiciler Birliği adresinden izlenebilecektir.
Evet Sn.Deniz, Medeniyet insanların “Nerede bu Devlet?” sorusu sormaları yerine “Kendi Haklarına Sahip Çıkmaları” ile paralel. Bu tür bir kampanyayı başlattığınız için sizi kutluyoruz. Umarız başarılı olursunuz.. Röportaj için teşekkür ederiz.