Kültür Bakanı İstemihan Talay, Bilişim Zirvesi kapsamında Harbiye Askeri Müze Kültür Sitesi Konferans Salonunda gerçekleşen bir toplantıya katıldı. Talay, yazılım telif haklarının korunmasına devletin gösterdiği önemi ve bu konuda yapılan yasal düzenlemeleri anlattı.
Bakan Talay, devletin fikir ve sanat eserlerinin korunmasında bu güne kadar atılan adımları, yeni Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun çıkarılması sürecini, devletin yazılım sektörünü nasıl desteklediğini ve bundan sonra devletçe yapılması gereken çalışmaları şu şekilde anlattı:
Kültür Bakanlığı çok geniş bir ilgi alanına sahip. Bakanlığımızın görevi, koruma ile birlikte teşvik edici, sektöre güç kazandırıcı ve yeni ufuklar açabilecek özellikleri de tsaşıyor. Fikri ve Sanat Eserleri Kanunu ile, bilişim sektöründe yazılımların korunmasına da altyapı özelliği taşıyacak görevi üstlenmiş durumdayız. Bu yasa ile izinisiz kullanımları önlemek amacıyla 50 ile 150 milyar para cezası, iki ile dört yıllık hapis cezası uygulamalarıyla korsanlığı önlemeye çalışıyoruz. Ancak tek başına yasalar hiç bir şey ifade etmez, toplumu bu konuda biliçlendirmek şart. Bu yasa 3 Mart 2001 tarihinde çıktı ve altı ay içerisinde boşlukların doldurulması sözkonusuydu. Konu ile ilgili yönetmelikler dün hazırlandı (06.09.2001). Bundan sonra Kültür Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı ile hep birlikte çalışmalara başlayacağız.
Konu, fikir ve sanat eseri üretenlerin sorunu olmasının ötesinde toplumun ortak sorunu halini almıştır. Çıkarılan yasa toplumu bilinçlendirecek, Türkiye’nin önünü açacaktır. 1997 yılında sekiz yıllık zorunlu ilköğretim yasası çıkartmıştık, beraberinde bilgisayarlı eğitimi getirmesi sebebiyle, Türkiye’nin bilişim sektöründe çok önemli bir evrim olacaktır. Türkiye genç bir nüfüstur, bu genç nüfus yeni teknolojileri kullanma ve ilerletmede büyük önem taşımaktadır.
Cep telefonu yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi, bilgisayar için de durum aynı olacak. Çünkü Türk toplumu yeniliklere çok açık bir toplum. Köy okullarımızdan, internet bağlantılı bilgisayar istekleri geliyor, bunlar dağ köyleri. Buradan da gözlemlediğimiz üzere, çok hızlı bir eğilim var ve bundan sektör olarak yaralanmak durumundayız. Şu anda içinde bulunduğumuz durum gelip geçici bir moda akımı değil, beslendiği taktirde büyüyecektir.
Sektöre dışarıdan gelecek yatırımları, yasa ile koruma altına alacağız. 65 milyonluk genç bir nüfus, bütün dünyanın iştahını kabartacak büyük bir potansiyel güçtür. Bu yüzden sadece kullanıcı değil, üretici ve yaratıcı olmamız lazımdır.
Kültür Bakanlığı internetle 1998 yılında tanıştı.Tanıtımımızı bröşürler yerine beş ayrı dilde tasarlanan web sitemiz üzerinden yaptık. İyi içerikli, donanımlı bir site olmasının yanında, özel sektör mantığıyla yurtdışında tanıtıcı reklam kampanyaları yarattık. Bütün bunlar için 1 trilyonu aşkın bir yatırımda bulunduk. Ziyaretçi sayımız 50 milyonu aştı, bu sayının %80’ini yurtdışı ziyaretçilerimiz oluşturuyor.
2002 yılında, yazılım sektörleriyle birlikte bir yarışma düzenlemeyi düşünüyoruz. Bu alanda hevesli ve başarılı bir çok insanı yeni bir yönde birleştirebiliriz diye düşünüyoruz.
Kasım ayı içerisinde gerçekleşecek olan Internet World Turkey Fuarını bakanlık olarak destekliyoruz. Bakanlığımız bu konuda bir görev üstlenecek.
RTÜK yasasındaki bazı düzenlemelerde, yeniden bir öneri sözkonusu olduğunda bu müeyyidenin yumuşatılması veya geri alınması konusunda da sizlere tercüman olacağız.