Bu yılın başında 5 milyar $ karşılığında Insight Partners tarafından satın alınan yedekleme yazılım firması Veeam’in Türkiye Genel Müdürü ile şirketin son zamanlardaki gelimelerini konuştuk:
Turk-internet.com: Merhabalar Kürşad bey, öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?
Kürşad Sezgin: Merhabalar, tabii, ismim Kürşad Sezgin, 2019 yılının Temmuz ayından bu yana, Türkiye pazarını lanse etmek, kanal stratejisi oluşturmak ve geliştirmek, satış ve pazarlama faaliyetlerini yönetmek amacıyla VEEAM Türkiye ülke satış müdürü olarak görev yapmaktayım. Bundan önce HP, Trend-Micro, Servos gibi firmalarda iş birimi yöneticiliği, teknik ekip müdürlüğü ve satış direktörlüğü dâhil olmak üzere çeşitli üst düzey roller üstlendim. VEEAM’a ülke satış müdürü olarak geçmeden evvel Baracuda Networks’te yine ülke müdürlü yapmaktaydım.
Turk-internet.com: Peki, bize biraz VEEAM’dan bahseder misiniz? Bu firma nerede kuruldu, hangi konularda yazılım üretiyor, gelirleri nasıldır, kaç ülkede varsınız, Türkiye’ye ne zaman geldi?
Kürşad Sezgin: VEEAM 2006 yılında İsviçre’de kurulmuş olan bir firma, hala merkezimiz İsviçre’de. VEEAM, bulut veri yönetimi sağlayan, yedekleme çözümleri sağlayan bir şirket. İşletmeler için veri yönetimini radikal bir şekilde kolaylaştırarak iş ortaklarımıza 1. Sınıf teknik çözümler, beceriler ve uzmanlıklar sağlamak suretiyle, müşterilerimizin alt yapılarını geleceğe hazır mimariye dönüştürmesini sağlıyoruz. VEEAM, yedeklemeyi çağdaşlaştırmak, hibrit buluta geçişe hızlandırmak, verileri güvenceye almak için şirketlere çeşitli çözümler sunuyor. Sanallaştırılmış veya fiziksel sunucularda bulunan iş yüklerinin yanı sıra, Amazon Web Services, Microsoft Azure ve Google Cloud’da bulunan verilerin yönetimi de yedeklemesiyle beraber ve gerektiği durumda bu verilerin kurtarılmasını, bahsetmiş olduğum platformlar arasındaki geçişleri sağlamak suretiyle mümkün kılan bir platform sunuyor. Aynı zamanda günümüzün parlayan, önde gelen konularından bir tanesi container teknolojilerini de destekleyen, “Kubernates Native” olarak adlandırabileceğimiz bir yedekleme çözümümüz de bulunuyor. Dünya genelinde VEEAM’ın 400.000’den fazla müşterisi var. Bu müşterilerimizin %83ü Fortune-500de ve %69u Global-2000 hissesinde yer almakta. Bütün çözümlerimizi kanal iş ortaklarımız aracılığıyla biz müşterilerimize buluşturuyoruz. Direkt satış modelimiz yok. İş ortaklarımıza ilave olarak da HP, Netap, CISCO ve Lenovo da global iş ortaklarımız arasında bulunuyor ve bu ortaklarımız üzerinden müşterilerimiz bu ürünlerin alımını gerçekleştirebiliyor.
Turk-internet.com: Bu sene başında VEEAM Insight Partners isimli Amerikalı bir yatırım firması 5 Milyar Dolar ödeyerek satın aldı. Bu satın alma sonrası daha çok Avrupa merkezli bir firma olarak biliniyordunuz, müşterileriniz de öyle diye biliyorum. Amerika merkezli olmaya doğru gidiyor musunuz? Bu satın alma şirketi ne yönde değişiyor? Bildiğim kadarıyla kurucuları da ayrılıyor.
Kürşad Sezgin: Şöyle, Insight Partners VEEAM’da ki ilk azınlık hissesini aslında 2013 yılında yapmıştı. İlk alımını o zaman gerçekleştirmişti. O zamandan bu yana da 7 yılı bulan bu sürecinde –ki bizim güvenilir ortaklarımızdan bir tanesi oldu- VEEAM 10 yıldan uzun bir süredir yedekleme ve bulut veri yönetiminde 400.000 müşterisiyle beraber Pazar lideri konumunda. Insight Partners’ın da bu bünyeye katılmasıyla beraber konumumuzu daha da kuvvetlendirmeyi hedefliyoruz, bunu öngörüyoruz. Insight Partners piyasda son derece iyi konumlandırılmış olan VEEAM’in yeni dönemde bir üst seviyeye çıkmasını sağlayacak bir hibrit buluta geçmesini sağlayacak en doğru ortak olarak öne çıkıyor. Böylelikle yeni dönemde büyümemizi hızlandırmayı, yeni Pazar fırsatlarına ulaşmayı ve gelecek yıllarda da pazardaki hâkimiyetimizi daha da kuvvetlendirmeyi hedefliyoruz. VEEAM son 10 yılda mevcut işinin yaklaşık %50sinin geldiği EMEA bölgesinde 1 numaralı Pazar payına sahip IBS rakamlarına göre. Yeni nesil veri koruma çözüme VEEAM Availability Suite Version 10 duyurulmuştu bu sene başında, önümüzdeki haftalarda Version 11’i duyuracağız. Bu yeni sürümle beraber VEEAM liderliğini kuruluşların bulut veri yönetiminde büyüme fırsatlarından da yararlanabileceği Amerika’ya doğru genişletiyor. Yeni dönemde şirket merkezimiz İsviçre’den Amerika’ya taşınacak ve VEEAM’in yönetici kadrosuna güç ve deneyim katılmaya devam edecek, Insight Partners’in dahliyle beraber.
Turk-internet.com: Demin de söylediniz, VEEAM, Microsoft, ABC, Linux, Oracle gibi pek çok iş ortağınız bu firmalara entegre edilen ürünleriniz var. Sizin tarafınızdan bakıldığında, yazılım alanındaki container teknolojilerinden de bahsettiniz, git gide artan bir durum var. Buluta doğru yönelme hızlandı iyice. Bütün bunlarla yazılım sektöründe nasıl bir eğilim görüyorsunuz? Ve bir de merkezileşmeye doğru gidiyor sanki bulutla birlikte, değil mi?
Kürşad Sezgin: Merkezileşme de diyebiliriz ama bir yandan dağıtık yapılar olarak da görebilirsiniz çünkü bulut bildiğiniz üzere bir lokasyona ait veri merkezi değil. Nerede olduğunu bilmediğimiz veri merkezlerinden bahsediyoruz. Dolasıyla hibrit stratejilerden kastımız bu. Sorunuza dönecek olursak, şöyle cevap verebilirim; hem önem hem de boyut olarak büyüyen bulut veri yönetim platformları daha karışık hale geliyor. Bunlar aslında pazarın ve pazardaki talebin şirketleri götürdüğü istikamet bu. Oradaki talepleri biz karşılayabilmek adına artık daha karmaşık iş süreçleri, daha karmaşık topolojiler konuşulmaya başlandı.
Bunlar yapılırken asıl amaç müşteri taleplerini karşılamak ve bunu karşılarken iş sürekliliğini sağlamak. Artık veriler sadece şirket içinde değil bulut ortamında ve hatta birden çok bulut servis sağlayıcıları üzerinde barındırılıyor ve bu platformlar arasında veri geçişlerinin hızlı ve güvenilir olması isteniyor. Bir tarafta sizin sanal sunucularınız var, bir tarafta fiziksel sunucularınız var ama bulutta da verileriniz var. Herhangi bir felaket anında sizin bulutta bulunan verilerinizi çok hazır bir şekilde lokalde kullanmaya başlamanız gerekiyor ve lokalde bir felaket yaşıyorsanız, lokaldeki iş yükünü bir şekilde hızlı bir şekilde bulut tarafından ayağa kaldırabilmeniz gerekiyor.
Burada ki yegâne amaç müşteri talebini karşılayabilmek. Artık müşteri talepleri çok daha dinamik. Pandemi süreciyle beraber artık her şeyi online yapar olduk. Dünya’da zaten bu şekildeydi ama ülke olarak biz de bu trende ayak uydurmuş durumdayız. Dolayısıyla burada bütün müşteriler, bütün son kullanıcılar, kendim dahil olmak üzere online bir işlem yapıyorsam bunun sonucunu bir an önce almayı, bir şey sipariş ediyorsam, bir an önce siparişime kavuşmayı veya bir hizmet alıyorsam onu en kesintisiz şekilde elde etmeyi amaçlıyorum.
Şirketler de bunu sağlayabilmek adına verilerini farklı platformlardan farklı platformlara hızlı şekilde aktarabilmeyi arzu ediyorlar, bunu hedefliyorlar. Bulut veri yönetimi dijital ekonominin geleceğe hazır olması için gereken 5 temel özellik var, bunları sağlıyor. Yedekleme ve kurtarma, altyapılar arasında veri hareketliliği, izleme ve analiz, düzenleme ve otomasyon ve regülasyonlarla uyumluluk. Tabii bütün bunları yaparken sizin belli regülasyonlarla da uyumlu olmanız lazım. KVKK bunlardan bir tanesi mesela. Bizim ülkemizdeki bilhassa Kobiler tarafındaki veriyle alakalı durumun ne kadar kritik önemli bir şey olduğunu aslında olduğunu öğreten bir regülasyon oldu. Dolayısıyla faydası tartışılmaz. Bütün bu yeteneklerin birleşimi bir kuruluşun iz sürekliliğinin ve dijital dönüşümdeki başarısının da temelini oluşturuyor.
Turk-internet.com: Ürünlerinizin diğerlerinden farkı nedir? Neden sizi tercih ediyor müşterileriniz?
Kürşad Sezgin: CEO’ların, şirketlerin, veri merkezlerinin ve yazılım merkezlerinin başındaki liderlerin son 10 yıldaki en önemli ticari endişelerinin bir tanesi maliyetlerini düşürmek ve maliyetleri operasyonel olarak mümkün olan en düşük noktada optimize etmeye çalışmak. Bir al-ver dengesi aslına bakarsanız. Maliyetleri düşürmeye çalışmak tabii ki her firmanın amacı ama bunu yaparken de hizmet kalitenizden feragat etmiyor olmanız lazım. Deloitte’nin bir araştırması var, bu araştırma diyor ki; “Kuruluşların %71’i 2 yıl içinde tamamen maliyet düşürme girişiminde bulunmayı planlıyor.”
Şimdi bu önemli bir veri. Şu şekilde önemli veri; Covid-19 salgın neticesinde işletmelerin planları değişiklik gösterdi, talepler arttı, beklentiler arttı, CEO’larda verilerin kullanılabilir kalmasını sağlamak için sağlam bulut veri yönetim yetenekleri sunan uygun fiyatlı çözümler aramaya başladı. Veri koruma ve yönetme alanı gerçekten rekabetçi bir alan.
Bizim burada çok ciddi, çok kuvvetli rakiplerimiz bulunmakta ama şunu da görüyoruz, artık eski ve geleneksel teknolojileri kullanan rakiplerimiz bu dönemde artık bocalamaya başladı. Plansız kesintiler eğer kullanılan veri koruma çözümü yeterli değilse, veri hareketliliğini platformlar arası veri geçişlerini tam olarak desteklemiyorsa ve ara yüz olarak bir kolaylık sağlamıyorsa firmalara bu kesintiler umulandan daha uzun üzün sürebiliyor ve saatler içinde 10.000 Dolarla zararlar olabiliyor.
Dolayısıyla, CEO’ların önemli hedeflerden bir tanesi doğru çözüm seçmek ve bunu stratejik bir şekilde, hazır bir şekilde yapmak. VEEAM bu alana hakim olmak için 10 yıldan fazla süredir efor sarf ediyor ve IBS verilerine göre EMEA pazarında da açık ara Pazar liderliğini sürdürüyor. Biz hibrit bulutun öne çıkacağı yeni döneme girerken müşterilerimiz coğrafya olarak nerede olurlarsa olsunlar, verilerinin korunmasına ve bu verilerin gücünden yararlanılmasında mümkün kılacak en sağlam platformları ve en zengin iş ortakları sistemiyle beraber sunmaya gayret ediyoruz.
Turk-internet.com: Kürşad bey, Türkiye’de iş ortaklarımız HP, Oracle vs. dediniz. Bunun dışında bayileriniz var mıdır? Bu uygulamayı yapan bayiler hepsi diğer firmaların da aynı zamanda bayileri midir? Ayrı bir bayilik sisteminiz var mıdır?
Kürşad Sezgin: Şöyle ifade edeyim, bizim iş ortaklarımızı ikiye ayırabiliriz. 1) Kanal İş Ortaklarımız, 2) Global Seviyedeki, HP, Lenovo, CISCO gibi bizimle aynı sektörde faaliyet gösteren firmalar.
Kanal iş ortaklarımız Türkiye’de bulunan sistem entegratörleri bayilerimiz. VEEAM %100 kanal stratejisi ile ilerleyen bir firma. Yani, biz son kullanıcılarımıza direkt satış gerçekleştirmiyoruz. Biz, içimizde barındırdığımız bütün yetkiyi iş ortaklarımıza aktarmak suretiyle onlar vasıtasıyla son kullanıcılarımıza ulaşıyoruz. Yani her zaman bizim arada bir iş ortağı platformumuz bulunmakta.
Bu platforma da Propartner Program adını veriyoruz. Bu oldukça kapsamlı, bayilerin yetkiyi kazanmalarından, müşteriler tarafında gerekli teknik testleri yapabilmelerini sağlayabilecek bir takım içerikler de sunan eğitim programları açısından oldukça kapsamlı bir framework olarak görebilirsiniz. Kanal ekosisteminin gelişmesiyle beraber biz bulut veri yönetimi ve yedekleme sektöründe gelişimine katkı sağlamayı hedefliyoruz.
Bugüne kadar da bunu başardık. Zira biz Türkiye’de ekibimiz var ama bayilerimizin iş ortaklarımızın kadrolarına baktığımızda çok daha geniş yelpazede müşterilere ulaşabildiğimizi görüyoruz. Biz bu bilgileri bayilerimize ve bayilerimizle birlikte son kullanıcıları ne kadar çok artırırlarsa bu bizim gerek bilişim sektörümüzün, gerek bilişim çözümlerinin kullanıldığı müşterilerimizin stratejik olarak Dünya’da daha verimli ve rekabetçi olmalarını sağlıyor. Hedeflediğimiz şey de tam anlamıyla bu.
Turk-internet.com: Peki, Kürşad bey biliyorsunuz, bayi kanalı olan firmalarla kanal firmalar arasında bazen bir takım tartışmalar olabiliyor. Siz memnun musunuz kanaldan? Kendilerini geliştirebiliyorlar mı? Çalışabiliyorlar mı? Eğitimli elemanlar temin ediyorlar mı? Türkiye’de ki ekosisteminizi nasıl buluyorsunuz?
Kürşad Sezgin: Bir zincir aslında. Son kullanıcılar artık o kadar bilinçli ki, almak istedikleri hizmet kalitesi tarafında o kadar seçici ki firmalar da çözümlerini bu talebi karşılayabilmek için kaliteyi maksimize etmeye çalışıyorlar. Bunu yapabilmek için bir takım ürünler tedarik ediyorlar. Donanımlar, servisler, yazılımlar, hizmetler.
Tabii ki firmalar da bu tedariği yaptıkları firmaları, iş ortaklarını dikkatli seçmek durumundalar. Firmalar da bu anlamda çok seçici. Neye dikkat ediyorlar? Tabii ki maliyet burada önemli kalemlerden bir tanesi ama günün sonunda verilen servisin kalitesi burada önemli. İş ortaklarımız bizim son derece yetkin, konularına hâkim, müşterilerimizin içinde bulundukları sektörde, hangi sektörde olursa olsun, gerek bankacılık, gerek sağlık sektörü, gerek telekomünikasyon sektörü, müşterimizin penceresinden bakma yetkinliğine sahip iş ortaklarından bahsediyoruz.
Bu şunun için önemli, siz kendinizi müşterinizin yerine koymazsanız, hiçbir zaman oradaki dinamikleri anlamaz ve oradaki ihtiyaçları tam olarak kavrayamazsınız. İhtiyaçları kavradığınız müddetçe bu sefer müşterinize onlar için anlam ifade eden çözümler, paketler, yazılımlar ve donanımlar sunmaya başlarsınız. O şekilde çalışılmış ortakları kıymetleri. Bütün sektör bunu görmüş durumda.
Dolayısıyla, 5-10 yıl öncesine baktığımız zaman, iş ortaklarının sahip oldukları yetkinlikler de şimdiki yetkinlikleri karşılaştırdığımız zaman arada fersah fersah farklılıklar var. Container teknolojilerinden bahsediyoruz, ülkemiz için container teknolojisi çok yeni bir konsept olmamakla beraber kullanım alanı olarak baktığınızda biraz daha dar bir alanı hedefliyor gibi görünürken şu anda biz çıkarmış olduğumuz çözümde ve bunu iş ortaklarımızla konuşmaya başladığımızda, gördük ki iş ortaklarımız bu konuda çoktan yatırımlarını yapmaya başlamışlar, bununla ilgili müşterileriyle görüşmeye başlamışlar ve buradaki ihtiyacı kavramaya başlamışlar.
Aynı şekilde robotik teknolojiler, otomasyon, yapay zekâyla alakalı çalışmalar gerçekleştiren iş ortaklarımız bulunmakta. Bizim onlara kattığımız değer ve onların bize kattığı değer tartışılmaz. Tamamen karşılıklı anlaşmaya bağlı, ben oradaki iş birliğini gerçekten çok değerli ve kıymetli buluyorum. Bayilerimiz bizim beklentilerimizi çok güzel karşılıyorlar, umarım biz de oradaki dinamik talepleri karşılayabilmek için yeterli aksiyonları uygun zamanda alabiliyoruzdur.
Turk-internet.com: Kürşad Bey, son sorum da tersine o zincir dediğinizin tam ucu, yani müşteriler. Acaba biz hep biliyorsunuz, bilişim sektöründe, sektörün küçük kaldığını, satışların daha çok olmasını konuşuyoruz. Müşteriler açısından baktığınızda, bazı firmalar belki çok bilinçli ama genel olarak daha gidecek çok yol var galiba bilişim ürünlerini kullanmak açısından, değil mi?
Kürşad Sezgin: Bütün sektörler içinde bilişim sektörü en dinamiklerinden bir tanesi. Bilhassa son 5 yıla baktığımızda, o kadar çok gelişme var ki, bilhassa bu Covid-19 süreciyle beraber aslında biz dijitalleşme, dijital dönüşümün çok çok daha fazla konuşulmaya başlandığına şahit olduk. Bu bizim için sevindirici bir şey zira bu anlamda bazı sektörler, finans sektörü gibi gerek regülasyonlardan, gerek son kullanıcıların beklentilerinden ötürü veya sahip oldukları verileri doğru şekilde kullanma ihtiyacından ötürü zaten dijitalleşme ve bu dijital dönüşüm tarafında yatırımları yapmaya başlamışlardı ama gerek pandemi süreciyle beraber, gerek onun da beraberinde getirdiği risklerle beraber –ki kişisel verilerin daha kritik hale gelmesi- artık herkesin evden çalışmaya başlamış olması.
Bununla beraber şirketler tarafında BT departmanlarının kritik verilerin oluşabilecek arka kapıların artmış olması, çünkü her bir çalışan aslına bakarsanız şirketler için bir risk. Çünkü o çalışanın sahip olduğu bilgiler suiistimal edilmek suretiyle arkadan şirketlerin veri merkezine sızıntılar yaşanabiliyor. Geçtiğimiz dönemde sıkça gördük fidye yazılımı saldırıları, birçok firmayı vurdu ve çok ciddi zararlara sebep oldu. Bütün bu maddeleri üst üste koyduğumuzda pandemi bize şunu gösterdi; bütün şirketler, irili-ufaklı, hangisi olursa olsun, bünyelerinde barındırmakta oldukları verilere sahip çıkmak durumundalar. Bunu yapmadıkları takdirde kaybedecekler. Rekabete karşı kaybedecekler, çalışanlarını kaybedecekler, memnuniyet sağlayamayacaklar ve bir şekilde silinip gidecekler.
Bunu artık irili-ufaklı bütün firmalar görmüş durumda. Daha da önemlisi, bu verilerin doğru bir şekilde kullanılıyor ve değerlendiriliyor olması lazım. Big data bundan 2-3 yıl öncesine her toplantımız bizim big data ile alakalıydı. Şimdi ise containerlar, pandemi, dijital transformasyon konuşuyoruz. Big data artık herkesin kafasında oturdu.
Peki, big datayı biz ne yapıyoruz? Yedek almak, siz telefonunuzun da yedeğini alabilirsiniz, koyarsınız bir kenara, atıl veridir. Fimalar için de yedeklenmiş veri atıl veri olarak görülüyordu ama şu anda firmalar almış oldukları veriler üzerinde, yedekler üzerinde bir takım çalışmalar yapmak suretiyle müşterilerine yeni ürünler sunmak için çalışmalar yapıyorlar. Bu oldukça sevindirici şeyler. Zira artık atıl olarak gördüğümüz, boşuna yapılmış yatırım olarak da sonuçta 1000-100.000 Dolarlar veriyorsunuz verileri saklayabilmek için, diskler alıyorsunuz kabin kabin. Artık oraları atıl olarak tutmaktan ziyade biz bu verileri kullanarak müşterilerimize ne gibi ilave hizmetler sunabiliriz, müşterilerimiz bizden tam olarak ne bekliyor, müşteri anlayışını burada analiz edebilir miyiz, karar destek sistemlerinin kullanılmasına varıncaya kadar bütün bunların yanı sıra bu verileri biz alıp buluttan-buluta, buluttan-fiziksele, fizikselden-sanal makinaya taşıyabiliyor muyuz, herhangi bir felaket başımıza geldiğinde kendimizi güvende hissedecek miyiz, bunları sorguluyorlar kendi içlerinde.
VEEAM tam bu noktada devreye giriyor. Çünkü bütün bu bahsetmiş olduğumuz şeyleri, tek bir konsül üzerinden biz müşterilerimizin, son kullanıcılarımızın yapmasını sağlıyoruz. Bunu mümkün kılıyoruz.
Turk-internet.com: Benim sorularım bu kadar, sizin eklemek istediğiniz bir şey var mıdır?
Kürşad Sezgin: 2020 yılı, beklediğimiz gibi geçmedi. 2020’nin başında, o zamanlar Avusturalya’da bir takım yangınlar vardı, herhalde 2020’nin en büyük felaketi bu olur diye düşünüyorduk, hiç öyle olmadı, bambaşka bir şey karşımıza çıktı. Hızlı şekilde ülke olarak adapte olduk, umarım bu sıkıntılı dönemleri hızlı bir şekilde atlatır ve düzlüğe çıkarız, tek dileğimiz bu lakin 2021’de de artık bu sıkıntıyı bir süre daha çekeceğimiz artık tartışılmaz bir konu. Nasıl adapte olacağız biz buna? Bunun getirmiş olduğu bir takım ihtiyaçlar var, yine veri merkezi ve CEO’lar tarafından görünen bir takım ihtiyaçlar var. Bu ihtiyaçları karşılayabilmek, oluşan siber riskleri bertaraf edebilmek adına biz önümüzdeki yıl da, bu sene olduğu gibi veri koruma tarafında ciddi yatırımlar müşterilerimizden bekliyoruz.
Bu sene gerek pandemi, gerek dolar kurunun seyrinden ötürü yatırımların azalacağı ön görünmekteydi ama hiç öyle olmadı. 3 Çeyrek ile beraber kurumların veri korumaya yönelik yatırımların çok hızlı şekilde arttığını gördük. Bu çeyrek de bu şekilde devam ediyor. 2021 yılında bizim bu konudaki beklentilerimiz sektörden daha da fazla. Artık buradaki verinin ne kadar önemli olduğunu ve bunun gerçekten korunması gerektiği herkes tarafından algılanmış durumda. VEEAM’da burada eşsiz bir takım çözümler sunuyor. Dolayısıyla, kendi penceremizden bakacak olursak, pek hareketli 2021 yılı bizi bekliyor ama hepsinden önce sağlık, herkese ben sağlık, huzur ve mutluluklar dileyeceğim 2021’de.