Bu makale burayı tıklayarak ulaşabileceğiniz, Huawei Ürünler Dosyası kapsamındadır
Avrupa’da yüksek hızlı trende seyahat ettiğinizi ve önceden programlanmamış bir proje toplantısı için bir kısım dokümana acilen ihtiyaç duyduğunuzu hayal edin. 1GB’ı aşan dosya ve resimler içeren söz konusu dokümanlar bilgisayarınızın mobil genişband veri kartı ile ağa bağlandığında oldukça kısa bir sürede indirilebilecektir. Böylelikle trenden inip bir internet kafeye gitmenize gerek kalmayacaktır. Fiji’de seyahat ettiğinizi ve yüksek çözünürlüklü kameranızla biraz önce meşale yakma törenini kaydettiğinizi düşünün. Yüzlerce MB’lık dosyalar kameranıza bağladığınız mobil telefonunuz aracılığıyla YouTube.com sitesine bir dakika içersinde yüklenebilecek ve kayıtlarınızı tüm dünyadaki insanlarla paylaşabileceksiniz.
Uzun-vadeli Dönüşüm (LTE) bazlı mobil geniş bantta bu senaryolar artık rüya olmaktan çıkmaktadır. Gelecekteki 3GPP UMTS/HSPA uygulamaları için bir çözüm olmak üzere LTE 100Mbps’lık maksimum downlink bağlantısı veri gönderme hızı ve 50Mbps’lık uplink bağlantısı veri gönderme hızı sağlayabilmekte olup 3GPP R6 ile kıyaslandığında frekans etkinliği dört katına kadar çıkmaktadır. Ekim 2007’de, Huawei LTE-bazlı çok kanallı HDTV’yi denemelerinde yüksek başarı elde etmiştir. Sonuçlar downlink bağlantısı veri gönderme hızının 140Mbps’ye ve uplink bağlantısı veri gönderme hızının 50Mbps’ye ulaştığını göstermiştir. Son istatistiklere göre, LTE standartlarının %80i 2007 itibariyle sağlanmıştır. Juniper Research’in Kasım 2007 raporunda LTE orta ve uzun vadede mobil geniş bant teknolojisinin varisi olarak gösterilmiş, 2012 yılında yaklaşık 24 milyon kişi tarafından kullanılacağı öngörülmüştür.
Kullanıcılar bir süreden beri yüksek hızlı data servisleri için güçlü bir şekilde talepte bulunmaktadır. 3G R99 gecikmeler ve sınırlı hızlar göz önüne alındığında video paylaşımı, yüksek çözünürlüklü televizyon (HDTV) ve online oyun gibi servisleri sunmakta yetersiz kalınmaktadır. Kullanıcılar her yerde ve her zaman kullanabilecekleri geniş bantlı servislere ihtiyaç duymaktadır.
Şebeke gelişmişliği açısından HSPA/HSPA+’nın sabit şebekeye de uyum sağlayabilecek şekilde daha fazla bant genişliği ve daha yüksek şebeke hızları sağlayabildiği Şekil 1’de gösterilmiştir. Bu nedenle HSPA/HSPA+ mevcut pazarın ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik güçlü bir aygıt olarak ortaya çıkmaktadır.
Şek. 1 HSPA+ sabit şebeke olarak benzer performans sağlamaktadır
Avrupa’da İspanya HSPA şebekesini kurmuş ve artan performansı gözlemlemiştir. Asya-Pasifik bölgesinde Singapurlu tarHub ilk ticari HSUPA’yı kurmuş ve EMOBILE Japonya’da en hızlı HSDPA şebekesini devreye sokmuştur. Bu operatörler Huawei’nin HSPA çözümlerini seçerek kullanıcılarına 1.92Mbps downlink bağlantısı veri gönderme hızı ve 7.2Mbps’lık uplink bağlantısı veri gönderme hızı içeren yüksek hızlı servisler sağlamaktadır.
Yakın gelecekte Huawei mevcut şebekelere LTE ve 4G teknolojilerini uygulayarak HSPA+ fazında 64QAM ve MIMO gibi teknolojileri kullanıma sokacaktır.
Böylece sağlanacak 21Mbps downlink bağlantısı ve 28.8Mbps uplink bağlantısı içeren mobil geniş bant servisleri ile operatörlerin LTE kullanıcı gruplarının ihtiyaçlarını karşılaması sağlanacaktır. Operatörlerin LTE benzeri servisler sağlayarak kullanıcıları bu servislerin kullanımı konusunda bilgilendirmesi ve bu şekilde gerçek LTE servislerine yumuşak geçişi sağlaması gerekecektir. MBMS, HDTV ve holografik televizyon gibi mobil TV servisleri aranılan ve popüler uygulamalar haline gelecektir. MBMS birinci aşamanın Hong Kong’ta Huawei’nin Qualcomn ile yaptığı testlerle başarılı bir şekilde devreye sokulması ile halen gerçek ticari uygulamaya geçmiş olup MBMS-bazlı mobil TV servislere operatörlerin ilgisi artmaya başlamıştır.
Huawei’nin Mobil TV çözümü baz alınarak her hücre dört 128-KB veya sekiz 64-KB TV kanalı taşıyabilmektedir. HSPA/HSPA+ şebekesinde MBSM’nin kabulünü takiben, süreç içinde LTE içeren MBSM servislerine yumuşak geçiş sağlanacaktır. (Servis kullanım modlarının ve tüketici alışkanlıklarının gelişimi dâhil olmak üzere).
Huawei LTE demonstrasyonu
LTE’nin güçlendirilmesi
LTE şebekelerinin etkin bir şekilde devreye girmesi, operatörleri mevcut şebekelerini geliştirmeye yönelik yazılımları kullanmaya, böylelikle yumuşak geçiş sağlamaya ve edinilmiş kaynakları korumaya yöneltmiştir.
Geliştirilmiş bir çözüm olarak, Huawei’nin bir sonraki jenerasyon baz istasyonları çoklu-Mobil erişim platformu oluşturmaktadır. Operatörler GSM ve UMTS modüllerini LTE RF modülleri ile birlikte aynı kabine yerleştirerek çift-modlu şebeke oluşturabilecektir. Bunlar aynı besleme, iletim, anten ve baz bant kaynaklarından yararlanabildiği gibi kullanıcı ve servis miktarlarındaki artışa paralel olarak modüller ilaveler yapılabilecektir.
Dördüncü nesil Huawei baz istasyonları sayesinde operatörler basitçe yazılım değişimi yaparak GSM RF modulünden UMTS veya LTE ye geçebilecek veya iki şebeke standardını destekleyen tek bir RF modülü kullanabilecektir. Bu da şebeke performansını ve servis modellerini ayarlayabilme, ayrıca servis ihitiyaçları bazında şebeke atamalarını tanımlayabilme avantajını sağlamaktadır.
Uçtan uca Tüm-IP dönüşümü
Telekom ve İnternet şebekeleri Telekom ve Bilişim teknolojileri arasındaki sınır zamanla belirsizleşerek birleşik bir hal almaktadır. Bu bağlamda telekom dünyası Tüm-IP ve FMC’ye dönüşmektedir..
BSC veya RNC nin entegrasyonuyla LTE şebekesinde geleneksel yapıya göre önemli farklılıklar ortaya çıkacaktır. Baz istasyonlar SAE ‘ye IP ile bağlı olup servis erişimi ağ geçitleri kanalıyla sağlanmaktadır. Mobil şebeke IP dönüşümü üç adımda gerçekleştirilmektedir.
Birincisi interfazların IP dönüşümüdür. IP dönüşümü 3G baz istasyonlar ve baz istasyon kontrolörleri (BSC ler) arasında kullanılabilmektedir. Başarılı örnekler Singapur’da StarHub’da, Suudi Arabistan’da Etisalat’ta, Japonya’da EMOBILE’de ve China Mobile’de görülebilir. Bu operatörlerin tümü şebekelerinde Huawei’nin IP RAN/IP BSS çözümünü devreye sokmuştur.
İkinci aşama çekirdeğin IP dönüşümünü içermektedir. Bir baz istasyondan BSC’ye IP ile gönderilen datalar değiştirilmemekte veya çözülmemekte, fakat IP üzerinden doğrudan çekirdek şebekeye iletilmektedir.
Son aşamada servislerin IP dönüşümü anlatılmaktadır. Tüm şebeke IP’ye dönüştürüldüğünde, servis erişimi, sunucular ile ağ geçitleri arasındaki bağlantıya indirgenebilmektedir. Operatörler telekom servislerini İnternet servis sağlayıcılarının Web servislerini yürüttüğü şekilde devreye sokarak yönetebilmektedir.
Mobil şebekenin IP dönüşümü LTE şebeke yapısı için hazırlık açısından önemli bir adımdır. Mevcut şebekelerden LTE‘ye geçiş mobil şebeke IP dönüşümü içeren yumuşak ve tedrici bir işlemdir. LTE mobil geniş bant şebekesinin yükselişine hazır olmanın zamanı gelmiş bulunmaktadır.