Küresel danışmalık firması McKinsey & Company’nin yeni raporu, Çin ekonomisinin dünya ekonomisiyle gittikçe daha fazla bütünleştiğini belirtiyor ve dünyanın Çin’le giderek daha ilintili ve ona daha bağımlı olduğunu öne sürüyor.
McKinsey Global Institute, yeni bir Çin-Dünya karşılıklı durum indeksi oluşturdu. Söz konusu indeks, Çin ile küresel ekonomi arasındaki bağların görece önemini ölçüyor ve endüstriyel üretime, tüketime ve sermaye yatırımına ilişkin verilere bakarak diğer büyük ekonomilerle karşılaştırıyor.
İndeksten çıkan en çarpıcı sonuç, dünyanın Çin ekonomisiyle ilişkisinin ve ona bağımlılığının bu yüzyılın başından beri artmış olması… Örneğin inceleme, Çin’in 2001 ile 2017 arasında dünya toplam endüstriyel üretiminin ortalama yüzde 35 kadarına katkıda bulunduğunu gösteriyor.
Öte yandan rapor, sürekli teknolojik inovasyonun Çin’in ekonomik gelişiminde başlıca itici güç olduğuna işaret ediyor. Ayrıca Çin’in dünyanın en büyük otomobil, içki ve akıllı telefon piyasası olduğu ve bu alanlarda Çin’in toplam dünya tüketiminin yüzde 30 kadarını tükettiği belirtiliyor.
Çin ise aynı sürede, dünya ekonomisine bağımlılığını özellikle ticaret, teknoloji ve sermaye açısından azaltmış görünüyor. Bu durum, hele şimdi ülke ekonomisinin iç tüketime odaklanmasıyla daha da belirginleşiyor.