Başkan Müftüoğlu, Türk Telekom A.Ş. ile ilgili kararın çok önemli olduğunu, saygın ve tarihi geçmişi olan bir devlet teşebbüsünün serbest piyasa ekonomisine uyum sağlamaya çalıştığını ifade etti.
Başkan Müftüoğlu, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’nun özel ve devlet teşebbüsü ayrımı olmadığını, tüm teşebbüsleri dikkate alarak değerlendirme yapmak zorunda olduklarını, bu süreç içinde yasanın gerekliliklerini yerine getirdiklerini vurguladı.
turk-internet.com : Rekabet Kurulu’nun, telekomünikasyon sektörü ile ilgili bir davayı görüşmesinin bir “yetki karmaşasına” yol açtığı yönünde görüşler var. Bu konuda Telekomünikasyon Arenası’nda Telekomünikasyon Kurumu Başkan Yardımcısı Faruk Cömert, “Rekabet Kurulu, kararını vermeden önce Telekomünikasyon Kurumu’ndan görüş almadı” dedi. Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?
Tamer Müftüoğlu : Bu konu nihai karar vermeden önce Kurulda değerlendirildi. Yasaya göre Rekabet Kurulu’nda telekomünikasyon sektörü ile ilgili bir karar alınırken, Telekomünikasyon Kurumu’nun görüşü ve düzenlemeleri dikkate alınır. Bu dosyada da Kurul olarak nihai karar vermeden önce bu yasal gereğin yerine getirilip getirilmediğini değerlendirdik. Yasada öngörülen şartın yerine getirildiği sonucuna vardık. Burada farklı değerlendirmeler olabilir. Bu konudaki raporlarımızı Telekomünikasyon Kurumu’na da gönderdik. Esasen Rekabet Kurulu’nun karara bağladığı iddia konularında Telekomünikasyon Kurulu’nun da aldığı ve kamuoyuna duyurduğu bir kararı vardır. Rekabet Kurulu’nun nihai kararında bu da dikkate alınmıştır.
turk-internet.com : Rekabet Kurulu kararına ilişkin sektörde, “Rekabet Kanunu’nda yaptırım gücü olmadığı için bu kararların uygulanmayacağı” yönünde geniş bir kanı var. Rekabet Kurulu’nun Türk Telekom A.Ş.’ye verdiği ceza sonrasında nasıl bir prosedür izlenecek?
Tamer Müftüoğlu : Bizim konumuzu zor durumda bırakan ve etkinliğimizi önemli ölçüde azaltan bir konu var: Kurul tarafından veriler idari para cezalarının alt ve üst sınırları yasamızda belirlenmiştir. Bunun minimumu yaklaşık 6 milyar TL, maksimumu da ilgili teşebbüsün bir önceki yıl cirosuun yüzde 10’u kadardır. Kurul kararlarına karşı Danıştay yolu açıktır. Bu yola başvurulması halinde verdiğimiz ceza Danıştay’ın kararından sonra kesinlik kazanır. Verdiğimiz karar ile Danıştay’ın kararı arasında geçen süre yargının yükünün çok fazla olması nedeniyle hayli uzuyor. Geçen bu süre içerisinde faizde işlemediği için para cezaları konusundaki yaptırım gücümüz azalıyor. Bu dosyada aynı durum söz konusu olabilir. Kurul gferekçeli kararını açıkladıktan sonra eğer Türk Telekom A.Ş. Danıştay’a giderse, 1.1 trilyon TL’lik ceza Danıştay kararından sonra kesinleşecek.
Fakat bizim kararlarımızın değişik bir tarafı var. Biz nihai kararda bir rekabet ihlali tespit etmişsek, aynı zamanda bu ihlale nasıl son verileceğini de belirliyoruz. İhlale son verilmezse ayrı bir ceza olan süreli para cezası uyguluyoruz. Bunun miktarı ise ihlalin devam ettiği her gün için yaklaşık 1.5 milyar liradır. Biz bu dosya ile ilgili gerekçeli kararımızı en kısa zamanda hazırlayarak ilgililere tebliğ edeceğiz. Gerekçeli kararın tebliğinden sonra eğer Rekabet ihlali hala devam ediyorsa sona erdirilmesi konusunda, gerekiyorsa bir ek süre verebiliriz. Şayet bu süre içinde rekabet ihlalininin sona erdirilmesine ilişkin kararımız uygulanmamışsa kurul tarafından verilecek bir tarihten başlamak üzere süreli, günlük para cezası uygularız. Bu cezanın miktarı da daha önce belirttiğim gibi ihlalin devam ettiği her gün için yaklaşık 1.5 milyar liradır.
turk-internet.com : Rekabet Kurulu’nun bu dava ile ilgili olarak devletten baskı görüp görmediği konusunda görüşler var. Bir de ISP’lerin “psikolojik baskı” uyguladığı da söyleniyor. Sizin bu konudaki görüşleriniz nelerdir?
Tamer Müftüoğlu : Bana şahsen böyle bir baskı gelmedi. Diğer kurul üyeleri için de aynı şeyi söyleyebilirim. Biz söz konusu nihai kararı çok rahat bir şekilde, birkaç günlük süreye yayarak tartıştık. Herhangi bir baskı altında olmadık. Böyle söylentiler bizim için önemli hususlar değil. Bizim için önemli olan bir konuyu sadece Rekabet Kanunu açısından değerlendirip sonuca bağlamaktır.
turk-internet.com : Avrupa Komisyonu, 5 üye devlet hakkında, “yerel telekom sistemlerini serbest hale getirmediği” nedeninden dolayı yasal işlem başlattı. Avrupa Komisyonu 5 Avrupa ülkesindeki telekom regülatörlerinin rekabete aykırı davrandıklarını ve özel şirketlere karşı bir takım engellemeler yaptıklarını belirtti. Rekabet Kurulu’nun kararı da bu yönde oldu. Kararın Avrupa ile uyumlu olması konusunda görüşleriniz nelerdir?
Tamer Müftüoğlu : Bu ülkeler Almanya, Fransa, Portekiz, İrlanda ve Yunanistan. Komisyon bu ülkelere yönelik soruşturma başlattı. Biz Avrupa Birliği’ne aday ülke olarak, Avrupa Birliği ülkelerindeki ve Brüksel’deki kararları yakından takip ediyoruz. Mümkün olduğu kadar uyum sağlamaya çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi, esasen bizim yasamız, Avrupa Birliği’ndeki Rekabet hukuku yaklaşımları ve uygulamaları çerçevesinde hazırlanmış bir yasa. Fakat bu 5 ülkeye yönelik açılan soruşturma önemli bir olay. Bizim verdiğimiz karar bu kararlar bu yaklaşımlarla kısmen bir uyum sağlıyor. Ama yine de nihai kararlarımızı ülkemiz şartlarını dikkate alarak verdik.