Konuyla ilgili olarak DSP Milletvekili Ziya Aktaş’a 2 farklı komisyon başvurusunun nedenini ve “Bilişim Toplumu Komisyonu” ile ne yapmak istediklerini sorduk. Ziya Aktaş’ın turk-internet.com’a gönderdiği açıklama şu şekilde;
- 5 Haziran 2002 günü (198) Milletvekilinin imzası ile TBMM’de “Bilgi Toplumu Komisyonu” kurulmasını öngören bir kanun teklifi verildi. Bu kanunun başta bilişim sektörü olmak üzere tüm Ülkemize ve Halkımıza hayırlı olmasını diliyorum. Böyle bir girişimi başlatan başta TBMM Bilgi ve Bilgi Teknolojileri Grubu üyeleri olmak üzere Meclisimizde görev alan tüm milletvekillerimize teşekkürü bir borç biliyorum. Yeni bir komisyon kurulması fikrini tekrar ortaya atan ve içten desteğini teklifimizi hasta yatağında imzalayarak kanıtlayan Meclis Başkan Vekili Sayın M. Sökmenoğlu başta olmak üzere tüm diğer Meclis başkan Vekillerine, bazı bakanlarımıza ve bazı partilerimizin yöneticilerine teklifimizi bizimle birlikte imzalayarak bizi destekledikleri için teşekkür borçluyuz.
Sayıca çok da az olsa kimi arkadaşlarımızın biraz da meslek şovenizmi içinde gelişmeleri görmezden gelmeleri, buna sanki kendilerini zorlamaları bana acı veriyor. Acı veriyor çünkü sadece bilişim veya bilgi teknolojileri değil tüm bilgi toplumu çalışmaları Türkiye’de öksüz, sahipsiz. Sadece devletin değil kamu ile birlikte özel sektör, dernekleri-vakıfları – birlikleri ile tüm sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin ve basın/medyanın birlikte ve beraberce stratejiler üretip kararlarda katkıda ve katılımda bulunabilecekleri bir yapıda olmasını mutlak olarak öngördüğümüz; hükümetlerin bu stratejiler doğrultusundaki politikaları uygulamaya koymaları için onların izlenmesini, yönlendirmesini, ve denetlenmesini yapmasını amaçladığımız “Bilgi Toplumu Bakanlığı” iki yıldır beklemede… Büyük bir olasılıkla ancak birkaç yıl sonra gerçekleşebilir.
Türkiye bilgi toplumu oluşturmayı hedef olarak koyduğunu 2001 yılının Mart ayında AB için verdiği Ulusal Programda, Haziran 2001 ayında da Goteburg AB Zirvesinde eAvrupa+ projesine katılım kararı ile ilan etmiştir.Ama bu arada zaman hızla geçiyor, sorunlar hızla ve katlanarak üzerimize geliyor. Evet, doğrudur, bilişim veya bilgi teknolojileri araçları dediğimiz bilgisayar, etkileşimli TV, bilgisayar ağları ve internet ve cep telefonu gibi araçlar, bilgi toplumu için olmazsa olmaz araçlardır. Ama bu araçların bilgi toplumunun tümünü ifade etmediğine umarım katılırsınız. Son üç yılda internet yayıncılığından, internet suçları gibi hukuk konuları yanında eTicaret,eİmza,eDevlet, eEğitim, ve eSağlık gibi devleti- iş adamını – vatandaşı ilgilendiren pek çok gelişme ve beraberindeki sorunlar konuların bilgi toplumu genelinde ele alınmasını zorunlu kılmıştır. Bu nedenle, TBMM’de kurulmasını birkaç yıl önce benimle birlikte (45) milletvekilimizin teklif ettiği “Bilgi ve Teknoloji Komisyonu” da , veya son zamanlarda (6) milletvekilimizin teklif ettiği “Bilişim Komisyonu” da olması gerekeni tam olarak yerine getiremeyecek endişesi taşıyorum. Olması gereken komisyonun (198) milletvekilimizin imzası ile 5 Haziran 2002 günü Meclis Başkanlığına sunulan “Bilgi Toplumu Komisyonu” olduğuna ve böylece sadece bir kesimi veya sektörü değil tüm toplumu ve Türkiye’yi kucaklamasının mümkün olabileceğine inanıyorum. Başta bilişim sektörü olmak üzere tüm sektörlerimizin , tüm vatandaşlarımızın bu çabamızın kişisel çıkarlardan uzak sadece Halkımızın ve Ülkemizin çıkarına uygun olacağı görüş ve inancımızı paylaşmasını umuyor ; yakın ilgi ve desteklerini bekliyorum.
Bunu yapabiliriz diyorum. Siz ne dersiniz ?