Netflix [1], Cannes ile başladığı festival macerasına Berlin Film Festivali ile devam ediyor ve yine tartışma yaratıyor. TV yayıncılığı ve sinema sektörüne getirdiği değişiklikler, nedeniyle sinema sektörü Netflix’i engellemeye çalışıyor. Netflix ise festivaller yoluyla kendisine bir kabul yaratmaya uğraşıyor.
İspanyol yönetmen Isabel Coixet’in yönettiği ve yapımcılığını Netflix’in üstlendiği ‘Elisa y Marcela’ (Elisa ve Marcela), Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı için yarışıyor. Natalia de Molina ve Greta Fernández’in başrollerini paylaştığı film, 1880ler İspanya’sında birbirlerine aşık olan ve beraber bir hayat kurmak isteyen iki kadının gerçek hikayesini anlatıyor.
Ama festivale katılan bağımsız sinemacılar, festival yönetimine yazdıkları mektupta, filmin Netflix yapımı olması ve sadece Netflix platformunda izlenebiliyor olmasını eleştirdiler.
Uluslarası Sinemacılar Konfederasyonu (CICAE) da, Netflix’i büyük sinema festivallerini reklam amaçlı kullanmakla suçluyor. Festival yönetimi ise filmin İspanya’da vizyona girmesi nedeniyle festival kriterlerine uyduğu görüşünde. Festivalin basın sözcüsü Frauke Greiner gelen tepki üzerine, festivale katılım koşullarında aranılan kriterin, “katılımcı filmin, dünyanın her hangi bir bölgesinde vizyonda gösterilmesi” olarak belirlendiği, ‘Elisa y Marcela’nın da bu kriteri yerine getirdiği açıklamasında bulundu.
Diğer yandan, geçen yıl ‘Icarus’ ile En İyi Belgesel Film kategorisinde Oscar kazanan Netflix, bu sene En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil 15 dalda yarışacak. Venedik’ten ödülle dönen ‘Roma’, 10 dalda aday gösterildiği Oscar’larda Netflix’in sinema dünyasındaki yerini daha da sağlamlaştılabilir.
Türk İnternet'ten buna benzer yazılar için bildirim almak ister misiniz?