Sürücüsüz araçlar, uzaktan robotik ameliyatlar, akıllı üretim gibi tüm benzer inovasyonlar için 5G teknolojisine ihtiyacımız var. Dünyada her geçen gün yeni 5G ihaleleri yapılıyor ve şebekelerin sayısı artıyor. Avrupa’da 19 ülkede 5G ihaleleri tamamlanmış. Dünyada ise Mart 2020 itibariyle 35 ülkede 63 operatör ticari olarak 5G şebekesini servise vermiş durumda.
Uçtan uca 5G çözümlerinde lider firmalardan biri olan Nokia, geçmişteki büyük birleşmeler sonrası önemli bir teknoloji ve telekomünikasyon deneyimini nesiller boyunca taşımış ve bu anlamda ağır bir sorumluluğu da üzerinde taşıyan köklü bir kurum. Türkiye’deki geçmişi 1965 yılında kurulan PTT Arla, ARGE merkezi ile başlıyor. 1983 yılında ise Teletaş’ın kurulmasıyla bu ARGE merkezi yeni bir oluşum haline geliyor. 1993 yılında Alcatel Teletaş’ı alıyor. Globalde ise 2006’da Alcatel – Lucent birleşmesi gerçekleşiyor. Bu arada 2007’de Nokia, Siemens ile birleşiyor, 2010 yılında Motorola’yı ve son olarak da 2016 yılında Alcatel-Lucent’ı satın alıyor. Sonuçta Nokia, Siemens, Motorola, Alcatel, Lucent gibi 5 dünya teknoloji devinin dinamizmini, kültürünü, deneyimini içinde barındırıyor. İnovasyon anlamında ise en büyük değerleri Bell Laboratuvarları. Nokia bu derin geçmişin içine 9 Nobel, 4 Turing, 3 Emmy, 2 Grammy, 1 Oscar ödülünü de sığdırmış. 5G alanında yaptığı yeniliklerle, sadece 2019 yılında 1300’den fazla patent elde etmiş.
Nokia, tüm bu anlamlı geçmişinden aldığı ilhamla Future X adını verdiği inisiyatifi de hayata geçirmiş. Artık, her şeyin internete taşındığı, bulutta saklandığı, sanallaştırmaların olduğu, dağıtılmış modellerin merkezi yapıların yerini aldığı yeni bir dünyayı yaşıyoruz. Nokia tüm yeni ürünlerinde bu mimariyi kullanıyor. Örneğin Virtual Cloud RAN ile yeni bir Radyo yaklaşımı getiriyor. Dünyanın ilk uçtan uca dilimlenmiş mimarisini hem LTE, hem de 5G teknolojisinde hayata geçirmişler. Bir çeşit bulutların federasyonundan oluşan bir yapı oluşturmuşlar.
Özgür Erzincan yaklaşık sekiz ay önce Nokia Türkiye genel müdürlüğü görevine geldikten sonra ağırlıklı olarak dikeyde iş gruplarında bir eko-sistem yaratma ve bunu sonrasında globale taşıma gibi bir vizyon ile işe başlamış. Diğer bir yanda ise yukarıda bahsettiğimiz dev birleşmeler sonucunda erişilen önemli deneyimin verdiği sorumluluk ile inovasyonu önceleyen bir bakış ile yola koyulmuş. Özgür Erzincan ile Nokia ve 5G’ye dair ufuk açıcı bir sohbet yaptık.
Turk-internet.com: 5G’nin diğer nesil teknolojiler olan 2G, 3G, 4G’ye göre en büyük avantajı sizce nedir?
Özgür Erzincan: 5G diğer nesil geçişlerine göre çok daha farklı devrimsel özellikler barındırıyor. Sonuçta 3G ile data hayatımıza girdi, 4G ile hızlandı ama 5G’nin en bilinen avantajları olan mobil geniş bant hız, bağlantı sayısı artışı (connectivity) ve gecikmede (latency) en aza inmesinin dışında Şebeke Dilimleme (Network Slicing) operatörlere önemli avantajlar getiriyor. Bu özellik OTT servisi veren 3. Partilere karşı dezavantajlı hale gelen operatörlere yeni bir fırsat sağlayacak. Ülkeler için ne faydası var diye bakarsak nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik ve benzeri teknolojilerin yaygınlaşmasının önünü açarak endüstride verimlilik açısından bir kaldıraç olarak görülebilir.
Turk-internet.com: Dünyada 5G ne durumda ve Nokia bu alanda neler yapıyor?
Özgür Erzincan: Dünyada 5G’yi bazı öncü pazarlar uygulamaya başladılar. Kore, Japonya, Amerika ve Avrupa’da canlıya geçilmeye başlandı. Nokia, 5G için uçtan uca bir çözüm sunuyor. Genellikle 5G dendiğinde ilk önce radyo tarafı akla geliyor olsa da transmisyon ve merkezi şebeke (Core Network) de ana bileşenler olarak 5G teknolojisini oluşturuyorlar. Sağlayıcı firmalar sadece bu bileşenlerin bazı alanlarında var olmalarına karşın Nokia global ölçekte tüm pazarlarda çözüm sunan uçtan uca çözüm sağlayıcı olarak öne çıkıyor.
Turk-internet.com: Huawei’in güvenlik nedenleriyle Amerika’da engellenmesi konusunda ne düşünüyorsunuz. Bu konu Nokia’yı etkiledi mi?
Özgür Erzincan: Nokia dünyada tüm coğrafyalarda sorunsuz olarak hizmet ve çözüm sağlayabiliyor. Bu konu rakiplerinin konumundan ve durumundan bağımsız olarak da sürecektir.
Turk-internet.com: Dünyada çok fazla dillendirilen konulardan biri de Huawei’in 5G konusunda rakiplerinden çok önde olduğu ve rakiplerinin daha geride kaldığı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Özgür Erzincan: Bu konunun da yaratılmış bir algı olduğunu düşünüyorum. Sektördeki ana oyuncular olan Huawei, Nokia ve Ericsson’un tamamı bazıları aynı operatörler olmak üzere referanslara ve canlı şebekelere sahip. Bu teknoloji, standartlar belirlendikten sonra (3GPP) sağlayıcı firmalar tarafından uygulanarak servise veriliyor. Sonuçta herkes standartlara ve sonrasında da çıkan güncellemelere uygun olarak ürün geliştiriyorlar.
Turk-internet.com: Nokia 3G ve 4G’de Türkiye pazarında yer aldı mı? 5G için ne gibi planlarınız var?
Özgür Erzincan: Evet, Nokia Türk Telekom altyapı sağlayıcılarından biri olarak Türkiye’de bu sektörde yerini almıştı. 5G’de de Türkiye’de mutlaka yer almayı hedefliyoruz. 5G’nin 2023’te Türkiye’de canlıya geçmesi planlanıyor. BTK testlerin yapılmasına izin verdi ve yolunu açtı. Dolayısıyla bütün operatörler sahada ticari olmayan 5G denemeleri yapıyorlar. Biz de bu çalışmaların içinde yer alıyoruz. 5G konusunda tüm operatörlerle birlikte çalışabilmemiz için de bir fırsat var.
Turk-internet.com: Türkiye’de de ULAK ve HTK ile uçtan uca yerli ve milli 5G üretme konusunda inisiyatifler var. Türkiye’de uçtan uca bir 5G şebekesinin üretilmesi konusuna nasıl bakıyorsunuz?
Özgür Erzincan: Türkiye’deki uçtan uca yerli ve milli 5G çalışmalarına sektörün bir paydaşı olarak biz de üzerimize düşen konularda destek oluyoruz. Şebekedeki entegrasyonlarda veya inter-aksiyonlarda birlikte test çalışmaları yapıyoruz. Nokia olarak 5G alanında ikinci bir yerli ve milli fırsat daha olduğunu ve bunun göz ardı edildiğini düşünüyoruz. 5G’nin önemli bir uygulama alanı ise fabrikalar, ulaşım tesisleri, limanlar, madenler gibi endüstriyel alanlarda kurulabilecek özel şebekeler. Buralara kurulacak özel mobil şebekeler verimlilik anlamında da çok büyük kazanımlar sağlayabilirler. Türkiye’de, teknolojinin bu dönüştürücü etkisinden faydalanarak çok daha anlamlı dikey uygulama çözümleri üretilebilir. 5G ile birlikte nesnelerin interneti, otomasyonlar, robotik süreçler kullanılarak bir işletmeye verimlilik artışı, kalite yönetimi, iş güvenliği gibi alanlarda katkılar sağlanabilir. Standart şebeke üretiminin yanında bu tür dikey sektör uygulamaları alanına da yatırım ve destek yapmanın daha yararlı olacağını düşünüyoruz.
Turk-internet.com: Ericsson ve Huawei Türkiye’de araştırma merkezleri açtılar, Nokia’nın böyle bir planı var mı?
Özgür Erzincan: Nokia’nın zaten böyle bir ARGE merkezi var. Bu merkezde dikeydeki iş gruplarında verimlilik artışı sağlayabilmek amaçlı makine öğrenmesi (yapay zekâ) , robotik gibi teknolojiler kullanılarak yapılabilecek otomasyon ve benzeri uygulamalar çalışılıyor. Burada üretilen çözümler Nokia’nın tüm dünyadaki merkezlerine yayılıyor. Nokia içinde Türkiye aynı zamanda 23 ülkenin bölgesel bir merkezi konumunda. Bunun yanında Nokia Türkiye dünyadaki birkaç IP küresel destek merkezinden biri ve mühendislerimiz dünyadaki çeşitli müşterilerimize teknik destek ve tasarım gibi profesyonel hizmetler veriyorlar. Nokia Türkiye bünyesinde 97’si doktora ve yüksek lisans dereceli olmak üzere neredeyse tamamı Türk 830 kişi çalışıyor.
Nokia 5G ile birlikte analitik kabiliyetlerini de geliştirerek 5G ve yeni nesil şebekelerde operasyon ve bakım hizmetlerinde yapay zekâ kullanımı için çözümler geliştiriyor. Microsoft ile birlikte yaptığı stratejik işbirliği kapsamında Microsoft bulut sistemlerini ve makine öğrenmesi altyapılarını kullanarak operatörlere bu alanlarda kolaylık ve verimlilik sağlıyorlar.