EximBank Bilgi Teknolojileri Daire Başkanı Abdullah Körnes, Kamu Bilişim Yöneticilerinin duayenlerinden. Kendisi ile zaman zaman kamu projeleri konusunda bilgiler içeren röportajlar yapıyoruz. Bu yazıda ise daha başka bir boyut yakalamaya çalışacağız. Türkiye’de bilişimin tarihini oluşturanlardan birisi olan Körnes’le bir sohbet yaptık.
turk-internet.com : Bize kendinizi tanıtır mısınız?
Abdullah Körnes : Ben Abdullah KÖRNES, Ağustos 1949 Afyon doğumluyum. Sadece doğduğumda orada olmuşum daha sonra, memur olan rahmetli babamın görevleri nedeniyle, Gemlik, Bursa ve Karabük’ de bulunduk. Gençliğimin geçtiği Karabük’ de o dönemde olmak bir ayrıcalıktı ve bende bu ayrıcalığı yaşayan ender insanlardan biriyim. Düşününüz, yıl 1960 lar ve ayağınıza çamur deymeden, her hafta sonu dans ederek, her an tenis oynayarak, kız arkadaş edinerek ve yazları yüzme havuzuna girerek bir yaşam sürüyorsunuz.
Bu gerçekten o dönem için Türkiye üstü bir ayrıcalık. Karabük Demir Çelik lisesini bitirdim ve 1967-1968 öğretim döneminde Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi İstatistik Yüksek Lisans bölümünü kazandım ve bu bölümden mezun oldum. Tüm eğitim dönemlerinde çok hareketli, zaman zaman çok başarılı belli dönemlerde de beklenenin altında başarılı bir öğrenci oldum.
Aslan Burcuyum ve tipik özelliklerini taşıyorum. Herşeyden evvel, dürüstlük hayranıyım. İnsanların yüzlerine bakarak konuşabilmek ve onlarla barışık olmak en büyük hedefimdir. Çevremin söylemine göre, sanırım büyük ölçüde beceriyorum. Takım çalışmasına yürekten inananlardanım. Buna rağmen, bireysel özelliklerimi öne çıkarmayı da seviyorum. Bu yapım zaman zaman yanlış anlaşılır. Gerçekte birilerinin omuzuna basarak veya alanına girerek süreç içerisinde var olmak, benim hiçbir zaman istemediğim ve yapmamaya çalıştığım olgulardır. Başarı ve beğenilmek benim için vazgeçilmezdir.
İnsanların kişilik haklarına son derece saygı göstermeye özen gösteririm. Şimdiye kadar var olan zaman zaman da fazla olan enerjimden memnunum ve bu enerjimi pozitif ve üretime yönelik olarak kullanmak hobilerim arasında. Kimselerin inanası gelmiyor (boyumun kısalığı nedeniyle) ama profesyonel basketbol oyuncusuyum (galiba fena değildim). Lise yıllarında takım kaptanlığı, üniversite takımında oyunculuk ve profesyonel lisanslı klüp basketbolculuğu yaptım.
Sporun her türü benim hobilerim arasındadır ve bireysel olarak tüm sporları yapma gayreti içerisinde olurum hala. Yaklaşık on yıl DJ lik yaptım. O dönem itibariyle önemli müzik birikimim olduğuna inanıyorum. Sanırım hala iyi bir dansörüm. İnsanları doğru gözlemleyen ve dikkatlice anlamaya çalışan bir yanım olduğu söylenir. Özgürlüğümü çok seviyorum. Toplumsal yaşam içerisinde dahi özgür olabilmeye çalışıyorum. Gereksiz konuşmalar dışında insanlarla bir arada olmak, çeşitli değişik insanları ve halkımızı tanımak, onları anlayabilmek ve bunlar için zaman yaratmak önceliklerimdendir. Uyku ile aram iyi olmadığı için fırsat buldukça hangi mekan olursa olsun, halkın içerisinde olabilmeye zaman ayırıyorum. Sabahın erkeni, deniz kenarı ve bir sigara ile bir bardak çay galiba en büyük tutkum ve beni anlatıyor diye düşünüyorum. Müsriflik derecesinde ve kendime zarar verecek seviyede eli açık birisiyim. Yirmi günlük Bilgisayar Mühendisi pırıl pırıl bir oğula ve beni bugünlere taşımış son derece anlayışlı bir eşe sahibim.
turk-internet.com : Bilgi Işlem Dünyasına nasıl girdiniz?
Körnes : Dönemsel özelliklerden olsa gerek, mezuniyetim uzamıştı. Doğal olarak baba parası ile okumaya devam etmek ağırıma gitmeye başlamıştı. 1974 yılı yazında, hayatımın en önemli dönüm noktalarından olan bir fırsat doğmuştu. Ozaman ki adıyla “ÜSYM” şimdiki adıyla, “ÖSYM” kurulmuş ve çalışmaya başlamıştı. Benim sınıf arkadaşım olan ve o dönemde meslekte görev yapan insanlar sıkıntımı ve beklentimi bildikleri için bu kurumun geçici eleman alacağını duyurdular. Koştum. İşi kapmıştım.
“Optik Okuyucu Sorumluluğu”. Yeni kurulan ve tüm işlevi toplumun bütününü ilgilendiren bu kurumun kuruluşunda yer almak, son derece aktif, başarılı ve akıllı insanlarla çalışmak, hele hele Bilişim alanında çalışmak benim için inanılmaz bir kazançtı. Hala, hiç mütevazi olmadan, çok iyi bir uygulamacı olduğumu dile getiriyorum vesilerle. Nedeni burada kazandığım becerilerdir.
1976 yılında programcı olarak başladığım daimi kadroda, 1979 yılında Müdürlüğe terfi ettirildim. Ayrılana kadar tüm teknik işlevlerden sorumlu kurum ikinci adamı olarak görev yaptım 1984 yılı sonuna kadar. Neler mi kazanmıştım beceri olarak bu kurumda; Veriyi en doğru biçimde işlemeyi, korumayı, dışarıya söz vererek bilişim işi yapmayı, İşlem Zaman Çizelgesinin ne olduğunu (CPM) hep bu kurumda öğrendim. Hata yapmadan iş yapmanın zorluklarını ve hazzını bu kurumda öğrendim. 1982 yılında ilk İlişkisel Veri Tabanı kullanarak “Açık Öğretim” projesini oluşturdum ekibimle. 1984 Kasım ayında, Yargıtay, Cumhuriyet Başsavcılığına Bilgi İşlem Merkezi kurmak için ayrıldım. İlk olarak Siyasi Parti Üyelerinin Sicillerini bilgisayar ortamında oluşturduk bu kurumda (altı ayda bir milyon beşyüz bin kişinin bilgisi). ÖSYM’ den sonra kurum statik gelmişti bana. Kararlar çok geç alınıyor, uygulamalara ilişkin hızlı düşüncelerimize yetişilmiyordu. 20 ay sonra ayrılarak “ÖZEL” çalışmaya başladım. Yaklaşık olarak 10 yıl gerek kendi şirketlerimde gerekse başka şirketlerde Genel Müdürlük yaptım. Yine bazı ilkler yaşamıştım. Belediye Otomasyonu, Maden Dairesi Otomasyonu vb. Galiba en başarısız olduğum dönemdeydim. Parayı kullanmayı beceremedim ve tekrar ücretli çalışmaya başladım. Bir yıl Dünya Bankası uzmanlığı yaptıktan sonra 1996 yılında Türk Eximbank’ a Daire Başkanı olarak atandım. Halen bu kurumun Bilgi Sistemleri Daire Başkanıyım. Ülkeme, halen kullanılan 19 adet proje üretmiş olmanın gururunu taşıyorum. Yıllar içerisinde hep eğitimci yanım oldu ve çeşitli platformlarda dersler verdim. Mesleğe başladığım ilk yıllarda, geçmişten gelen STÖ bilinciyle “Türkiye Bilişim Derneği” ile hep iç içe oldum. Uzunca bir aradan sonra, 1996 yılında, inanarak derneğime hizmet vermeye tekrar başladım değerli yöneticilerin katkılarıyla. Dört yıldır, “TBD Kamu Bilgi İşlem Merkezleri Yöneticileri Birliği” – “TBD Kamu-BİB” başkanlığı görevini yürütüyorum. Şükür olsun, tüm meslektaşlarım beni ağabey olarak görüyorlar ve onlarla birlikte bizce çok önemli çalışmaların arkasında oluyoruz. Ayrıca, “Türkiye Bilişim Şurası” “e-Devlet” çalışma grubunun MODERATÖR’ lüğü görevini üstlendim ve yine bizce çok önemli bir rapor ürettik.
Bu yazının bir sonraki bölümünü Yarışımız Syntax’sız Program Delmekti başlığı altında okuyabilirsiniz.