Otonom tamamıyla yerli kaynaklarla üretmiş olduğu ürünlerini ve teknolojilerini güçlü iş ortakları ile birlikte pazara sundu. Gerçekleştirdikleri projeler ile yabancı rakiplerinden geri olmadıklarını kanıtladılar. Türkiye’yi teknoloji tüketen bir ülke olmaktan, teknoloji üreten bir ülke olmaya götürmek amacıyla yola çıkan Otonom, bu yolculuğu paylaşmak istiyor. Otonom Arge Direktörü Mert İnceiplik, turk-internet.com’dan Serap Naz Başar’ın sorularını yanıtladı.
Otonom’un kuruluşu hakkında bilgi verebilir misiniz?
İnceiplik:Otonom’u 21 Şubat 2000 yılında kurduk. Boğaziçi Üniversitesi mezunu iki arkadaş; Türkiye’yi teknoloji üreten ve ihraç eden bir ülke konumuna getirme misyonuyla yola çıktık. Arkamızda önemli bir finansman olmadığı için de oldukça özgün bir Ar-Ge şirketi modeli geliştirdik. Bu modeli geliştirirken yurtdışındaki büyük teknoloji şirketlerinin modellerini, teknoloji geliştirme alanında son yıllarda büyük ataklar yapan, büyük başarılar elde eden Hindistan, İsrail, İrlanda, Macaristan gibi ülkelerdeki çalışmaları inceledik. Ülkemizdeki teknoparkların değerli yöneticilerine danıştık. Sonunda bir sentez yapıp ülkemizin koşullarına uygun bir Ar-Ge Şirketi modeli oluşturduk.
Nasıl bir model oluşturdunuz
İnceiplik:Modelin özünde minimum Ar-Ge finansmanı ve riski ile maksimum Ar-Ge çıktısı elde etme yatmakta. Zamanı geldiğinde bu modeli duyurmayı ve ayrıntılarıyla Türk kamuoyuna ve özel sektörüne sunmayı hedefliyoruz ki bu da misyonumuzun bir parçası. Ar-Ge Şirketi Modelimizin diğer bir özelliği ise yazılım tabanlı teknoloji üretmeye dayanması. Ülkemizin koşullarına bakıldığında minimum maliyetli yatırımın yapılıp maksimum gelir getiren teknolojiler yazılım sektöründe mümkün. Oldukça genç ve yazılıma yetenekli bir nüfusa sahibiz. Üniversitelerdeki teknoparklarda yerleşik olup Üniversitelerimizin Bilgisayar bölümlerindeki hocalarımızla ilişkilerimiz sayesinde öğrencilerden değerli insan kaynağı yetiştirmekte modelimizin bir diğer ayağı. Modelimizin doğal bir sonucu olarak İstanbul Teknik Üniversitesi Yazılım Geliştirme Merkezi ile İTÜ KOSGEB Teknoloji Geliştirme merkezi’nde kurulduk. 1yıl içinde 25 kişilik bir ekibimiz oldu, bunun 18’i tamamen teknoloji geliştiren ve yazılım üreten teknik ekip, diğerleri satış ve pazarlama ekiplerimiz.
Sizler Boğaziçi mezunları olarak neden İstanbul Teknik Üniversitesi’ni seçtiniz?
İnceiplik:Boğaziçi Üniversitesindeki KOSGEB binasında bize göre yer yoktu. Bu kadar kısa sürede 25 kişi olduk. Ayrıca İTÜ’de KOSGEB’in yanısıra Yazılım Geliştirme Merkezi’nin de olması önemli bir avantaj. Bu iki Teknopark’ın destekleme modelleri birbirlerini bütünleyici durumda. Şirket Modelimizin bir bileşeni de Üniversite ile işbirliği. Bu işbirliğinin de çeşitli bileşenleri var. Teknoparklar, finansal destek, laboratuvar, donanım, yazılım destekleri, danışmanlık desteği, değerli öğretim üyeleri, Araştırma görevlileri ile yakın ilişkiler ve işbirlikleri, öğrenci kaynağından yararlanma, vb. Modelimizin bir diğer parçacı ise şirketimizin tüm elemanlarının şirketimizi sahiplenmesini sağlayacak bir yapı kurmak. Bu nokta her çalışan için şirketimiz ortağı olmaya giden bir yol var. Zaten eleman seçerken bu yola inanan ve bu yolu isteyen kişileri tercih ediyoruz. Bu çerçevede ürettiğimiz teknoljilerde büyük emeği geçen ve modelimize ince ayarlar yapan Prof. Dr. Muhittin Gökmen’i şirketimizin ortağı yaptık. Bir yıl içinde ortak sayımız ikiden beşe çıktı. Bu durum tüm Otonom çalışanlarının motivasyonunu olumlu yönde etkiliyor.
Bize Otonom’u anlatır mısınız. Otonom ne iş yapar, hangi ürünleri kullanır?
İnceiplik:Otonom’un 3 şapkası var. 1) Üretici şapkası: Doküman ve Görüntü Arşivleme, Doküman/İçerik Yönetimi, Görüntü/Form İşleme (OCR / ICR / OMR / Barkod), Yüksek Hacimli Belge/Veri Girişi konularında yerli teknoloji ve ürün üretmektedir. 2) Projeci şapkası: Hem kendi ürünlerini kullanarak hem de diğer firmaların yazılım/donanım ürünlerini kullanarak çözümler sunar, anahtar teslim projeler yapar. 3) Danışman şapkası: Bilgi yönetimi, doküman tabanlı teknolojiler, vb. Bilgi teknolojileri konularında danışmanlık hizmetleri sunar.
Bu güne dek bitirmiş olduğunuz projeler nelerdir, işbirliği yaptığınız firmalar var mı?
İnceiplik:1 yıl gibi kısa bir sürede toplam 10 adet kurumsal müşteriye 15 adet irili ufaklı proje yaptık. Bu projeler genelde Bilgi Yönetim Sistemi, Doküman Arşivleme/Yönetimi, İş Akışı Yönetimi, Form İşleme (OCR/ICR/OMR/Barkod) sistemlerini içeren projeler. Kurulduğumuz ilk yıl edindiğimiz referanslarımıza gelince Pamukbank, Dışbank, Denizbank, Ericsson, Ford Otosan, TNT, Meteksan Sispa, İTÜ Akıllı Kart Merkezi, Kurye Net, Kargo Net, İstanbul Teknoloji Geliştirme Merkezi, olarak sıralanabilir.
Hedefleriniz nedir?
İnceiplik:Yolculuğumuzun ilk safhasını tamamlamış bulunmaktayız. Bu safhada temel ürünlerimizin ilk versiyonlarının üretilmesi, doğrudan satış ile ilk projelerimizin satılması ve projelerin yapılarak bizzat bizim tarafımızdan gerçekleştirilmesi ile başarı öykülerimizin oluşturulması hedeflenmiştir. İkinci safhada iş geliştirme, pazarlama ve tanıtım etkinlikleri düşünülmektedir. Müsyonumuz gereği doğrudan satış yapan bir firma olmayı istemiyoruz.
Bu konuda kimlerle işbirliği yapacaksınız?
İnceiplik:Şu sıralar Türkiye’de Otonom çözüm ortakları ve yetkili satıcıları ağının tasarımına yönelik çalışmaktayız. Burada uygulayacağımız model yurt dışına açılmayı kapsayan 3. safha için bir ön çalışmadır. Burada modelimizi sağlamlaştırdıktan sonra örneğin bir Alman BT firmasının bir Alman kuruluşuna bizim teknolojimiz ile çözüm sunmasını sağlayacak altyapımız ve deneyimimiz hazır olacak. İkinci safhaya da hızlı girdik. İlk etapta TEPUM ile bir iş ortaklığı süreci yaşadık ve ilk Çözüm Ortaklığı ve Yetkili Satıcılık Sözleşmemizi TEPUM ile imzaladık. Bunu diğer Sistem Entegratör tarzı firmların izleyeceğini düşünüyoruz. BT sektörüne yön veren büyük teknoloji firmalarından HP ve Microsoft ile önemli noktalara geldik. Bu büyük firmalar Otonom teknolojilerini kurumsal müşterilerine önermeye başladılar. Birlikte teknoloji geliştirmeye yönelik HP ile aramızda bir yakınlaşma var.
Projelerinizi biraz açalım mı, neler yaptınız örnekleyebilir misiniz?
İnceiplik:Pamukbank Kredi Kartları Yönetim Sistemimiz Form İşleme, Doküman Arşivleme ve Kart Yönetimi Otomasyonlarının bütünleşik olduğu bir proje. Resimli kredi kartı başvuru formlarının taranması, işlenmesi (resim ve imzaların otomatik olarak bulunup kesilmesi, kredi kartı numarasının otomatik okunması), Barkodlu Kart Takibi, Akıllı Kart Yönetimi sistemin temel bileşenlerini oluşturmakta. Aynı proje Dışbank’a da yapıldı. Pamukbank İmza Yönetim Sistemi projemiz de oldukça prestijli bir proje. Projenin temel bileşenleri olarak From Form adlı Form ve Görüntü İşleme Sistemi ürünümüz ile otoArchive adlı Doküman Arşivleme Sistemi ürünümüzü kullandık. 200 şubede 1000 kullanıcı ile çalışan Pamukbank İmza Yönetim Sistemimiz ülkemizdeki en büyük Doküman Yönetim Sistemi projelerinden. Projede Müşterilerin İmza Kartonlarından otomatik kesilmiş imza görüntüleri ile imza sirküleri, ticari müşterilerden gelen yazılar vb. dokümanlar tutulmakta. Bu sistem sayesinde nakit çekme, çek tahsili gibi durumlarda tek tuşla bilgisayar ekranından imza kontrolü yapılabiliyor. “Remote caching” gibi Geniş Alan Ağı (WAN) yetenekleri ile ürünümüz otoArchive kendini ispatlamış durumda.
Ne tür bir sistem kullandınız?
İnceiplik:Sistem Microsoft mimarisinde olmasına rağmen IBM ortamlarında çalışan Bankacılık Şube Otomasyonu ile entegre edilmiş durumda. Kurye Net’in Alman Form İşleme Sistemi ürününü Türk Form İşleme ürünümüz FromForm ile değiştirmesi bizim için büyük onur. Bu projede el yazılarının %100’e yakın bir oranda tanınması oldukça dikkat çekici. Ayrıca hem Kurye Net’in hem de kardeş kuruluş Kargo Net’in dokümanlarının Internet üzerinden güvenlik altında müşterilerine açılması da Web tabanlı Doküman Yönetim Sistemi ve Extranet uygulamalarına önemli bir örnek teşkil etmekte.
Türkiye’de ilk ve tek misiniz?
İnceiplik:Bildiğimiz kadarıyla Form İşleme Sistemi, elyazısı okuma (OCR/ICR/OMR), görüntü işleme, Medya Belgeleri Yönetim Sistemi, Video İşleme, konularında teknolojik ürün üreten ilk ve tek firmayız. Doküman arşivleme konularında birtakım ürünler üretilmiş olduğunu duymaktayız ancak bizim anladığımız anlamda üst düzey bir yerli doküman yönetim sistemi ürününe de rastlamış değiliz. Sonuç olarak hiçbir kredi veya finansman enstrümanına başvurmadan bir yılda 2 kişiden 25 kişilik bir ekibe ulaşan ve ilk yıl bu kadar geniş yelpazede teknoloji üretip bu kadar çok müşteri ve iş ortağına ulaşan dünyada ender kuruluşlardan biriyiz sanırım.
Henüz uygulamaya almadığınız ancak önümüzdeki günlerde aktif olacak projeleriniz var mı?
İnceiplik:Mevcut Doküman Yönetim Sistemi ürünümüzü kullanarak dikey çözümler oluşturmayı planlıyoruz. Pamukbank İmza Yönetim Sistemi projemizden otoSign adlı ürünümüz doğdu. Yine Pamukbank Kart Yönetim Sistemi projemizden otoKart adlı ürünümüz doğdu. Bankacılık, kamu, üretim, telekom, dağıtım başta olmak üzere bir takım sektörlere yönelik doküman yönetim sistemi çözümleri üretmeyi düşünüyoruz.
Bu projeniz doküman ile ilgili, görüntü ile ilgili bir projeniz var mı?
İnceiplikEvet. Bir diğer projemiz de Medianom adlı Medya Belgeleri Yönetim Sistemi ürünümüzün TV sektörüne yönelik olarak uyarlanması. Bu noktada HP ve Microsoft ile işbirliği yapmaktayız. Bu sistem TV’lerin video, ses, gazete kupürü, fotoğraf, dia, internetten veya antenden gelen ajans belgeleri ve bilgilerinin tamamıyla sayısal ortamda yönetilmesini sağlamakta. Bu sayede kameramanların ve muhabirlerin getirdiği kasetlerden, ajanslardan gelen görüntülere, günlük taranan gazetelerden, Internet kanalıyla edinilen belge ve bilgilere kadar herşey Medianom Sistemine sayısallaştırılarak aktarılacak ve tüm TV çalışanları yetkileri çerçevesinde bu bilgi ve belgelere akıllı aramalarla erişebilecek ve ilgili işlemleri yapabilecekler. Bu ürünümüzde videonun akıllı özetinin çıkarılması, ön izleme formatlarının oluşturulması gibi üst düzey yapay sinir ağları algoritmaları dahil tüm yazılım teknolojileri tamamıyla yerli bilim adamlarımız, mühendislerimiz, yazılımcılarımız tarafından geliştirilmiş ve uygulanmıştır.
Hastanelerdeki PACS sistemini siz mi yapıyorsunuz. O da benzeri bir sistem değil mi?
İnceiplik:Görüntü/Doküman Arşivleme sektörünün hedef sektörlerinden biri de sağlık sektörüdür. Bu konuda çalışmalarımız başlangıç aşamasında. Ultrason, CT, vb. görüntülerin sayısal ortama aktarılması ve otoArchive Doküman Arşiv Sistemimiz tarafından yönetilmesi birinci hedefimiz. Daha sonra Türkiye’de mevcut Hastane Bilgi Yönetim Sistemi yazılımları ile entegrasyon çalışmalarımız olabilir. Sağlık sektörüne direkt olarak girmektense, paralel olarak bu sektörde faaliyet gösteren firmalar ile işbirliğini geliştirme çalışmalarını yürütmeyi planlıyoruz.
Sigorta şirketleri ile bir otomasyona girecekler, siz bu konuda birşey yapacak mısınız?
İnceiplik:Sigorta şirketleri oldukça yoğun miktarda doküman tabanlı çalışan kuruluşlar. Yoğun kağıt trafiğinin yaşandığı bu şirketler bizim için ideal ortamı oluşturmakta. Sigorta şirketleri çin çözüm önerimiz Faks Yönetim Sistemi, otoArchive, HP all-in-one ürünlerinden oluşmakta. Burada Faks yönetim Sistemi sayesinde gelen giden faks trafiği doğrudan bilgisayar ortamında yapılabiliyor ve yönetilebiliyor. HP’nin tarayıcı, fotokopi, faks, printer özelliklerini birarada sunan cihazları ile gelen kağıt belgelerinin fotokopi çeker gibi taranması ve otoArchive Doküman Arşiv Sistemine sınıflandırma bilgileri ile aktarılması sağlanıyor. Bu sayede çalışanlar aradıkları dokümanlara bilgisayarlarından kolayca erişebilecekler. İş Akış Yönetimi Sistemi sayesinde sigortacılık iş süreçlerinin tamamı bilgisayar ortamında gerçekleşebilecek.
Şu ana dek 15 adet proje gerçekleştirdiğinizi söylemiştiniz, bunları anlatabilir misiniz?
İnceiplik:1 yıl gibi kısa bir sürede toplam 10 adet kurumsal müşteriye 15 adet irili ufaklı proje yaptık. Bu projeler genelde Bilgi Yönetim Sistemi, Doküman Arşivleme/Yönetimi, İş Akışı Yönetimi, Form İşleme (OCR/ICR/OMR/Barkod) sistemlerini içeren projeler. Kurulduğumuz ilk yıl edindiğimiz referanslarımıza gelince Pamukbank, Dışbank, Denizbank, Ericsson, Ford Otosan, TNT, Meteksan Sispa, İTÜ Akıllı Kart Merkezi, Kurye Net, Kargo Net, İstanbul Teknoloji Geliştirme Merkezi, olarak sıralanabilir. Otonom’un bir diğer kendine özgü yönü ise projelerinin tamamının başarılı olmasıdır. Bu yüzden tekliflerimizde müşterilerimizin tamamının temas detaylarını veriyoruz.
Medianom ile ilgili biraz daha detay verebilir misiniz?
İnceiplik:Medya dokümanlarının (bu dokümanlara video da dahil) içeriklerinin incelenmesi başlı başına bir bilim dalı aslında. Özellikle videodan verinin akıllı bir şekilde ayrıştırılıp sıkıştırılarak depolanması akademik bir inceleme. Video management konusunda çok güzel bir araştırma yaptık.
Prof Dr. Muhittin Gökmen, bizdeki geleceği farketti biz de ondan çok büyük destek gördük, Muhittin hocamızın bu alanda 25 yıllık bir geçmişi var. Kendisi bunun üzerine Amerika’da eğitim görmüş, yazılım üzerine geliştirdiği kendi algoritmaları var. İTÜ’nin bilgisayar ve elektronik mühendisliğinden yetişmiş öğrencileri kendi bünyemize alarak, hocamızın kurduğu ekiple başarılı bir proje haline getirdik.
Daha önce TİDEB’e ve TÜBİTAK’a başvurduğumuz projeyi İTÜ’nin sağladığı insan kaynağı ile birleştirerek. videonun akademik kanadını ticari bir ürün haline getirmek amacıyla yoğurduk ve Medianom adındaki ürünümüz büyük bir yüzdeyle hazır konumda. Şu anda, TV kuruluşlarına demo yaptığımız, gururla gösterdiğimiz bir halde ve büyük bir başarıyla da ilerliyor. Sizin de parmak bastığınız gibi, dünyadaki 2-3 rakibimize, dünya çapında rakip olabileceğiz.
Bu durumda yurtdışında da ofis kuracaksınız gibi görünüyor.
İnceiplik:Ankara ofisimizi geçtiğimiz ay açacaktık. Kriz ve bir takım projeler dolayısıyla erteledik. Ancak en kısa zamanda açmayı hedefliyoruz. Yurt dışı düşüncemiz kuruluş misyonumuzun ve vizyonumuzun temel bir öğesi. Bu konuda çalışmalarımız var. 2002 yılı içinde Amerika ofisimizi açmayı hedefliyoruz. Ayrıca, Avrupa, Orta Asya, BDT ülkeler, Ortadoğu gibi bölgeleri izliyoruz. Sanırım yurt dışı planlarımız 2001 yılının sonlarına doğru daha netleşecek. Şu an daha çok Türkiye’ye yönelik iş geliştirme çalışmalarına odaklanmış durumdayız.
Birden açılmak tabii ki doğru değil ama ilerisi için hedeflediğiniz bir rakkam vardır, toplam kaç ofis kurmayı planlıyorsunuz?
İnceiplik:Doğru, bir anda patlamak çöküşü doğurur. Açıkçası bilgisayar dünyasını ve bu kaygan zemini düşünerek 5 yıllık bir plan yapmadık. Misyonumuz ve vizyonumuz çok uzaklara uzanıyor. Ancak hedeflerimiz 2 yıllık, planlarımız 1 yıllık diyebilirim. Şu an için İstanbul ve Ankara ofislerimize yıl sonuna kadar bir ek gelmeyeceği kesin. Türkiye geneline yaygınlaşmamız daha çok iş ortaklarımız ve kanalımız yoluyla olacak. Yurt dışında ise temsilciler ve distribütörler tarafından temsil edilmeyi planlıyoruz. Belki bir kaç kilit ülkede ofis açabiliriz.
Kurulduğunuzda hedeflediğiniz gelişme ve çalışma sisteminize baktığınızda, bu gün için nasıl bir yapıdasınız? Beklentinizin altında mısınız, yoksa “hedeflediğimiz noktadayız” diyebilir misiniz?
İnceiplik:Kasım krizine kadar beklentilerimizin üzerinde bir büyüme yaşadık. Ancak krizlerle birlikte satış planlarımız da ciddi revizyonlar yapma ihtiyacını hissettik.
Daha büyük projelerle çıktınız ama engeller mi çıktı?
İnceiplik:Kasım krizine kadar öncelikli sektörümüz bankacılıktı. Krizle birlikte bu sektördeki bir kaç projemiz iptal edildi veya askıya alındı. Bu durumda yeni sektörlere yönelik arayışlara girdik. Kurye, kargo, dağıtım sektörü, telekom sektörü bu noktada imdadımıza yetişti. Bu da Otonom’un çevre koşullarındaki büyük değişimlere hızla tepki vermesinin bir göstergesi oldu. Küçük ölçekli şirket olmanın en önemli yararlarından biri de hızlı ve adaptif olmak. Krizin yoğunlaştığı dönemleri ürün geliştirme ve iş geliştirme çalışmaları ile değerlendirdik. Bu dönemde iş ortaklarımızın getirdiği yeni projeler ile hayat bulduk. Şu sıralar krize rağmen yatırım yapmaktayız. Malum her kriz gibi bu kriz de bitecek ve biz o güne yönelik var gücümüzle çalışıyoruz.
Aldığınız işlere “yetişemiyoruz” dediğiniz oluyor mu?
İnceiplik:Krize rağmen son bir aydır evet. Sanırım bunun temel nedeni bir safhadan diğerine geçişi yaşıyor olmamız. Bundan önceki safhada satış, ürün geliştirme ve projecilik işlerinin tamamı bizim tarafımızdan gerçekleştirildiğinden büyüme hızımızı iyi ayarlayabiliyorduk. Ancak yeni iş ortaklarımızın katılımıyla tahmin edemediğimiz bir proje bombardımanı yaşamaya başladık. Şimdi bu yeni safhanın dinamiklerine alışmaya çalışıyoruz. Sanırım kısa zamanda iş ortakları ile çalışma sistemine adapte olacağız. Krizden sonra ise doküman yönetimi, iş akışı yönetimi, konularında büyük bir patlama bekliyoruz. İş ortaklarımız ile bu patlamayı en iyi şekilde değerlendirmeye yönelik hazırlıklar yapmaktayız.