Sosyal medyanın teröristlere propoganda imkanı verdiği tartışması sürerken, bu konuda ilginç bir yaklaşım ABD’den geldi. Fransa’nın başkenti Paris’te 13 Kasım 2015’te yaşanan ve 130 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısındaki tek ABD’li kurbanı olan Kaliforniyalı tasarım öğrencisi Nohemi Gonzalez’in babası, sosyal ağlara dava açtı. DAEŞ (IŞID) için “destek” sağlamak iddiası ile dava açılan şirketler Twitter, Google ve Facebook.
23 yaşında öğrenci olan kızını kaybeden baba Reynaldo Gonzalez’in Facebook ve Twitter gibi sosyal medya ağlarıyla birlikte internet arama motoru Google’a da dava açtığı öğrenildi. Baba Gonzalez, dava dilekçesinde söz konusu sitelerin, DAEŞ gibi örgütlere “terör propagandası yapma imkanı sağladığını” belirtti ve tazminat istedi.
Dava dosyasında “Sanıklar yıllarca bilerek sosyal networklerini, DAEŞ (IŞID) terörist grubunun propogandasını yaygınlaştırma, fon bulma ve yeni elemanlar elde etme yolunda kullandırdılar” denildi.
ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki mahkemeye başvuran Gonzalez, sosyal ağları ayrıca terör örgütlerinin para ve militan toplamalarına yardım etmekle suçladı. “Aralık 2014’te DAEŞ’in 70 binden fazla Twitter hesabı vardı. Bunlardan 79’u resmi hesaplarıydı. Bu hesaplardan örgüt ile ilgili dakikada 90 tweet atılıyordu. YouTube’da da binlerce videoları yayınlanıyordu” denilen dava dilekçesinde “Facebook, Twitter, Google ve Google’ın sahip olduğu Youtube’un desteği olmasaydı, DAEŞ, aralarında kızım Nohemi Gonzalez’in de bulunduğu Paris katliamını yapamayacaktı” ifadelerinin yer aldığı bildirildi. Google yorum yapmazken, Facebook ve Twitter davanın dayanaktan yoksun olduğunu bildirdi.
Amerika’lı sosyal medya devleri uzun zamandır DAEŞ(IŞID) propogandasına yol vermekle suçlanıyorlar. İnternet’in “Terörizm propogandasında” kullanılması konusundaki düşünceler ve yorumlar yeni değil [1] ama Önceki terörist gruplardan farklı olarak DAEŞ (IŞID) adının ilk duyulmasından itibaren interneti etkin bir şekilde kullandı[2]. Hem –kafa kesme görüntüleri gibi mesajlarla– şiddetini sergiledi, hem de yeni eleman bulma konusunda çaba gösterdi.
Buna karşılık gerek sosyal medya devleri[3], gerekse polis kuvvetleri karşı çabalar gösteriyorlar[4]. Çünkü özellikle batılı ülkelere göç etmiş olan doğulu ailelerin gençlerinin bu propogandalardan etkilendiği görülüyor. Avrupa’dan göçmen ailelerin gençlerinin IŞID’a katılmak üzere Suriye-Irak topraklarına geçtikleri görüldü. Bu konuda Türkiye üzerinden geçişlere dair çeşitli haberleri hatırlayacaksınız. Ayrıca San Bernardino baskını da bu tür bir olay olarak yorumlanmıştı.
Tabi DAEŞ (IŞID) da boş durmuyor kendi sosyal networkü ve mobil uygulamalarını geliştiriyor[5]. Zaten dediğimiz gibi DAEŞ (IŞID) önceki terör örgütlerinden farklı olarak çok daha yoğun internet kullanıyor.
[1] Terörizmin Propaganda Aracı Olarak İnternet
[2] Sosyal Medyanın Hangi Kullanımı; IŞID için mi, Tsunami için mi?
[4] Europol IŞID’ın Sosyal Medya Propogandasına Karşı Savaş Açtı
[5] DAEŞ (IŞID) Haberleşme için Kendi Mobil Uygulamalarını Geliştiriyor