Kurumsal finansman hizmetleri sunan, NetOne’a yabancı ortaklık konusunda danışmanlık hizmeti veren PDF’nin Genel Müdürü Sinan Ozman, şu an finansal ortaklık konusunda üzerinde çalıştıkları 6 proje bulunduğunu söyledi. Ozman, “Merril Lynch FDI, Citibank Investment Capital, AIG Blue Voyage, Safron ve ECM gibi fonlar adına seyrekte olsa projelere bakıyoruz. Ancak ağırlık, şirket birleşmeleri-satınalmaları ve finansal ortaklıklarda danışmanlık hizmeti vermek” dedi. Sinan Ozman, son dönemde risk sermayesi alanındaki gelişmeleri turk-internet.com’a anlattı:
Turk-internet.com: Şirketiniz hakkında bilgi verir misiniz?
Sinan Ozman: 1995 yılında kurulan PDF, yerli ve yabancı şirket ve yatırımcılara kapsamlı kurumsal finansman hizmetleri sunan bağımsız bir danışmanlık firmasıdır. Esas faaliyet alanımız şirket birleşmeleri-satınalmaları ve finansal ortaklıklar. Bunun yanında, iş geliştirme ve finansal yeniden yapılandırma projelerinde de müşterilerimize katma değeri yüksek hizmetler sunuyoruz. 10 kişilik, iyi eğitimli, alanlarında oldukça tecrübeli yöneticilerden oluşan bir profesyonel kadromuz var. Bugüne kadar 50’den fazla projede yer aldık ve telekom, IT, gıda, kağıt, finans, otomotiv, moda, medya, perakende petrol, enerji, ambalaj, tekstil gibi bir çok sektörü ve alt sektöre önemli tecrübeler edindik.
1998 yılından beri, orta büyüklükteki projelerde, dünyanın en eski, en yaygın ve en etkin şirket evlilikleri ağı olan M&A International’ın Türkiye münhasır üyeliğini sürdürüyoruz. 41 üyeden oluşan M&A International, Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika ve Pasifik’deki 50’den fazla merkezde konuşlanmış durumda ve son iki sene içerisinde değeri USD 10 milyarı aşan, 600 projeyi başarıyla tamamladı. M&A International bize, özellikle satıcı tarafında danışmanlık yaptığımız projelerde, potansiyel yatırımcılara kısa süre içinde ve etkili bir şekilde ulaşılmasında tartışmasız büyük avantajlar getiriyor. PDF’de, Türkiye’de böyle bir dağıtım ağından faydalanan ilk ve tek finans kuruluşu.
T.I.: Bugüne kadar Türkiye’de fon aktarımı yaptığınız projeler hangisi?
Ozman: Bu soruya cevap vermeden önce bir noktayı açıklamam gerekiyor. PDF olarak projelere fon aktarımı yapmıyoruz; biz proje sahipleri ile finansal/stratejik yatırımcılar arasında bir köprü vazifesi görüyoruz.
Proje sahipleri yanında danışmanlık hizmetleri verdiğimizde, ilk aşamada yatırımcılara sunulmaya hazır hale getiriyoruz. Yatırımcıları tespit ediyor ve projeyi sunuyoruz. Projeye ilgi gösteren yatırımcılar ile görüşmelerde proje sahipleri yanında yeralıyor ve proje bitene kadar geçen diğer aşamalarda (hukuki ve mali tetkik, anlaşmaların müzakeresi ve hazırlanması) aktif olarak görev alıyoruz.
Yatırımcı tarafından baktığımızda ise, çeşitli sektörlerde yatırım yapmak isteyen yerli/yabancı yatırımcılara, yatırım kriter ve beklentileri doğrultusunda, uygun firmaları tespit ediyor ve bu firmalar ile görüşmelerde yatırımcı tarafında hizmet veriyoruz.
Soruya tekrar dönersek, finansal ortaklıklar alanında gerçekleştirdiğimiz projelere Panda Plastik ve NetOne örneklerini verebiliriz. Panda Plastik endüstriyel paketleme alanında faliyet gösteren bir şirket; cirosu 10 milyon dolar civarında ve Avrupa Birliği ülkelerinin çoğuna ihracat yapıyor. Bizim aracılığımızla, kişisel yatırımcılar tarafından şirkete sağlanan finansman, Panda’nın içinde bulunduğu finansal sıkıntıyı aşmakta önemli faydalar sağladı. NetOne ise bambaşka bir alanda, IT sektöründe, 2000 yılı içinde sonlandırdığımız bir proje. Kurumsal ISP hizmetleri alanında oldukça güçlü konumda bulunan NetOne ile çalışmaya başladığımızda firma büyümek için finansman arıyordu. Oldukça kısa bir süre içerisinde projeyi tamamladık ve NetOne çeşitli adaylar arasından İngiltere merkezli bir finansal yatırım fonu olan Safron Partners ile ortaklık anlaşması imzaladı.
Finansal ortaklıklar yanında stratejik ortaklıklar alanında tamamladığımız çeşitli projelerden de sözetmek isterim. PDF olarak, Akman Holding’in meyve suyu sektöründe faaliyet gösteren iştiraklerinden Ersu’nun, Çin’de faaliyet gösteren Hanscheng Fruit Juice Co.’nun % 40’ını almasına aracılık ettik. Otomatik tanıma ve Veri toplama sektöründe faaliyet gösteren Barkod’un % 50’sinin diğer bir Türk firma olan Porcan’a satılmasında, satıcı tarafında danışmanlık hizmeti sunduk. Erksan Holding iştiraklerinden olan ve yapı kimyasalları sektöründe faaliyet gösteren Sika Deteks’in hisselerinin tamamının halihazırdaki ortak olduğu Sika’ya devredilmesinde görev aldık. Bilişim sektöründe ise Bilgitaş’ın Promakro’nun % 75’ini almasında satıcı tarafında danışmanlık yaptık.
T.I.: Projelere hangi yöntem ve hangi oranlarda fon aktarımı yaptınız?
Ozman: Daha önce ifade ettiğim aracı rolümüz ile bağlantılı olarak, burada belirteceğim yöntem ve oranları, Türkiye’ye de yatırım yapan ve bizim de sıkı iş ilişkileri içinde olduğumuz uluslararası finansal fonların yatırım kriterleri olarak değerlendirmek gerekiyor.
Finansal fonlar, stratejik yatırımcıların tersine, projeleri 2-5 sene gibi daha kısa yatırım dönemleri içinde değerlendikleri ve esas amaçları bu süre sonundaki yatırımlarını karlı bir şekilde realize etmek olduğu için, firmalara genellikle azınlık hissedar olarak yatırım yapıyorlar. Anlaşma sonrasında finansal fon, firma yönetim kuruluna koyduğu temsilcileri aracılığıyla hem firmanın performansını takip ediyor, hem de kendi haklarının korunup korunmadığını gözetliyor. Burada fonların firmaya finanstan başka, yönetim, eleman alımı, kurumsallaşma, müşteri, tedarikçi, reklamcı, bankacı, avukat gibi kontakların sağlanması gibi bir çok konularda verdiği desteği de belirtmekte fayda var. Türkiye’deki proje büyüklüklerini gözönüne alırsak, yatırım miktarlarının USD 5-10 milyon arasında değiştiğini söyleyebiliriz.
T.I.: Türkiye’nin içinde bulunduğu ortamda, risk sermayesi ve finansal ortaklıklara ilgi nasıl?
Ozman: Türkiye ekonomisi içinde bulunduğu kriz ortamına rağmen yatırımcılara cazip fırsatlar sunan, potansiyeli çok yüksek bir ülke. Genç bir nüfusa sahibiz, tüketim eğilimimiz yüksek ve girişimciyiz. Finansal ortaklıklar açısından baktığımızda, Türkiye’ye ilgi duyan fonlar aktif bir şekilde proje arayışı içerisindeler. Stratejik ortaklıklar açısından ise ekonominin düzlüğe çıkması ile birlikte orta vadede olumlu beklentilerimiz var. Bu arada, kriz ortamını, firmaları uygun fiyatlardan alma fırsatı olarak değerlendiren stratejik yatırımcıların varlığından da sözetmek lazım.
T.I.: Şu an, fon aktarımı için danışmanlık hizmeti verdiğiniz proje var mı?
Ozman: Şu anda üzerinde yoğun olarak çalıştığımız 6-7 projeden bahsetmem mümkün. Bir tanesi yabancı olmak üzere telekom sektöründe 3 proje kapsamında yatırımcı adayları ile görüşmelerimiz ilerlemiş durumda. Bilişim sektörünün sistem entagratörleri segmentinde, pazarın en eski ve deneyimli firmalarından biri tarafından finansal ortak bulmak üzere yetkilendirilmiş durumdayız. Çok ünlü bir yabancı moda ve mağazalar zinciri için ortak arayış sürecimizi son aşamalara geldi. Bunun dışında gıda ve medya sektöründeki projelerimizin sunumu devam ediyor.
T.I.: Fon aktarırken ne gibi özelliklere dikkat ediyorsunuz?
Ozman: Finansal fonlar için herşeyden önce projenin uygulanabilirliği ve proje uygulayıcılarının nitelikleri ön plana çıkıyor. Finansal fonlar, detaylı bir iş planı ile gerçekleştirilmesi planlanan projenin katma değerini, uygulama sürecini, fırsatlarını, risklerini ve finansal fizibilitesini onaylamak istiyorlar.
Bu noktada çok kez karşılaştığım bir yanılgıyı düzeltmek yerinde olur diye düşünüyorum. Finansal fonlar tarafından sağlanan kaynakları ucuz sermaye olarak nitelendirmemek gerek. Aksine fonlar, yatırım yaptıkları şirketlerden, üstlendikleri risk ile orantılı olarak çok daha fazla getiri beklerler.
Yaklaşık bir rakam vermek gerekirse, finansal fonlar, proje başlangıcı ile projeden çıkışları arasında geçen 2-5 yıllık süre içerisinde, sahip oldukları hisse değerinin, yıllık bazda, % 30 seviyelerinde büyümesini hedeflerler.
Burada gerçekleştirilen fon aktarımını bir kredi finansmanı şeklinde ve finansal fonları da finansal alacaklı konumunda değerlendirmemek gerekiyor. Aslında kredi uygulamalarının tam tersine fonlar, firmayı belli bir takvime bağlanmış faiz ve ana para ödemeleri gibi yükümlülüklere sokmazlar. Şirket ile aynı hedefe yönelmiş olarak, şirket değerinin artması için azami çabayı gösterir ve kendi paylarında öngördükleri değer artışını realize etmek isterler.
Finansal fonlar karlılık yanında, kabul gören projeyi sürdürecek yöneticilerin üstün nitelikli, tecrübeli, projeyi hayata geçirebilme becerisine sahip ve güvenilir olmalarını arzularlar.
Bu ilk değerlendirme aşaması ile bağlantılı olarak çıkış alternatiflerinin çokluğu proje için diğer önemli bir avantaj. Neticede fonların beklentisi, 2-5 yıl gibi bir süre sonrasında şirketteki yatırımlarını borsaya açılarak veya bir stratejik yatırımcıya satarak nakite çevirmek. Tabii yeteri kadar nakit akımı yaratılmışsa, şirket ortaklarına geri satış da seyrek görülse de fonların çıkış yöntemlerinden birisi.
Bahsettiğim daha çok büyüme amaçlı yatırım imkanları dışında, finansal fonlar, finansal sıkıntı içerisinde olan, yüksek faiz yükü altında zorluklar yaşayan firmalara da yatırım yapabiliyorlar. Bu tip projelerde de, firmanın operasyonel karlılığı, yönetimi, pazardaki konumu, ihraç pazarlarında rekabet edebilirliği önemli değerlendirme kriterleri arasında.
T.I.: Fonlarını yönettiğiniz, temsilcisi olduğunuz veya birlikte çalıştığınız finansal kuruluşlar var mı? Hangileri?
Ozman: Türkiye’de yatırım yapan birçok fonla yakın ilişki içerisindeyiz. Bunun da ötesinde, çeşitli fonları Türkiye’ye yatırım yapmak için teşvik ediyoruz. Fonlar adına seyrek de olsa projelere baktığımız oluyor. Bu fonlardan bazıları Merril Lynch FDI, Citibank Investment Capital, AIG Blue Voyage, Safron ve ECM olarak sayılabilir.
T.I.: Ortaklık arayışında olan veya risk sermayesi arayan kuruluşlar size nasıl başvurabilirler?
Ozman: Firmaları ve projeleri için stratejik veya finansal ortak arayan proje sahipleri ilk olarak kendilerini ve firmalarını uzun ve zorlu bir ortak arayışı prosesine hazırlamalı, yaklaşık 4-9 ayı kapsayan bir süre boyunca zamanlarının önemli bir bölümünü ortak arayışı projesine ayırmaları gerektiğinin bilincinde olmaları gerekiyor. Bize, proje ve firmalarını tanıtan özet bir bilgi ile ulaşabilirler. Bu vesileyle 2 hafta içerisinde internet sitemizin de www.pdf.com.tr adresinde yenilenmiş şekilde yer alacağını belirtmek isterim.
T.I.: Sizin iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Ozman: Stratejik ve finansal ortaklık projeleri, firmanın yatırımcıya sunuma hazır hale getirilmesi ile başlayıp, yatırımcıların tespiti ve ilgili yatırımcılar ile müzakereler aşamasıyla devam eden ve ayrıntılı tetkiklerin yapılması, anlaşmaların hazırlanması ve imzalanması ile tamamlanan, uzun, karmaşık ve tecrübe isteyen bir süreci kapsar. Bu nedenle ortak arayışı içindeki firma sahiplerinin, danışmanlarla işbirliği içerisine girmelerinin en doğru davranış biçimi olacağını düşünüyorum. Biz danışmanlar olarak projeleri ön bir süzgeçten geçirmiş oluyor ve yatırımcılara uygun bir formatta sunuyoruz. Yatırımcılar danışmanlar tarafından sunulan projelere daha ilgiyle yaklaşıyorlar. Bunun yanında müzakere ve anlaşma aşamalarında danışmanlar, işlemin en iyi fiyatta ve en uygun koşullarda gerçekleşmesi için çok önemli katkılarda bulunuyorlar.
Daha fazla bilgi için: www.pdf.com.tr