Twitter’ın bu yıl satın aldığı canlı video yayın uygulaması Periscope’u en çok kullanan ülkeler arasında ABD’nin arkasından Türkiye 2ci sırada ama zaten Periscope’un başlangıç noktasının Gezi Parkı olduğunu biliyor musunuz?
Bugün Periscop’a girdiğinizde, Japonya Osaka’da Güneşin doğuşunu, Tayvan’daki geleneksel bir şenliği, ABD’deki bir üniversite kampüsünü ya da Rusya’nın sokaklarını anlık olarak seyredebilirsiniz. Ya da Şili’de depremin arkasından gelen selin sokaklardan akıp gitmesini. Periscop’un kurucusu ve CEO’su Kayvon Beykpour’un asıl amacı da buymuş zaten. Sokaklardaki insanların yayın yapabilmesi.
Ama Türkiye ile Periscope birbirine bağlı. Çünkü yaratılmasının temelindeki fikir de Türkiye ile ilgili. Bugün hangi sosyal medya ölçümüne baksanız, İstanbul, Ankara ve İzmir ilk 10’da. Kayvon buna şaşırmadığını ama çok etkilendiğini belirtiyor.
Kayvon 2013 baharında İstanbul’a gelmeye karar veriyor. Ancak kötü bir zamanlamaya denk geliyor. Çünkü tam o sırada Gezi Parkı olayları patlıyor. AKP’nin Gezi Parkını Alışveriş Merkezine çevirme projesine isyan eden binlerce insan protesto gösterilerine başlıyor. Bazıları ilk defa sokaklara iniyor. Buna karşılık Tayyip Erdoğan’ın gösterdiği tepki, polisleri tanklarla ortaya sürmek, biber gazı ve su sıkma ile insanları geri püskürtmek oluyor.
Kayvon işte bütün bunları CNN gibi haber kanallarından ve sosyal medyadan izlemeye devam ederken, bir yandan da İstanbul’a gelmenin kendisi için güvenli olup olmadığını anlamaya çalışıyor. Sosyal medyada, klasik medya kanallarından daha çok bilgi olduğunu görüyor.
Bunun üzerine, sokaklarda meydana gelen olayları, oradaki insanların gördüğü şekliyle, ama sadece sözlü değil, yanısıra canlı bir pencereden aktarma fikrini düşünmeye başlıyor. Bir yerlerde neler olduğunu, ilk elden görme fikrinin çok cazip olduğunu anlıyor ama o anda böyle bir pencere bulmanın mümkün olmadığını da farkına varıyor.
Sokaklarda binlerce yüksek hızlı network bağlantılı akıllı telefon sahibi insan olduğunu ve bunların yürüdükleri sokaklarda olup bitenleri aktarabileceğini düşünerek, mobil internetin erişim imkanlarını kullanan bu pencereyi yaratmaya karar veriyor.
Sonunda İstanbul’a geliyor. Zaten yukarıda gördüğünüz resim bizzat Keyvon’un İstanbul’da çektiği ve Twitter üzerinden yayınladığı resimlerden birisi. Daha sonra söylediğine göre, İstanbul sokaklarında yürürken Periscope’u yaratma fikri güçleniyor[1];
“Bu ilk anlamlı kullanım fırsatıydı. Ben İstanbul sokaklarında ve Gezi parkında neler olduğunu görmek istiyordum”
demişti. Söylediğine göre özellikle CNNTürk’ün penguenleri göstermesiyle ilgili haberleri de okumuştu.
Periscope 2014 yılının şubat ayında yayınlanmaya başlandı. 2015 mart ayında ise Twitter tarafından 100 milyon $ civarı bir para karşılığında satın alındı. Periscope’un kendisi henüz bir para kazanma modeli içermiyor ama Twitter kullanıcılarını çekmek açısından önemli. Günde 350.000 saatlik video yayını yapıldığı ve en çok kullanan ilk 3 ülkenin ABD, Türkiye ve Brezilya olduğu raporlanıyor.
Gezi Parkı olayları ise yabancı ülkelerdeki insanlar tarafından bugün Türkiye’nin demokrasi geleneği olduğunu gösteren bir olay ve doğudaki ülkelerdeki vatandaşların zihniyetlerinden farklı vatandaşların yaşadığı bir ülkenin baskıya tepkisi olarak hatırlanıyor.