Konsepti, Antik Yunan Mitolojisindeki Icarus hikayesinden yola çıkılarak oluşturulan “Düş+Zaman=Gerçek Konferansı” İstanbul Conrad Otel’de gereçekleştirildi.
Aralarında, Erin Brockovich, David Gerrold, Robert Sawyer, Vernon Frost, Prof. Stefano D’Anna gibi tanınmış konuşmacılarının olduğu konferansa ilgi büyüktü. Konuşmacılar, sunumlarında, “düşleri gerçek yapmak için yukarıdan bakabilme sanatına” kendi açılarıyla yorumlar getirdiler.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı yaptığı konuşmada, haftanın ilk gününde sabahın erken bir saatinde başlayan toplantının, krizden çıkma inancının bir göstergesi olduğunu söyledi. “Hayallerin başlangıcı ona inanmakla başlıyor” diyen Satıcı, hem Türkiye’de, hem de dünyada labirentlerle dolu sıkıntılı bir dönemden geçildiğini ifade etti. Krizin, değişmek ve radikal kararlar almak için bir fırsat yarattığını belirten Satıcı, değişime fırsat verilmesini istedi.
Prof. Stefano D’Anna, yaptığı konuşmada sorunların yüzyıllardır çözülmeden devam ettiğini söyledi. Pek çok ulusun açlık içerisinde yaşadığını belirten Prof. D’Anna, taş devrinde yaşanan sorunların dijital çağda da devam ettiğini ifade etti. Bunun, çözümlerin dışarıdan gerçekleştirilemeyeceğini gösterdiğini belirten Prof. D’Anna, değişim için zamanın geldiğini söyledi.
Labirentin, insanın kendi yarattığı bir hapishane olduğunu anlatan Prof. D’Anna, yaşanan olumsuzlukların, insanoğlunun dünyayı anlamadığını gösterdiğini ifade etti. “Uçmak, bizim için düşleme sanatını bilmektir” diyen Prof. D’Anna, bunun inançlarla mümkün olabileceğini, ancak bunun için bir gayret gösterilmediğini söyledi.
Dünyanın yaşadığı küresel krizin mutlu olmak için bir sebep olduğunu ifade eden Prof. D’Anna, bunun, üniversitelerin kötü olduğunun ve öğrencilerin daha iyi eğitim almaları gerektiğinin görülmesi için bir fırsat yarattığını dile getirdi.
Evliliklerin, boşanmalarla sonuçlandığını anlatan Prof. D’Anna, insanoğlunun, her geçen gün daha bir ‘korkak erkek’ ve ‘korkak kadın’ halini aldığını söyledi. İnsanoğlunun, her geçen gün biraz daha şüpheci olduğuna dikkati çeken Prof. D’Anna, negatif yaşam felsefesinin değişimin önündeki en büyük engeli oluşturduğunu ifade etti.
İnsanların, kirlilikten, açlıktan, savaştan ölen başka insanları gördüklerinde, bunun kendileriyle bir ilgisinin olmadığını düşündüklerini belirten Prof. D’Anna, insanoğlunun, kendisini tanıyamadığını ve içindeki suç potansiyelini göz ardı ettiğini ifade etti. “Labirentten çıkmak için uçmak lazım” diyen Prof. D’Anna, bunun için insanların öncelikle ‘ceplerindeki taşlardan’ kurtulması gerektiğini söyledi. İnsanların, daha fazla sorgulayıcı olduklarını ve büyük bir tepkinin ortaya çıktığını belirten Prof. D’Anna, bunun labirentin dışına doğru bir yönelmenin göstergesi olduğunu ifade etti.
Kriz ile gerçek bir fırsatın doğduğu görüşünü tekrarlayan Prof. D’Anna, her sabah okullarda okunan ‘İstiklal Marşı’nda geçen “Korkma” seslenişinin, zaman kavramına inanılmaması gerektiğini gösterdiğini ve labirentten çıkmak için ihtiyaç duyulan yegane unsurun bu olduğunu sözlerine ekledi.
Konferans, “Türkiye’nin Önünü Açanlar Ödül Töreni” ve moda tasarımcısı Gamze Saraçoğlu’nun “2029” temalı defilesi ile son buldu.