2001 yılını genel olarak değerlendirmek gerekirse göze batan birkaç gelişmeden bahsetmekte fayda var;
Elektronik Ticaret oyununa birçok yeni oyuncu katıldı. Şubat ayındaki ekonomik kriz, eticaret firmalarını olumsuz etkilemesine rağmen TL bazında cirolar azalmadı, reel olarak arttı. TTGV vb. kuruluşlar teknoloji projelerini destekleyici çalışmalar başlattılar ve buda özellikle B2B yarışındaki firmalar içerisinde ciddi bir sinerji yarattı. Dijital İmza ile ilgili hem devlet hem de özel sektör tarafında ciddi adımlar atılmaya başlandı. TBV içerisinde Garanti Bankasının da olduğu 5 büyük banka ile işbirliği içerisinde çalışmalara başladı. Garanti Bankası Internet Şubesi içerisinde bulunan dijital imzalı e-dekont, bu tip çalışmalarda ilk adım olarak da kabul edilebilir Garanti Bankası olarak yeni Sanal Pos sistemine geçerek aktif sanal pos sayımızı 500’e ve Sanal Kredi Kartı uygulamasına geçerek 15.000 sayısına ulaştık. Garanti Alışveriş projemiz 2 ay gibi kısa bir sürede 2000 üye ve 20 mağazaya ulaştı. Fiziksel dünyadaki ticari uygulamalar bu yılda yavaş yavaş kendini internet’e taşımaya devam etti. Taksitli satışlar ya da ana firma bayi ilişkileri buna örnek verilebilir. Garanti Bankası olarak, B2B alanındaki güvenli ödeme sistemleri çözümlerimiz ile piyasanın bu ihtiyacını karşılamaya yönelik önemli adımlar attık. ( B2B projeleri ardı ardına açıldığı ve medyada boy gösterdiği bir yıl oldu. Yeni Mall(Alışveriş Merkezi) mantığı ile kurulan projeler özellikle B2C alanında e-ticaret’e ilk defa giren firmalar için destekleyici oldu. B2C ile ilgili güvenlik konusundaki tereddütleri büyük oranda gideren “Güvenlik Kodu” uygulamasına Türkiye’deki tüm bankalarca geçildi. Bankalar Birliği nezdindeki Elektronik Ticaret Çalışma Grubu içerisinde XML Standartları geliştirme çalışmaları başladı. Mobile Commerce konusunda GPRS vb. teknolojilerdeki ilerlemeler bu konudaki öncü firmaların yaygınlaştırılma çalışmaları devam etti. Bankalararası Kredi Merkezi (BKM) Türkiye’deki elektronik ticaret rakamlarının doğru analiz edilebilmesi için gerekli düzenlemelerin tüm bankalar nezdinde yapılmasını sağladı. B2C ve B2B alanında birçok banka aktif faaliyet göstermeye başladı. Elektronik Ticaret’e ilişkin finansal ürünlerin tüm bankalara yayılma süreci hızlandı. Garanti Bankası’nın sektörde yaklaşık %60-70 arasında pazar payı olduğu kabul edildiği takdirde 2000 yılı ile 2001 yılı arasında %400’lük bir ciro artışının olması bir ipucu olacaktır.2002’de neler olacak;
Son kullanıcıya satış yapan firmalar için B2C pazarında yer almak vazgeçilmez bir dağıtım kanalı olarak kabul görmeye devam edecek. Bu alandaki büyümenin geometrik olacağını düşünüyoruz. 2001 yılında bu alana yeni giren banka ve kuruluşların “Doğru hizmet verme” ve “Doğru Servis Sağlama” konusunda adımlar atması gerekiyor. Örneğin elektronik ticaretin hem satıcı hem de tüketici açısından anlaşılması, 24 saat kesintisiz hizmet verilebilmesi, sahtekarlıklara karşı danışmanlık, standart ve kolay çözümler sunmaları ve bu alanda kalifiye elemanları istihdam etmeleri gerekiyor. Bu servislerin gelişmesi tüketicilerin ya da internet kullanıcılarının “güven” konusundaki tereddütlerini daha da azaltacak. “Internet Servisleri” kavramı ödeme altyapıları ile entegre düşünülecek ve bu da gerçekleştirilecek her türlü kurumsal projede banka faktörünü öne çıkaracak. Garanti Bankası olarak internet servisleri konusunda internet şubesi, nakit yönetimi ve elektronik ticaret olarak çok geniş bir yelpazede hizmet vermeye çalışıyoruz. Garanti Teknoloji gibi bir teknoloji devininde diğer tüm internet servisleri konusundaki deneyimi ve desteği ile her türlü kurumsal projede ödeme altyapımızı bütünleşik olarak sunabiliyoruz. “Profesyonel İşyeri Servisleri” kavramı gelecek. Bu 2001 yılında başlayan “ürün paketleri” kavramının “servis paketi” ile entegre ve profesyonel kullanımını getirecek. Örneğin, bankalar belirli ürünlerini bir paket haline getiririler ve bunu müşterilerine sunarlar. Ne var ki sunulan ürünler birbirlerinden farklı birim yada süreçleri içerdiğinden çok uzun ömürlü olmazlar. Halbuki artık müşteri memnuniyeti doğrultusunda verilen ürün paketinin merkezi bir operasyon, çağrı merkezi vb. alanlarca desteklenmesi gerekmektedir. Devlet nezdindeki elektronik ticaret’e yönelik çalışmalara katılımın artması ile olumlu adımlar atılabilecek. Bugüne kadar “ürüne odaklı düşünce” yi savunanlar öncelikle pazarlama ve tanıtıma ağırlık verdiler. Yapılması gereken altyapı çalışmaları hep ürünü takip etti ve çoğu zaman yakalayamadı. Halbuki artık “kalıcı” olmanın ne kadar önemli olduğu özellikle yaşadığımız kriz sırasında çok daha iyi anlaşıldı. Bu da hem “ürüne odaklı olmak” hem de “kalıcı” olmak için yapılacak çalışmalarda “smart marketing(akıllı pazarlama) tekniklerinin ön plana çıkması gerektiğini gösteriyor. Daha verimli ve az maliyetli, hedefe odaklanan pazarlama faaliyetleri “kalıcı” olmayı da destekleyecek en önemli faktör olarak karşımıza çıkacak. Kriz sonrası “maliyet düşürücü” çalışmalar daha verimli olma gereğini gösterdiği gibi “doğru işi doğru yapma kavramını” da kurumların birinci önceliği yapacak. E-Avrupa+ projesindeki “iletişimin kolay ve ucuz olması ile internetin yaygınlaştırılması” konusundaki devlet politikalarında ilerleme olursa Mobile (Kablosuz) Elektronik ticaret’in de bir adım daha atarak yaygınlaşacağını söyleyebiliriz. Her zamanki gibi doğru oynayanların kazandığı ve yanlış oynayanların elendiği bir yıl olacak.
2001 yılını genel olarak değerlendirmek gerekirse göze batan birkaç gelişmeden bahsetmekte fayda var;
Elektronik Ticaret oyununa birçok yeni oyuncu katıldı. Şubat ayındaki ekonomik kriz, eticaret firmalarını olumsuz etkilemesine rağmen TL bazında cirolar azalmadı, reel olarak arttı. TTGV vb. kuruluşlar teknoloji projelerini destekleyici çalışmalar başlattılar ve buda özellikle B2B yarışındaki firmalar içerisinde ciddi bir sinerji yarattı. Dijital İmza ile ilgili hem devlet hem de özel sektör tarafında ciddi adımlar atılmaya başlandı. TBV içerisinde Garanti Bankasının da olduğu 5 büyük banka ile işbirliği içerisinde çalışmalara başladı. Garanti Bankası Internet Şubesi içerisinde bulunan dijital imzalı e-dekont, bu tip çalışmalarda ilk adım olarak da kabul edilebilir Garanti Bankası olarak yeni Sanal Pos sistemine geçerek aktif sanal pos sayımızı 500’e ve Sanal Kredi Kartı uygulamasına geçerek 15.000 sayısına ulaştık. Garanti Alışveriş projemiz 2 ay gibi kısa bir sürede 2000 üye ve 20 mağazaya ulaştı. Fiziksel dünyadaki ticari uygulamalar bu yılda yavaş yavaş kendini internet’e taşımaya devam etti. Taksitli satışlar ya da ana firma bayi ilişkileri buna örnek verilebilir. Garanti Bankası olarak, B2B alanındaki güvenli ödeme sistemleri çözümlerimiz ile piyasanın bu ihtiyacını karşılamaya yönelik önemli adımlar attık. ( B2B projeleri ardı ardına açıldığı ve medyada boy gösterdiği bir yıl oldu. Yeni Mall(Alışveriş Merkezi) mantığı ile kurulan projeler özellikle B2C alanında e-ticaret’e ilk defa giren firmalar için destekleyici oldu. B2C ile ilgili güvenlik konusundaki tereddütleri büyük oranda gideren “Güvenlik Kodu” uygulamasına Türkiye’deki tüm bankalarca geçildi. Bankalar Birliği nezdindeki Elektronik Ticaret Çalışma Grubu içerisinde XML Standartları geliştirme çalışmaları başladı. Mobile Commerce konusunda GPRS vb. teknolojilerdeki ilerlemeler bu konudaki öncü firmaların yaygınlaştırılma çalışmaları devam etti. Bankalararası Kredi Merkezi (BKM) Türkiye’deki elektronik ticaret rakamlarının doğru analiz edilebilmesi için gerekli düzenlemelerin tüm bankalar nezdinde yapılmasını sağladı. B2C ve B2B alanında birçok banka aktif faaliyet göstermeye başladı. Elektronik Ticaret’e ilişkin finansal ürünlerin tüm bankalara yayılma süreci hızlandı. Garanti Bankası’nın sektörde yaklaşık %60-70 arasında pazar payı olduğu kabul edildiği takdirde 2000 yılı ile 2001 yılı arasında %400’lük bir ciro artışının olması bir ipucu olacaktır.2002’de neler olacak;
Son kullanıcıya satış yapan firmalar için B2C pazarında yer almak vazgeçilmez bir dağıtım kanalı olarak kabul görmeye devam edecek. Bu alandaki büyümenin geometrik olacağını düşünüyoruz. 2001 yılında bu alana yeni giren banka ve kuruluşların “Doğru hizmet verme” ve “Doğru Servis Sağlama” konusunda adımlar atması gerekiyor. Örneğin elektronik ticaretin hem satıcı hem de tüketici açısından anlaşılması, 24 saat kesintisiz hizmet verilebilmesi, sahtekarlıklara karşı danışmanlık, standart ve kolay çözümler sunmaları ve bu alanda kalifiye elemanları istihdam etmeleri gerekiyor. Bu servislerin gelişmesi tüketicilerin ya da internet kullanıcılarının “güven” konusundaki tereddütlerini daha da azaltacak. “Internet Servisleri” kavramı ödeme altyapıları ile entegre düşünülecek ve bu da gerçekleştirilecek her türlü kurumsal projede banka faktörünü öne çıkaracak. Garanti Bankası olarak internet servisleri konusunda internet şubesi, nakit yönetimi ve elektronik ticaret olarak çok geniş bir yelpazede hizmet vermeye çalışıyoruz. Garanti Teknoloji gibi bir teknoloji devininde diğer tüm internet servisleri konusundaki deneyimi ve desteği ile her türlü kurumsal projede ödeme altyapımızı bütünleşik olarak sunabiliyoruz. “Profesyonel İşyeri Servisleri” kavramı gelecek. Bu 2001 yılında başlayan “ürün paketleri” kavramının “servis paketi” ile entegre ve profesyonel kullanımını getirecek. Örneğin, bankalar belirli ürünlerini bir paket haline getiririler ve bunu müşterilerine sunarlar. Ne var ki sunulan ürünler birbirlerinden farklı birim yada süreçleri içerdiğinden çok uzun ömürlü olmazlar. Halbuki artık müşteri memnuniyeti doğrultusunda verilen ürün paketinin merkezi bir operasyon, çağrı merkezi vb. alanlarca desteklenmesi gerekmektedir. Devlet nezdindeki elektronik ticaret’e yönelik çalışmalara katılımın artması ile olumlu adımlar atılabilecek. Bugüne kadar “ürüne odaklı düşünce” yi savunanlar öncelikle pazarlama ve tanıtıma ağırlık verdiler. Yapılması gereken altyapı çalışmaları hep ürünü takip etti ve çoğu zaman yakalayamadı. Halbuki artık “kalıcı” olmanın ne kadar önemli olduğu özellikle yaşadığımız kriz sırasında çok daha iyi anlaşıldı. Bu da hem “ürüne odaklı olmak” hem de “kalıcı” olmak için yapılacak çalışmalarda “smart marketing(akıllı pazarlama) tekniklerinin ön plana çıkması gerektiğini gösteriyor. Daha verimli ve az maliyetli, hedefe odaklanan pazarlama faaliyetleri “kalıcı” olmayı da destekleyecek en önemli faktör olarak karşımıza çıkacak. Kriz sonrası “maliyet düşürücü” çalışmalar daha verimli olma gereğini gösterdiği gibi “doğru işi doğru yapma kavramını” da kurumların birinci önceliği yapacak. E-Avrupa+ projesindeki “iletişimin kolay ve ucuz olması ile internetin yaygınlaştırılması” konusundaki devlet politikalarında ilerleme olursa Mobile (Kablosuz) Elektronik ticaret’in de bir adım daha atarak yaygınlaşacağını söyleyebiliriz. Her zamanki gibi doğru oynayanların kazandığı ve yanlış oynayanların elendiği bir yıl olacak.