Aberden Group analistlerinden David Wright’a göre, kablosuz telekom ve İnternet altyapıları, önümüzdeki 12-18 ay içerisinde, risk yatırımlarındaki hakimiyetlerini sürdürecekler.
Wright, risk sermayesi yatırımcılarına, önümüzdeki yıllarda hangi yatırımlara öncelik vereceklerini sormuş. Hiç de şaşırtıcı olmayan bir sonuçla, İnternet altyapıları, yüzde 80’le listenin başında yer almış. Kablosuz telekom ise, İnternet altyapılarına yaklaşarak, yüzde 78’le listenin ikinci sırasında yer almış.
Aberdeen’in araştırması, kablosuz telekom harcamalarının büyük ölçüde artığını gösteriyor. Kablosuz İnternet harcaması, İnternet’le ilişkili sermaye yatırımlarında dördüncü çeyrekte en hızlı büyüyen sektör olmuş ve üçüncü çeyreğe göre, yüzde 100 artmış. Kablosuz Web altyapısı ise, henüz emekleme aşamasında bulunuyor. Yani, önemli bir büyüme gösterebilmesi için birkaç yıl daha gerekiyor.
Optik ve genişbant alanında yapılan tüm yatırımlara rağmen, Wright, İnternet altyapı alanının, henüz kalabalık olmadığını düşünüyor. Wright, “Henüz yapılması gereken çok şey var. Bazı alanlarda gerçekten yapılması gereken iş kalmamış olabilir, ama bunlar çok az” diyor. Wright, yeni nesil ağlara yapılan yatırımların, telekom donanımı yatırımlarındaki genel düşüşe rağmen büyüdüğünü sözlerine ekliyor.
Önümüzdeki 12-18 ay arasında, risk sermayesi yatırımlarının odak noktası olacak diğer gruplar arasında, kurumsal ve ticari yazılımlar (Yatırımcıların yüzde 72.7’si bu alanda yatırım yapmaya ılımlı baktıklarını söylemişler) ile İnternet B2B alanı (yüzde 65.3) yer alıyor.
Yatırımcıların, en az öncelik gösterdikleri alan ise, biyoteknoloji (yüzde 70.7) ile B2C İnternet sektörü (yüzde 58.7) olmuş.
Wright, ileride yapılacak yatırımların yanında, 10 aylık dönemde teknoloji ve İnternet hisselerinin hızlı satışından sonra, risk sermayesi şirketlerinin mevcut yatırımlarında bazı panikleme davranışlarının işaretlerini görmüş. Bu paniğin nedenlerinden birisi, son zamanlarda endüstride yaşanan sıkıntılar. Aberdeen, teknoloji ile ilgili risk şirketlerinin yüzde 25’inin, bir başka sermaye yatırımı yapamayacağını tahmin ediyor. Bu şirketlerin büyük çoğunluğu, geçtiğimiz 1-3 yıl içerisinde hayata başlamış ve yüzde 75’i “portföyünde çürük yumurta” bulunduran şirketler. Bu ortamda doğru şirketlere yatırım yapmak her zamankinden daha önemli bir hale geliyor.