COVID-19 salgını sırasında kişilerin gıdaya ve beslenmeye karşı tutum ve davranışlarında görülen önemli değişiklikleri belirlemek için tasarlanan ve birçok uluslararası kuruluşun desteğiyle dünya çapında sürdürülen araştırmanın Türkiye ayağında çarpıcı sonuçlara ulaşıldı. Sabri Ülker Vakfı’nın Akademetre işbirliğiyle Türkiye genelindeki 12 ilde 600 kişiyle online anket yöntemiyle yaptığı çalışmada, koronavirüs nedeniyle kısa ve uzun vadedeki beslenme alışkanlıklarındaki tüm faktörler için önemli veriler elde edildi. Araştırma sonuçlarına göre COVID-19 salgını ekmek tüketiminden ara öğün alışkanlıklarına, paket servislerden planlı alışverişe kadar beslenmeyle ilgili pek çok davranışta belli başlı değişiklere yol açtı. Araştırmadan elde edilen veriler özetle şöyle:
Ana besin grupları ve bu besinlerin satış kanalları değişti
- COVID-19 döneminde temel gıda unsurlarını kendisi satın alanların oranı %1,2 oranında azaldı. Kamu veya belediye yardım kurumlarından temel gıda unsurlarını temin edenlerin oranı ise %1,6 oranında arttı.
- Taze meyve ve sebzeyi semt pazarından satın alanların oranında ciddi oranda azalma meydana geldi. Ekmek, süt ve peynir gibi taze gıdalar ile taze olmayan gıdaların satın alındığı bakkal ve semt pazarı gibi satış noktalarının tercih edilme oranlarında ise değişiklik olmadı.
- İndirim marketlerini tercih edenlerin oranı arttı. E-ticaret sitelerinin kullanımı COVID-19 öncesine göre arttı.
- COVID-19 döneminde ekmek, süt ve peynir gibi taze ürünlerin satın alınma sıklığı düştü. Taze meyve-sebze, et-balık ve taze olmayan gıdalarda ise değişiklik olmadı.
Ara öğün tüketimi arttı, paket servis azaldı
- Pandemide evde geçirilen süre artışıyla doğru orantılı olacak şekilde tüm öğünlerin evde hazırlanma ve tüketim oranlarında anlamlı bir yükseliş göze çarptı. En yüksek artış ise ara öğünlerde oldu. COVID-19 öncesi evde ara öğün hazırladığını ve tükettiğini belirtenlerin oranı %17,2 iken, COVID-19 sürecinde bu oran %42,5’e yükseldi. Diğer yandan evde öğle yemeği hazırlayıp tüketenlerin oranı da %75,2’den %90’a yükseldi.
- Hiç öğün atlamadığını belirtenlerin oranı COVID-19’dan önce %46,5 iken, COVID-19 döneminde bu oran %50,2’ye yükseldi
- COVID-19 öncesinde her 10 kişiden 5’i evde yemek tüketimi için paket servisi yapan yerleri tercih ederken, COVID-19 süreci boyunca yalnızca her 10 kişiden yaklaşık 3’ü paket servisi yapan yerleri tercih etti.
Dondurulmuş gıda tüketimine devam
- Koronavirüs döneminde ekmek ve süt tüketim sıklığı anlamlı bir şekilde azaldı. COVID-19 öncesi her gün ekmek yediğini söyleyenlerin oranı %48,7 iken, bu oran COVID-19 döneminde %43’e düştü.
- Bu dönemde taze meyve-sebze, çikolata-şeker ve pasta-bisküvi, taze et, taze balık tüketim sıklıkları ise arttı.
- Dondurulmuş gıdaların, tüketmeye hazır yemeklerin, tüketim sıklıkları bu dönemde fazla değişmedi.
Dışarıda yemeyi bıraktık
- Uzaktan çalışmaya bağlı olarak iş yerindeki yemekhanelerde yemek yeme sıklığı hayli azaldı. Diğer yandan restoran ve kafe gibi yerlerin çoğunlukla kapalı olmasına bağlı olarak bu yerlerde yemek yeme sıklığı da düştü.
- Sokak satıcıları da COVID- 19 döneminde daha az tercih edilen yemek yeme noktaları oldu.
Gıda için daha çok para harcandı, organik ürüne ilgi arttı
- COVID-19 döneminde katılımcıların %55’inden fazlası yiyecek tüketimlerinin ve yiyecek için harcadıkları paranın arttığını belirtti.
- Bu dönemde organik ürün alışverişinin arttığını belirtenlerin oranı da yaklaşık %40 arttı.
- Ankete katılanların %48,3’ü, planlı market/gıda alışverişinin arttığını ifade etti.
- Katılımcıların yaklaşık yarısı, büfe gibi yiyecek satan noktalara gitme sıklıklarının bu dönemde azaldığını söyledi.
En fazla makarna, bakliyat ve un stoklandı
- COVID-19 süresince, katılımcıların %15’i gıda stoklarının arttığını belirtti. En fazla stoklanan ürünler makarna, bakliyat ve un oldu.
- Her 10 kişiden yaklaşık 1’i COVID-19 döneminde genel olarak gıda davranışlarında değişiklik olduğunu belirtti. Davranışlardaki en önemli değişiklik “yiyecekleri dezenfekte etmek” oldu.
Sosyal mesafe pandemiden sonra da devam eder
- Her 10 kişiden 4’ü marketlerdeki sosyal mesafe kuralının günlük yaşam normale dönse de devam edeceğini belirtti.
- Bu dönemde gıda tedariki ile ilgili endişe duyduğunu belirtenlerin oranında anlamlı bir artış olurken; katılımcıların yaklaşık %15’i, virüsün potansiyel etkisine dair endişe düzeylerinin yüksek olduğunu aktardı.
Mutuş: Besin alışkanlıklarını toplumun yararına geliştirmeye katkıda bulunmak istiyoruz
Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş, uluslararası bir çalışmanın parçası olmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, şunları söyledi:
“COVID-19 salgınıyla birlikte hemen hepimiz ne tür gıdalarla beslendiğimizden üretici ve dağıtıcıların hijyen noktalarında ne tür önlemler aldıklarına kadar gıda ve beslenmeyle ilgili pek çok konuyla daha yakından ilgilenmeye başladık. Vakıf olarak içinde yer aldığımız bu araştırmayla, hem COVID-19 döneminde tüketicilerin gıdaya olan yaklaşımını ve değişen yeme davranışlarını tespit etmeyi, hem de bu değişimlerin toplumsal, ekonomik ve çevresel etkilerini ortaya koymayı hedefledik. Ulaştığımız sonuçların, insan hayatının merkezinde olan besin alışkanlıklarının uzun vadede toplumun yararına nasıl geliştirilebileceğinin anlaşılması yolunda bir katkı sunmasını diliyoruz.”