Akıllı telefon ve işlemci taleplerindeki düşüş Samsung’un karlılığını vurdu. Şirketin, ikinci çeyrek faaliyet karının bir önceki yıla göre% 55.6 düştüğü görüldü. Samsung 2.çeyrekte 48 milyar $ ciro ve 5.6 milyar $ kar elde etti.
Samsung’un ilk çeyrekte de yaşadığı zorluklar devam ediyor. Büyük veri merkezleri, daha az işlemci ve bellek alıyor. Bu nedenle de Samsung’un işlemci bölümünü 2.çeyrekte 13,7 milyar $ ciro yaptı ama karlılığı % 71 düşüşle 2,9 milyar $ olarak gerçekleşti. Üstelik, yılın ikinci yarısında şirketin, piyasa belirsizliği ile mücadele etmeye devam etmesi bekleniyor. Ancak işlemci talebinin “güçlü mevsimsellik ve yüksek yoğunluklu ürünlerin benimsenmesi” nedeniyle artacağını söylüyor.
Cep telefonu tarafına bakıldığında ise, bir yıl öncesine nazaran faaliyet karında % 42 düşüş bildirildi. 22 milyar $ olan konsolide gelirde, kar 1.3 milyar $ olarak gerçekleşti. Şirket, Galaxy A serisinin satışlarının çeyrek bazında arttığını söyledi. Ancak serinin amiral gemisi olarak adlandırılan “Galaxy S10″ satışlarında düşme var. Bunun nedeni ise, premium ürünlere yönelik talebin azalması olarak verildi.
Samsung’un karlılığı konusunda çeyrek açıklamasında şunlar belirtildi :
“Şirket değişen iş ortamına derhal yanıt verecek ve geliştirme, üretim ve pazarlama operasyonlarında verimliliği artırarak kârlılığı sağlama çabalarını hızlandıracak”.
Ama Samsung’un kazancını etkileyen sadece azalan pazar talebi değil. Samsung, diğer teknoloji şirketleriyle birlikte, Japonya ile Güney Kore arasındaki ticari anlaşmazlıktan da etkileniyor. Japonya geçen ay, akıllı telefonlarda kullanılan bazı malzemelerle, özellikle işlemcilere ithalat kısıtlaması getirdi. Bu kısıtlamanın ne kadar süreceği de belirsiz.
Samsung’un Zararının Arka Planı…. Japonya ile Güney Kore Arasında Ne Sıkıntı Var?
Japonya ile Güney Kore, tarihin ilk çağlarından bu yana sorun yaşadı. En son 1910-1945 arasında Kore yarımadasını işgal eden Japonya, Kore dili ve kültürünü yasaklamıştı. Ama 1980’lerden bu yana gelen, dünyanın dört bir yanındaki ülkeler için serbest ticaret ve liberalleşmiş ticaret yapılan dönemde, bu 2 ülke de ticaret yapıyordu. Bu önemli çünkü Japonya dünyanın en büyük 3cü ihracatçısı ve 4cü ithalatçısı.
Küresel serbest ticaret rejiminin geleneksel lideri olan Amerika Birleşik Devletleri, Trump ile birlikte Trans-Pasifik Ortaklığı’ndan (TPP) çekilince durum değişmeye başladı. Trump’ın mayıs ayında yayınladığı –özellikle Huawei hedefli olarak– ticaret emri sonrasında, Japonya da temmuz başında florlu poliamidler, fotorezistler ve hidrojen florür – bilgisayar çipleri, ekran panelleri ve diğer ürünlerin yapımında kullanılan kimyasal maddelerin ihracatı üzerine kontroller koydu. Japonya, florlanmış poliimid ve fotorezistin yaklaşık yüzde 100’ünü ve hidrojen florürün yaklaşık yüzde 70’ini oluşturuyor. Bu teknik olarak bir battaniye ihracat yasağı değil. Japon şirketleri, Güney Kore’ye mal satarken bu üç kimyasal malzemenin her biri için lisans başvurusunda bulunmak zorunda. “Güvenlik meselesi” olarak tanımladığı bu kontroller sayesinde, Japon hükümeti ihracatın 90 güne kadar erteleyebilir ve hatta ihracat izni vermeyebilir.
Bu kısıtlama, küresel yarı iletken endüstrisini ve özellikle Güney Kore’deki Samsung ve SK Hynix’i etkiliyor. Ama giderek olayın daha yaygın hale gelmesi de mümkün. Çünkü Japonya’nın bu hafta sonuna kadar Güney Kore’yi “beyaz ticari liste”den çıkarması bekleniyor. Dolayısıyla kısıtlamalar genişleyecek.
Japonya’nın bunu yapmasının bir nedeni, işgal dönemindeki “zorla çalıştırma” politikası sonucunda zarar gören bireysel mağdurlar için geçen ekim ayında istenenler. Bir Güney Kore mahkemesi bu yönde karar vermişti. Japonya ise bu sorunların 1965 anlaşmasıyla çözüldüğü iddiasında.
Anlayacağınız ortada çözülmesi gereken bir sorun var. Japonya’nın Güney Kore’ye ihracat konusundaki ticaret kısıtlaması uzun vadeli bir çözüm olmayabilir. Güney Kore ithalatını başka yere kaydırabilir. Ne olacağını hep birlikte göreceğiz.