Superonline Genel Müdürü Savaş Ünsal, ISP alanında işin başında olduklarını, IP platformunda çok büyük değişimler yaşandığını, teknoloji sektöründe geçen yıl başlayan düzelmeden sonra yükseliş trendinin 2010 yılına kadar süreceğini söyledi. Telekom Malezya’nın 1986 yılında özelleştirilmesinde yer alan Savaş Ünsal, Malezya’nın özelleştirme ve sektörün liberalleşmesi sonrasında ülkenin telekomünikasyon alanında Uzak Doğunun önemli teknoloji merkezlerinden bir olma yolunda olduğunu belirtti. Ünsal, ISP sektörü, T.Telekom’un yaklaşımı, içerikten para kazanılması ve beklentiler konusunda turk-internet.com’un sorularını yanıtladı:
Turk-internet.com: Superonline nasıl kuruldu?
Savaş Ünsal: Superonline, Yapı Kredi Bankası tarafından 1995 yılında kuruldu. 1996 yılında operasyona başladı.
T.I.: Çukurova Grubu bu işe, niye ve nasıl girdi?
Ünsal: İnternet trendi tüm dünyada yükselmeye başlayınca, Yönetim Kurulu üyelerimizden ve 1995 yılında Bilpa’nın Genel Müdürü Recep Göknil’in de insiyatifiyle, o dönem YKB Yönetimine sunuldu ve yatırım kararı alındı. O döneme baktığınızda sektörde Turk.net ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi gibi sadece birkaç ISS vardı. Yapı Kredi, 1998 yılında yurtdışındaki yatırımcıların da Superonline’a ilgisinin artmasıyla, internet alanına önemli yatırımlar yaptı.
T.I.:ISS alanında yaşanan krizi nasıl yorumluyorsunuz?
Ünsal: Geçen yıl, internet bir sektör olarak görülmeye başlandı. Dot. com şirketleri, yani net üzerinden iş yapanlar, borsada sadece müşteri sayısına odaklı değerlendirmeler ile büyük paralar kazandılar. Şirket sayısı aşırı büyüdü, ancak talep bu derece büyümedi. Talebin yetersizliği karşısında, fiyatlar indirildi. Yine de, masraflarını karşılayamaz oldular ve kapanmaya başladılar. Ülkemizde de benzer bir durum yaşadık..
T.I.: Ne zaman tamamen normale dönecek ?
Ünsal: ABD’de bir kımıldama başladı. Ancak ülkemizde arka arkaya gelen iki krizin etkisiyle normala dönüş en az 8-10 ay alır diye düşünüyorum. 2002 ikinci yarısından sonra, yabancı girişimcilerinde yer aldığı yeni ortamda, yeni iş modelleriyle, internet sektörü daha sağlıklı bir büyüme trendine girecektir. Sadece İnternet Servis Sağlıyıcılığı sektörüne baktığımızda, bu işin başındayız diye düşünüyorum. Çünkü IP platformunda çok büyük değişimler yaşanıyor. Standartlar değişiyor. IP 4 dediğimiz bu standartlar artık yetmemeye başladı. Interneti günlük yaşamımızın bir parçası yapacak IP 6 standardı kullanıma geçiyor. Ben internetin bu yükselişinin 2010’a kadar süreceğini düşünüyorum.
T.I.: Superonline’nin teknik yapısı hakkında bilgi verir misiniz?
Ünsal: 39 yerleşim bölgesinde toplam 40 bin hattımız, ülke çapındaki bu internet trafiğini taşıyan 34 mbps yedeklemeli bağlantılardan oluşan yaygın bir ‘backbone’ umuz mevcut. Uluslararası intenet bağlantımızı ise AT&T aracılığı ile direk Amerika’ya yapıyoruz.
T.I.: İnternet kullanıcı sayınız ne kadar?
Ünsal: 860.000 kayıtlı abonemiz var. Türkiye’nin genelinde, benim tahminim 1.8 milyon civarında abone, 2.5 milyon civarında da – Cafe ve şirketlerden girenleri de gözönüne alırsanız, 4 milyona yakın kullanıcı olduğunu sanıyorum.
T.I.: Birde olayın content (içerik) yönü var. Superonline iddialıydı. İxir, Vestel’de benzer yaklaşımlar gösterdi. Şimdi ise content işi yavaşladı. ISP’ler content yapmaktan vazgeçmeye başladılar. Bu konuda ne diyeceksiniz?
Ünsal: İlk başlarda Türkiye’de içerik sağlayan girişimciler olmadığı için, Superonline kendi bünyesinde yapıyordu. Çünkü internetin kuvvetlenmesi için içerik sunmak gerekiyor. Daha sonra 1999 yılını takip eden yıllarda, bazı girişimciler content işi yapmağa başladılar. O zaman biz çıktık. Bunu doğru yapanlara bırakmak gerektiğine inandık.
T.I.: Türkiye’deki içerik hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ünsal: Güzel şeyler çıkıyor. Ama henüz alıcısı yok. Reklamlardan para kazanılacağı ümit edildi, ama, istenilen kazanç düzeyine henüz ulaşılmadı.
T.I.: Neden reklamlar yetersiz ?
Ünsal: Birincisi tüketici ve reklam verenler buna hazır değil diye düşünüyorum. Siz bir otomobil şirketiyseniz, eğer bir alışveriş sitesinden insanlar otomobil alıyorsa, oraya reklam verirsiniz. Ancak o siteyi ziyaret eden kişilerin bu konudaki tüketici davranışlarının size detaylı geri bildiriminide beklersiniz. İnternette reklam konusunda, önümüzde 5 yıllık bir bilinçlenme ve yaygınlaşma süreci var diye düşünüyorum. Örneğin, televizyonların reklamdan gelir sağlamaya başlaması, ne kadar uzun zaman aldı biliyorsunuz. Daha önce, devlet tarafından televizyon yayınları sürdürüldü. Şimdi özel TV kanalları, sadece reklam ile ayaktalar.
T.I.: İçerikten para kazanmak mümkün değil mi?
Ünsal: İçeriğin para kazanacak hale gelişini Dünya’da ve Türkiye’de 10 – 15 sene içinde görüyorum. Bedava olmaması lazım. Siz gazeteyi 150 bin liraya satıyorsunuz. İnternetteki gazete ise günde 4 kere yenileniyor. Ancak bedava olduğu zaman, orada çalışan insanların maaşlarını veremez duruma geliyorsunuz. Kaliteli içeriğin ücretle verilmesi başta ABD ve diğer ülkelere başlıyor. Ülkemizde de benzer uygulamaya hazırlanmak gerekiyor. Cumhuriyet internet gazetesi paralı uygulamaya geçti bile!
T.I.: Wireless olayını nasıl görüyorsunuz?
Ünsal: Türkiye için çok geçerli bir alt yapı olacak. Türkiye’nin yerleşik ve toplumsal yapısı, mobil internete çok uygun. Bu kadar karmaşık bir şehirleşmede, fiber optik alt yapısını her eve götürmeniz çok zor. Elektrik gibi internete her zaman bağlı kalmak isteyeceğiz. Bunu da ülkemizde wireless internet altyapısı ile gerçekleşeceğine inanıyorum.
T.I.: Türk Telekom’un, ISS’lere rakip ya da engel olma durumu var mı ?
Ünsal: 2000 yılında 80 civarında internet servis sağlayıcısı arasında amansız bir rekabet yaşadık. Bu sene ve 2002 de rakipler değişecek. Türk Telekom ise elindeki ses tekelini kullanarak, haksız rekabetle ISS’lerin dolayısı ile sektörün gelişmesini engelliyor görüşündeyiz.
T.I.: Telekom Malezya’nın özelleştirilmesi sırasında, kurumda çalışıyordunuz. T.T’nin özelleşmesi ile Telekom Malezya’nın özelleşmesini kıyaslayabilir misiniz?
Ünsal: İki ülke arasındaki tek fark, siyasi iradeydi. Ordaki siyasi yönetimin bir vizyonu vardı ve uyguladılar. 1985-1986 yılında, gerçekten Malezyalıların refahını artırmak için telekom şirketlerini özelleştirdiler. Telekom Malezya’nın özelleştirilmesi yapılırken ben, sistemlerin yenilenmesi, müşteriye daha yakın hale getirilmesi için çalışan danışmanlık şirketinde görev yapıyordum.
T.I.: Nasıl bir özelleştirme yöntemi uyguladılar.
Ünsal: Değişik bir yöntemle özelleştirmeyi gerçekleştirdiler. Yeni bir şirket kurarak, yüzde 51’ini ellerinde tuttular. Blok satış da dahil olmak üzere, gerisini borsa kanalı ile halka açtılar. Öyle bir talep geldi ki, yüzde 50’si devlette olmasına rağmen, büyük bir gelir elde ettiler. Böylece, teknolojinin önü açıldı. Bir anda 4 – 5 tane telekom şirketi doğdu. Yabancılar, sadece Telekom’dan pay almak için değil, kendileri de bu alanda yatırım yapmak için Malezya’ya geldi. İstihdamı artırdılar. Şimdi Malezya, Uzak Doğu’nun teknoloji merkezi olma yolunda. Daha sonra, bizim e-devlet dediğimiz olayı, Malezya 10 yıl önce başlattı. Devlet bütün alt yapıyı fiberle döşedi. Vatandaş devletle ilişkisini internet üzerinden yürütmeye başladı. Bu gelişmeler üzerine yabancı sermaye akın etmeye başladı. Türkiye’de ise Özal’dan sonra 2000 yılına kadar transmisyon yatırımları çok az yapıldı. Yatırımlar kısıldığında otomatikman kar da artış gösteriyor.
T.I.: Bugüne gelirsek, ISS’lerde nasıl bir değişim yaşanıyor?
Ünsal: İnterneti yaygınlaştırmak için maliyetlerin altında satış yapıldı. ISS’ler uzun süre zarar etti. Ancak, zararların birikimi ve krizin gelmesi nedeniyle, artık ISS’lerin zarar edecek gücü kalmadı.
T.I.: ISS şirketleri neden zarar ediyor?
Ünsal: Zararın en büyük nedeni, maliyetlerin yüksekliği. Batılı ülkelerde yüksek teknoloji yatırımlarına özel teşvikler sağlanıyor. Türkiye’de ise T.Telekom’un yaptığı zamlar, haksız rekabet, KDV artışları, teşviklerin yetersizliği nedeniyle, maliyetler normalin üzerinde gerçekleşiyor. Örneğin hat kiralama ücreti, yüzde 110 düzeyinde arttı. Haksız rekabet sorununun çözümü için Rekabet Kurulu’na başvurduk.
T.I.: Superonline’ın yeni dönem stratejisi nedir?
Ünsal: Superonline bireysel internet servisleri kadar artık kurumlarada ağırlık veriyor. Öncelikle kurumların işlerini internet ortamına nasıl taşınacakları konusunda onlara yardımcı olmak, örnek teşkil edecek başarılı uygulamaları ortaya çıkarmak gerekiyor. Superonline olarak internette büyük bir bilgi birikimine sahibiz. Bizim internet konusundaki bilgi birikimimizi kullanacağız. Sektörlerin iş akışları konusunda gerekli bilgiye sahip kişiler ile ortaklıklara gideceğiz. Kriz dönemi, şirketlerin internet kullanımını yaygınlaştırması için elverişli bir ortam. Özellikle Satış/Pazarlama giderlerinin düşürülebileceği, global ortamda ürünlerinin daha az maaliyetle sunulabileceği bir ortam internet.
Duruma genel olarak bakmak gerekirse, sektörel olduğu kadar, ülkemizde toplumsal bir değişimde geçiriyoruz. Şimdiye kadar kaçırdığımız devrimler var. Ancak Bilgi Çağı’nı yakalayabiliriz. Bilgi Çağı’nı yakalamada önemli engellerden biride henüz telekomunikasyon sektörümüzün liberalleşmemiş olamsı. En büyük doğal kaynağımız, genç ve dinemik gençliğimiz. Daha güzel bir Türkiye için onların önünü açmalıyız.