Cumhuriyet Halk Partisi’nin, İstanbul’daki tek kadın belediye başkan adayı olan 1970 doğumlu Sema Barlın, sanal alemin nimetlerinden olabildiğince yararlanmak arzusunda. Web sitesi aracılığıyla seçmenlerle birebir temas gerçekleştiren Barlın’ın, öne çıkan ideallerinden biri de, seçilirse interneti kullanarak Üsküdar’da ‘şeffaf belediyecilik’ anlayışını hayata geçirmek.
turk-internet.com; Bize kendinizden kısaca bahsedermisiniz?
Sema Barlın; Ben, 1970 İstanbul doğumluyum. İlkokulu burada, daha sonra 4 yıl Almanya’da okudum. Sonrasında Cağaloğlu Anadolu Lisesi ve İstanbul Siyasal Uluslararası İlişkileri bitirdim. Almanca ve İngilizce biliyorum. İş hayatımda, etkili iletişim, takımdaşlık gibi eğitimler aldım. 10 yıldır da yöneticilik yapıyorum.
turk-internet.com; Siyasete girmek nereden aklınıza geldi?
Sema Barlın; Ben, CHP eski ilçe başkanlarından birisinin torunuyum. Siyasala girmeye 6 yaşında karar verdim. Siyaset yapmaya çocuk yaşta karar verdim. Dedem zaten İsmail Cem , Necdet Özkan gibi değerli siyasilerle birlikteydi. Onların, tam bir dürüstlük içerisinde sadece halkı, milli menfaatleri düşünerek siyaset yapmaları benim siyasete atılma kararımı çok etkiledi. Teklifte gelince, tamam, artık başlama zamanı gelmiştir dedim.
turk-internet.com; Neden Üsküdar?
Sema Barlın; Ben, sonuç itibariyle Üsküdar’ı tanıyorum, biliyorum. Biz, ayrıca kaymakamlıkta yapabiliyoruz. Sonuçta, kaymakamlık yapmak durumunda olsam, doğu ya da batıda da böyle bir görev alabilirim. Biz, sonuçta tüm Türk halkına hizmet vermek için eğitim aldık.
turk-internet.com; Üsküdar’da, karşınızda önemli adaylar var. Zor olacağını düşünüyor musunuz?
Sema Barlın; Ben, her kesin alanı ve düşüncesinin farklı olduğunu düşünüyorum. Ben, siyasalı bitirmiş, bunun eğitimini almış birisiyim. Belediyeyi yönetmek farklı bir alan.
turk-internet.com; Siz, gördüğümüz kadarıyla modern bir kadın adaysınız. Buna karşın Üsküdar muhafazakar sayılabilecek bir ilçe. Bu bağlamda işinizin zor olabileceğini düşünüyor musunuz?
Sema Barlın; Aslında, çok muhafazakar gösterilmeye çalışılıyor. Tüm mahallelerinin öyle olduğunu söylemek yanlış olur. Kendim için konuşmam gerekirse, ben hiç bir şekilde problem olacağını düşünmüyorum. Çünkü, aldığım tepkiler de o yönde. İnsanlar, artık gerçekten dürüst, onlara hizmet verecek, saç teliyle uğraşmayacak, doğru hizmet alabileceği bir belediye istiyor. Esnafı, şoförü, emeklisi hep bunu istiyor. Tek amaç, halkın hak ettiği değerleri halka vermek. Ben de onlara, sosyal belediyecilik anlayışı içerisinde hizmet vermek istiyorum. Kendi çocuklarım için ne istiyorsam, Üsküdarlı çocuklar için de aynı şeyleri istiyorum. Halkımız, kimin dürüst, kimin boş vaatlerde bulunduğunun farkında. O yüzden bir problem olmayacak.
turk-internet.com; Seçilirseniz, ilk yapacağınız icraat ne olacak?
Sema Barlın; Öncelikli hedefim, insanların içinde olmak ve onları dinlemek. Çünkü son 5 yıldır, en büyük problemlerden birisi halkın dinlenmiyor olması. Halkın sorunlarının yanında, onların düşündükleri çözüm önerilerini de dinlemek istiyorum. Bu amaçla, mahalle komiteleri oluşturacağız; haftanın bir günü halk günü olacak ve insanlarımızı dinleyeceğiz.
turk-internet.com; Türkiye’de, ‘kadın’ ve ‘siyaset’ dersem neler söylerdiniz?
Sema Barlın; Bence, Türkiye’de kadınların daha aktif bir biçimde siyasetin içinde olmaları gerekiyor. Ben, kadınların bu işi çok iyi yapabileceklerini düşünüyorum. Çocuklarına bakan, evini çekip çeviren, aynı zamanda iş dünyasında bulunan ve hepsini çok güzel bir şekilde götüren kadınlar. Böyle bir organizasyon yeteneğiyle tabi ki kadının siyasette olmasında fayda var diye düşünüyorum. Kadınların, işin içinde olmalarıyla daha barışçıl bir ortamın oluşacağına inanıyorum. Siyasette, daha fazla kadın olması için desteklenmeleri gerektiğini düşünüyorum.
turk-internet.com; Seçim broşürünüzdeki, fotoğrafta görünen çocuk sizin mi? Onunla ne gibi bir mesaj vermek istediniz?
Sema Barlın; Hayır, benim çocuğum değil. O fotoğrafla, çocuklarımızın gelceği için bir şeyler yapmak istediğim mesajını vermek istedim. Çocuklarımızın, bizlerden çok daha iyi şartlara sahip olmalarını istiyoruz. Sonuçta, bütün mücadelemiz, onlara daha iyi bir hayat sunabilmek.
turk-internet.com; Broşürünüzde; “katılımcı şeffaf belediyecilik anlayışını oturtmak” diyorsunuz. Bunu nasıl gerçekleştirmeyi düşünüyorsunuz?
Sema Barlın; Bir mahallenin önde gelen kişilerinden oluşan mahalle meclisi komiteleri aracılığıyla yapmayı düşünüyorum. Burada, mahalle muhtarlıkları bizlerle vatandaşlar arasında bir köprü vazifesi görecekler. Aynı zamanda, insanlar internetten girerek ihaleler başta olmak üzere belediyenin yaptığı çalışmalar hakkında bilgi sahibi olabilecekler. Bu amaçla belediyenin resmi web sitesini de kullanmayı düşünüyoruz.
Gazeteler, televizyonlar önemli, ama internetin eriştiği kitle itibariyle bunlardan çok daha önemli bir yer tuttuğunu düşünüyorum. Çünkü, gençliğin çokça itibar ettiği bir mecra. Onun için, halkımız, buradan şeffaf bir şekilde gerek benim, gerekse belediye meclisi üyelerinin mal varlıklarıyla ilgili güncel bilgilere, kamu ihalelerine ulaşabilecekler. Yapılan çalışmalar bütün şeffaflığıyla gözleri önünde olacak.
turk-internet.com; İnternet uzun yıllardan beri ülkemizde var ve kullanılıyor. Bu söylediğiniz şeffaf belediyecilik anlayışını uygulayabilmek pekala mümkünken niye şu ana kadar realiteye döken fazla kişi yok?
Sema Barlın; Bu soruya onların cevap vermeleri gerekiyor. Bilemiyorum, hangi amaç ve mantıkla bu bugüne kadar savsaklandı. Acaba, katılımın sağlanması mı istenmedi, ya da ona sıranın gelmesi mi istenilmedi. Açıkçası hiç bir fikrim yok. Onu yapmayanlara sormak gerekiyor.
turk-internet.com; İnternet ve sosyal ağlardan ne şekilde yararlanıyorsunuz?
Sema Barlın; Birincisi, bizim semabarlin.com adresinde bir web sitemiz var. Burada, gerek ben gerek arkadaşlarım gelen e-postaları olabildiğince cevaplandırmaya çalışıyoruz. Her akşam saat 22:00’den sonra, sahadaki gezilerin ardından cevaplandırmaya gayret ediyorum. Öyle ki, bazen; “dün buradaymışsınız, ama bize uğramadınız” şeklinde mesajlar da alıyoruz. Bunları cevaplandırmakla kalmayıp ertesi günü de ziyaretlerine gidiyoruz. Destek mahiyetinde çok sayıda mesaj aldığımızı söyleyebilirim. Siteyi 24 saat takip ediyoruz.
turk-internet.com; Amerika’da, Obama’nın başkan seçilmesinde internet ve sosyal ağların önemli payı var. Siz, bu konuda neler yapıyorsunuz?
Sema Barlın; Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da, benim de bu saydığınız platformlara önem vermemizde oradaki çalışmadan esinlenmemiz söz konusu. Sayın Kılıçdaroğlu’nun da birebir halkla yaptığı yazışmalar var. Gelen sorulara elimizden geldiği ölçüde cevap vermeye çalışıyoruz. Türkiye’de, Amerika’ya nazaran daha az bir kitle olsa da gençler açısından ciddi bir boyut söz konusu ve bunun farkındayız.
turk-internet.com; Geçtiğimiz günlerde ‘Dünya Kadınlar Günü’ kutlandı. Başkanlık seçimine aday bir kadın olarak neler söyleyeceksiniz?
Sema Barlın; Kadınların daha fazla iş hayatına girmelerini istiyorum. Özellikle de kadınların, ‘saçı açık-değil’ gibi bir takım ayrılıklara girmemelerini arzuluyorum. Çünkü, biz kadınlar birbirimize benziyoruz. Kadınların umutları aynı yönde ve ben o umutlar için çalışmak istiyorum. Kadınların, yanımda olmalarını istiyorum, çünkü, ben her kese aynı şekilde ve eşit mesafeden bakıyorum.
turk-internet.com; Sizi, herhangi bir polemiğin içerisinde görmüyoruz. Bu, konuda neler söyleyeceksiniz?
Sema Barlın; Ben istemiyorum. Çünkü, buna kaybedecek vaktimiz yok. Üsküdar’da, hata yapmaya, zaman kaybetmeye hiç kimsenin hakkı yok. Ben, farklı bir anlayışla yola çıkıyorum. O yoldan hiç bir şekilde sapmayı düşünmüyorum. Bu konuda çok kararlıyım. Çünkü, bir polemiğe girdiğinizde sizin seviyenizi aşağıya doğru çekiyorlar. Benim belli bir seviyem var, ondan aşağıya düşemem. Benim aile eğitimim, büyüklere saygı, küçüklere sevgi olarak verildi. Her kese saygı duyuyorum. Çünkü, benim özümde insan sevgisi, canlı sevgisi var. Bu nedenle boşa vakit geçiremem ve polemiğe de giremem.
turk-internet.com; Son olarak neler söylemek istersiniz?
Sema Barlın; Biz, ‘biz-siz’ değil ‘hepimiz’ diyerek bir şeyler gerçekleştirmek istiyoruz. Her kesin farklı yaşam hikayeleri olabilir, ama umutlarımız aynı. Ve biz bu umutlar için çalışmak istiyoruz.