turk-internet.com’un Notu : Sevgili Okuyucularımız bu hafta Yurtsan Atakan’ın Hürriyet Gazetesindeki köşesinde yazdığı gibi sizlere sadece kuru kuruya haber değil aynı zamanda sektörün gidişatına değin farklı görüşleri kendi kalemlerinden sunmaya özen gösteriyoruz. Aynı bakış açısı ile bugün değerli ekonomist Atilla Yeşilada’nın bir yazısını sunuyoruz. Keyifle okuyacağınıza inandığımız bu yazı, bilgisayar-internet-telekomünikasyon sektörüne ait konuları anlatmamakla birlikte, turk-internet.com’un TARİHE NOT DÜŞEN, referans portal kimliğine uygun düşmesi nedeniyle yayınlıyoruz. Sadece sektörü değil, içinde bulunduğumuz siyasi gelişmeleri de sayfalarımızda bulundurmak, ileride de Türkiye nerelerden geçmiş hatırlamak istiyoruz.
turk-internet.com
***************************
ABD’de bir günde takriben 80 milyar dolar kar daha kayboldu Merck ve Reliant Technology firmalarının açıklamalarından sonra. Yahu, her türlü finansal yolsuzluk içinde pişmiş binlerce araştırma uzmanının çalıştığı bir endüstride, bu kadar para nasıl hamhum-şaralop edilir?
Daha Batı’dan öğrenecek çok şeyimiz var. Ama, zaten ben artık piyasaları anlama gücümü tamamen yitirdim. Aylardır kiminle konuşsan “bu hükümet yürümez, AB’ye giremeyiz” diyordu, işte oldu. Hükümet dağlıyor, belki ortaya AB reformlarını geçirip seçime gidecek bir oluşum çıkacak. Onun da ötesinde, Mayıs sinai üretiminde patlama yaşanıyor. Sınai Üretim Endeksi, 2000 yılı ortalarından bu yana en yüksek değerine çıktı. Turist sayısında çok tatlı artışlar gözleniyor. Hem Hazine, hem TCMB bu tip savaşlarda madalya almış gazilerle dolu, onlar her olasılığa hazır. Zaten, hazır olmasa da ortada dağıtılacak ulufe yok. İtfaları zor karşılıyoruz. Ehh, hani davul-zurna? Yine suratlar asık, yine herkes satıcı. Her malın bir değeri vardır ve o değerin altına düşerse alıcı çıkar. Hızla o noktaya yaklaşıyoruz, ama tam değil. Bugün ya da hafta içinde bir de Sn. Cem ve Derviş’in solo albümlerini dinleyelim, ondan sonra yatırım kararı alırız.
Biraz politika konuşalım. Bence Türkiye’de iki tane harbi sağlam delikanlı var siyaset mahallesinde, Sn Ecevit (Çelikbilek) ve Sn Bahçeli (Deli Yürek). Sn Ecevit, o çelik korseli, aç-bilaç haliyle, omuzlarını kaldırıp herkes meydan okudu “Erkekseniz düşürün”. Baktı ki, kimsenin düşüreceği yok, döndü Sn Rahşan Hanım’a, “Rahşancığım, bunların bir halt edeceği yok, iş bize düştü, düşürelim kendimizi” dedi. Sn Rahşan’da “Peki, kocacığım, demli mi olsun?” diye cevap verdi. Sn Ecevit “Nasıl yani?” Sn Rahşan: “bizi düşürmek kolay, (Sn) Hüso’yu şutlarız, herkes gider, erken yatarız, ben çayını kastetmiştim” diye konuşmayı bitirir. Nerden biliyorsun karı-koca arasında geçen konuşmayı diyeceksiniz. Nasıl herkes başbaşa yapılan Sn Ecevit-Özkan zirvesininin play-by-play analizini yapacak bilgiyi alıyorsa, ben de öyle, yani binlerce yıldır denenmiş ve kanıtlanmış bir yöntemi kullanarak: İşkembe-i kübra.
Sn “Deli Yürek” Bahçeli, Ankara’dan ayrıldı, yaylaya çıktı, oksijen depoladı, hatta bir-iki kafatası dolusu kımız aldığı da iddia edilir, ama ben böyle söylentilere prim verecek çapta bir yazar değilim. Sonra şöyle bir baktı Dünya manzarasına o karlı doruklardan. Onun dünya konumundaki şer cephesi Frankfurt’da toplanmış: Sn Yılmaz, Sn Erdoğan, Sn Çiller, Değerli Doğan Grubu ve burada adınızı zikredemeyeceğim binlerce Sn AB üyesi. Manzara basit: Ecevit, Bahceli’yi bırakmaz, zaten kendi partisi dışında herkese sadıktır Karaoğlan (Sn). Yerine Sn Özkan getirilecek, arkasından MHP’nin atın eğerine değen kısmına bir tekme, AB reformları, ardından seçim. Hemen defansı beşleyip, kontrataklarla gol aramaya başladı. Bana sorarsanız, bu hikeyde kahraman ve kötü adam çok da, olan figüran Sn Özkan’a oldu. Kendisi etrafında yapılan planları onayladığına dair bir kanıt yok elimde, ama ben zaten aşırı saf ve duygusal biriyim.
Bundan sonra ne olur? Lütfen bana daha seçim filan demeyin. Bu bizim oğlanın gelip, “A, sende mi (Sn) Harry Potter okuyorsun, sonunda şöyle oluyor” demesine benzer. Durun daha yahu, Basketbol Dünya Şampiyonasına bir ay var, bu boşluğu dolduracak eğlence lazım, o da yeni başlıyor. Önce bir Sn Derviş’le Sn Cem konuşsun. Basın “dream team” kurdu. Sn’lar Özkan-Derviş-Cem. Sn Derviş’in, IMF’den misafirleri geliyor, bırakır gider mi? Ya başbakan yardımcılığı ve yahut çok istediği Ekonomik Koordinasyon Kurulu Başkanlığı teklif edilirse? Ya Sn Cem veliaht ilan edilirse? Ya, DSP’den kopmalar burada biter üç lider, herkese selam, yola devam derse? Kendi dünya görüşlerine göre politik yasakları seneye biten Saadet ve AKP hakkaten seçim istiyor mu? Ya HADEP ve onlarla ittifak yapmak isteyen sol partiler? Sn Özkan parti kuracakmış, bu pahalılıkta parti bir günde kurulmuyor, onların da zamana ihtiyacı var. Ankara, bize çok çektirdi, kuyruklarda öldük, iki kuruş vergi ödemek için ter döktük. Şöyle bir yaslanın arkanıza, onları ter dökerken seyredin. Ve sakın elinizdeki hisse senedini satmayın, hart diye de dövize geçmeyin. Önümüzdeki günlerde bu kargaşanın ekonomik, stratejik, jeopolitik ve horoskopik yankılanımlarını hep birlikte izleyeceğiz. Unutmayın, eğer denizdeyseniz ve tsunami geliyorsa, en iyisi daha da derinlere açılmak, kıyıya dümen kırmak değil.