Bu yazının ilk bölümünü Siber Savaş Nedir, Boyutları Nelerdir? – 1 başlığı altında okuyabilirsiniz.
Tüm bu anlatılanlar belki sadece bir fikirler yumağı olarak kalacaktı.. ta ki 1999 yılında NATO’nun Sırbistan’a düzenlediği operasyonlara kadar. Gerçekten de etnik bir temizliğe soyunmuş olan Sırp’lara daha doğrusu Sırp lideri Slobodan Miloseviç ve onun emir-komuta zincirine karşı düzenlenen bu operasyonlarda ilk kez “bilgi savaş”ları araçları kullanılmıştır. Her ne kadar 1991 yılında ABD’nin körfez harekatı sırasında “bilgi savaş”ları araçlarını kullandığı söylense de buna ilişkin açık bir kanıt yoktur. Bu sebeple Kosova savaşı ilk “bilgi savaş”ları örneği olarak tarihte yerini almış ve aynı zamanda bu konunu incelenmesi için bir laboratuar vazifesi görmüştür.
Örneğin NATO’nun askeri operasyonu boyunca, Brüksel’deki web sunucusuna Sırbistan’dan saldırılar yapılmıştır. Buna misilleme olarak ise değişik kaynaklardan ana Yugoslav web sitesi (www.Gov.Yu) yaklaşık yarım milyon elektronik posta ile bombardımana tutulmuştur.
Yine Çin’in Belgrad büyükelçiliğinin NATO operasyonu sırasında vurulmasından sonra ABD web sitelerine karşı Çin kaynaklı bir çok eylem gerçekleştirilmiştir. Fakat ABD’nin açıklamasına göre bu saldırılar çok kötü sonuçlar doğuran karmaşık saldırılar değil sadece networkleri tıkamaya yönelik spam türü saldırılardı.
Bu olaylar halkın dikkatini çekmesine ve medya da bu olayları yansıtmasına rağmen bunlar sadece ek gösterilerdi. Bir ABD belgesine göre, kurulan özel bir bilgi savaşçıları grubu asıl hedef olan Miloseviç’e karşı görevini tam olarak yerine getirmişti. Bu bahsedilen görev ise Miloseviç’in ve yakınlarının Rusya, Yunanistan ve Kıbrıs’taki banka hesaplarına ulaşılması ve bunların dondurulmasıydı.
Fakat uzmanlara göre ABD’nin Miloseviç’in banka hesaplarına yaptığı müdahaleler pek işe yaramadı çünkü herşey olup bittikten sonra bankalar yedekledikleri kayıtlarını tekrar yüklemişlerdi. Eğer durum böyleyse ABD’nin bilgisayar sistemlerine giriş ve müdahale konusundaki yeterliliğinin derecesi bu başarısızlıkla ortaya konulmuş oluyordu.
Kosova savaşında verilen “bilgi savaşları”nın bir yönünü de Sırbistan’dan batılı ülkelerin web sitelerine mesajlar göndererek NATO ve ABD’ye karşı propaganda yapmak oluşturdu. Bu propagandalarda NATO bir terörist organizasyon olarak tanımlanıyordu. Buna karşılık Sırbistan’da bulunan “içerdekiler” tarafından yine internet aracılığıyla olan bitenler, daha doğrusu Sırp etnik temizliği tüm dünyaya duyuruldu.
Kosova savaşındaki “bilgi savaşları”na son bir örnek olarak da şunu verebiliriz; Belgrad yönetiminin tüm internet aktivitelerini izlediği ve dışarıyla yapılan bilgi alışverişini elde edebildiği iddiaları üzerine anonim elektronik posta ve sunucu sağlayan Anonymizer Inc. Kosova Güvenlik Porjesi Web Sitesi adıyla bir site açtı ve kullanıcılarına kim olduklarının anlaşılmamasını sağlayan anonim elektronik postalar ve Voice of America, Radio Free Europe gibi web sitelerine anonim erişim sağladı. Bu sayede de içerden sızdırılan bilgiler Miloseviç yönetiminden saklandı.
ABD bu savaşta da tüm bunları deneyebilir. ABD’nin ayrıca elektromanyetik bomba denilen bir bomba türünü de deneyeceği gelen haberler arasında. Elektromanyetik bomba hakkında yazılanlar ise bunun ne kadar etkili bir silah olabileceğini gösteriyor;
“Kısaltılmış adı ile e bomba tek bir tuğlayı kırmadan ve tek bir damla kan akıtmadan tüm bir kenti yere yıkabileceğinden mükemmel bir silah gibi gözüküyor.Hazırlanması çok kolay olan bu bombayı oluşturacak mekanizmayı bir araya getirip büyük bir hasar meydana getirmek için dahi olmak gerekmiyor.Bu tür saldırıların yapıldığına inananlar varsa da silah arkasında hiçbir iz bırakmadığından bunlar ispatlanması zor kuşkular.Göz açıp kapayana kadar uygarlığı 200 yıl öncesine götürebilecek bu silahı yapmak için ödememiz gereken miktar yalnızca 400 dolar. İhtiyacımız olan teknoloji ise 1940’ ların teknolojisi. Bu özelliklerinden dolayı e-bomba terörle mücadele halindeki Dünya’ nın ciddiye alması gereken bir tehdit.
Elektromanyetik bombanın temelini oluşturan düşünce üretilen yüksek güçte bir radyo dalgası yada mikrodalga atımının önüne çıkan tüm elektronik devreleri yok etmesi.
Elektromanyetik silahları kullanarak istediğiniz yere sızmanızda mümkün. Gördüğünüz tüm elektronik sistemleri yakarak yok etmek zorunda değilsiniz. Yapacağınız şey “yumuşak darbe” denen yöntemle sistemi geçici olarak çökertmek. Böylece elektronik sistemlerin içine girerek düşmanınız sizin orada olduğunuzu bilmeden sessizce yapmak istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.”
Artık kaçınılmaz hale geldiği görülen bu savaşta ne gibi teknolojilerin “siber savaş” amaçlı olarak kullanılabileceğini tam bir doğrulukla tahmin etmek zor gibi görünüyor. Ama şu bir gerçek ki bir zamanlar bilim-kurgu romanlarına konu olan bu tip bir savaş 1999 Kosova deneyiminden sonra artık gerçeğe dönüştü ve verebileceği zararlar da –teknolojik gelişmelere paralel olarak- kat kat arttı.
Herkese savaşın her türlüsünden uzak barış dolu bir dünya diliyorum.
Kaynaklar :
1. Martin Libicki, National Defense University, Current and Future Danger; A CSI Primer on Computer Crime&Information Warfare
2. Washington Post “US sees potential and peril hacking enemy”, November 8, 1999
3. “War Logs On” by Bruce Berkowitz, Foreign Affairs, Volume 79, Number 3, May/June 2000
4. Tangled Web “Tales of Digital Crime from the Shadows of Cyberspace”, Richard Power
5. İbrahim Semizoğlu, “Siber Terörizm ve Biyolojik Silahlar”, www.kpl.gov.tr