1 ay önce İfade Özgürlüğü Derneği’nin yıllık raporuna dayanarak, 2020 Sonu İtibariyle, Türkiye’den Engellenen Web Sitesi Sayısının 467.011 olduğunu belirtmiştik. Bu engellemelerin bir kısmı mahkemelerden yapılırken, çok daha büyük bir kısmı başta BTK olmak üzere 11 tane kurum tarafından yapılıyor. Hatta bu kurumlardan birisi de Türkiye Jokey Kulübü[1].
Normal şartlarda tüm engellemelerin mahkemelerden yapılması gerektiğini hep yazıyoruz. BTK (o zamanlar TİB) 5651 sayılı kanunun ilk çıktığı dönemlerde “çocuk pornosu” gibi acilen engellenmesi gereken bazı içerikler için Re’sen engelleme yetkisi almıştı ama bunların da mahkemeye taşınması lazımdı. Bunu bırakın zaman içinde dediğimiz gibi 10 başka kurum daha engelleme kararları vermeye başladı. Yani bir garabettir gidiyor.
Ama bu sabah başka bir garabeti İFÖD’den Prof.Dr.Yaman Akdeniz tweetleriyle raporladı. Buna göre, mahkeme kararlarının da sahtesi çıkmış. Haber sitelerine sanki mahkemeden alınmış gibi, hakim isimlerinin de farklı olduğu sahte engelleme kararları gönderiliyor.
Yaman Akdeniz’in yukarıda birincisini gördüğünüz tweete tıklayarak ulaşacağınız tweet dizisinde şunlar anlatılıyor;
Bugüne kadar birbirine benzer ve aynı kişiler tarafından gönderilen 2 farklı kararla karşılaştık. Bu kararlar Temmuz ayında @gazeteduvar’a ve Eylül ayı içinde ise @DikenComTr’e gönderildi. (bu tweet ekinde yukarıda gördüğünüz kararların resmi var).
Duvar’ın 04 Haziran 2021 tarihinde yayınlanan “Dayıdan yeğene dava: Süper asker ilacı ile dolandırıldık” başlıklı haberi ile ilgili SAHTE karar aynı gün içinde ve hatta 4,5 saat sonra gönderildi:
Diken’in ise 09 Ağustos 2019 tarihli “Keskin Holding’in 30 villası icra yoluyla satılacak” başlıklı haberi ile ilgili SAHTE karar ise 03 Eylül 2021 tarihinde gönderildi:
Her 2 SAHTE karar da Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliğinden gelmiş gibi gözüküyor ve her 2 kararda da Hakim ismi “Esma Canıbeyaz Şengül” olarak gözüküyor. Bakırköy adliyesinde ise bu isimde bir hakim yok. Karar sayıları da dikkat ederseniz aynı.
Her 2 SAHTE karar da Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliğinden gelmiş gibi gözüküyor ve her 2 kararda da Hakim ismi “Esma Canıbeyaz Şengül” olarak gözüküyor. Bakırköy adliyesinde ise bu isimde bir hakim yok. Karar sayıları da dikkat ederseniz aynı.
Diken’e gönderilen SAHTE kararın SAHTE tebligat zarfı da var. Bu sahte zarfın üstündeki PTT takip numarası sorgulandığı zaman gönderenin Gaziosmanpasa 3. Sulh Ceza Hakimliği olduğu anlaşılıyor. Fakat SAHTE zarf üstünde Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliği yazıyor.
Gazete Duvar adına İstanbul Cumhuriyet Başsavclığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosuna suç duyurusunda bulunuldu. Diken adına da suç duyurusunda bulunulacak. @istbarosu da bu konuyu soruşturmalı ve takip etmeli.
Asıl BOMBA ise Duvar’ın şikayetine istinaden İstanbul Cumhuriyet Başsavclığı TAKİPSİZLİK kararı verdi! Neymiş efendim, bahse konu kararın aslı yokmuş!!!! “Aslı olmadığı için resmi belgede sahtecilik” olmazmış diyerek soruşturmaya gerek görmemiş.
Ortada çok ciddi bir SAHTEKARLIK söz konusu ve SAHTE kararlar haber sitelerine gönderilerek bazı haberlerin kaldırılması sağlanmaya çalışılıyor. Bu ve benzeri sahte kararlar kimlere gönderildi ve kaç haber kaldırıldı şu anda bilmiyoruz.
Haber sitelerinin ve kamuoyunun bu sahtekarlıktan hem haberdar olması, hem konunun bilinmesi, hem de ilgili merciiler tarafından konunun soruşturulması dileği ile bu paylaşımları yapıyorum.
Diken’in bu konu ile ilgili haberi:
Kararlarda ismi geçen avukatlar aracılığı ile bu kararlar elektronik posta aracılığı ile Duvar ve Diken’e gönderilmiş. Avukat ve bürosunun da gerçek olmadığını düşünüyoruz. İstanbul Barosuna da bu yönde bir şikayetimiz olacak. @istbarosu
Yaman Akdeniz’e konuyu sorduk. Şöyle yorumladı;
“Duvar adına yaptığımız suç duyurusundan şimdilik sonuç alamadığımız için konuyu kamuoyunun gündemine getirdim. Önümüzdeki hafta Diken adına da suç duyurusunda bulunacağız.
Konunun organize boyutu mutlaka araştırılmalı ve soruşturulmalı. Sahte kararlarla haber sitelerinin bazı haberlerinin kaldırılması hedefleniyor. Bundan fayda sağlayacak kişilerin (talep eden gözüken) de mutlaka soruşturulması, medya tarafından da araştırılması gerekir.
Keza sahte avukatlık faaliyetinde bulunan kişilerin de araştırılması ve bu faaliyetlerin durdurulması sağlanmalı.
Sulh ceza hakimlikleri tarafından verilen kararların da mutlaka doğrudan hakimlikler tarafından haber sitelerine tebliğ edilmesi gerekirken bu kararlar resmi tebligat usulüne aykırı şekilde içerik sağlayıcılarına gönderiliyor. Tüm bunlar sahteciliği kolaylaştırıyor.”