Bu başarı hikayesi IFS Advertorial Dosya kapsamında yayınlanmaktadır.
1991’de kurulan Formpart Otomotiv’in devamı olarak 2007 yılında ünvan değiştiren SIO Automotive, yeni Alman yönetimi ve İsviçreli yatırımcıların desteğiyle konumunu güçlendirmiştir. Çorlu’da 120 bin m2’lik üretim ve satış tesislerinde yılda 3000’den fazla süspansiyon ve yönlendirme yedek parçası üreten şirket, satış hizmetlerini ise Çorlu ve İstanbul ofisinden sürdürmektedir. ISO 9001:2000 sertifikasına sahip olan SIO Automotive, ciro ve üretim adedi açısından Türkiye’de kendi sektöründeki ilk üç firma arasındadır. Şirket cirosunun büyük kısmını ihracattan elde etmektedir. Üretimin yüzde 96’sı 42 ülkeye ihraç edilmektedir. Bu ülkeler arasında ağırlıklı olarak Almanya olmak üzere, İngiltere, İtalya gibi Avrupa ülkeleri baş sıralarda yer almaktadır.
Şirketin IT Müdürü Emre Karahan, SIO Automotive’in tamamen siparişe bağlı üretim yapan bir şirket olarak karmaşık bir üretim kaynakları planlaması sürecine sahip olduğunu dile getiriyor ve geçmişte yaşadıkları sorunu şöyle anlatıyor:
Üretim planımızı tamamen almış olduğumuz siparişlere bağlı olarak oluşturduğumuz için, özelleştirilebilir ve açık yapıya sahip bir ERP çözümü kullanmamız gerekiyordu. Elimizdeki MRP yazılımı ise bu iş için çok yetersiz kalıyordu. Özellikle de fiili maliyetleri görmekte büyük sıkıntı çekiyorduk. Fiili maliyete geçmek için yazılımın üreticisiyle görüştük, ancak bizim için bir çözüm üretemeyeceklerini anladık. Bu nedenle 2002 yılı sonunda bir arayışa girdik.
SIO Automotive bu arayış sonucunda IFS ile çalışmaya karar verdi.
IFS Uygulamaları’nın 2002 sürümüyle işe başlayan SIO Automotive, öncelikle üretimi, ardından da stok yönetimi, satın alma, satış gibi üretime bağlı süreçleri devreye aldıktan sonra fiili maliyet sistemini de hayata geçirdi. Emre Karahan; “Bu sürümde İnsan Kaynakları, Kalite gibi yardımcı süreçleri kullanmadık. İlk projelerimizde stok yönetimi ve maliyet konusunda biraz zorlandık, çünkü bizim için yeni bir programdı ve eğitim alma şansımız olmamıştı. Ancak zaman içinde IFS uygulamalarını kullanmayı ve ihtiyaçlarımıza göre uyarlamayı öğrendik ve 2004 yılında belli bir noktaya geldik. 2004’te IFS, Türkiye’de kendi ofisini kurarak, destek kalitesini çok artırdı. Kısacası IFS ile deneyimimizin sürekli iyiye gittiğini görmekten mutluyuz.”
Stok kontrolü ve fiili maliyet takibi
SIO Automotive ilk IFS projesiyle birlikte stok kontrolünde ve fiili maliyetlerinin takibinde önemli iyileştirmeler gerçekleştirdi. Ardından iş süreçlerini de etkili şekilde iyileştirmeye başladı.
Emre Karahan, bunun en iyi örneğini stok yönetiminde gerçekleştirdiklerini belirtiyor:
Sipariş usulü çalıştığımız için çok nadir ürün stoğumuz oluyor ancak verilen siparişleri zamanında yetiştirebilmek için hammadde ve yarı-mamul stoklarımızın iyi yönetilmesi gerekiyor. Eskiden stok yönetimi bizim için gerçekten sıkıntılı bir iş süreciydi. FIFO (First in-First Out) sistemini tam uygulayamadığımız gibi stokta ihtiyaç duyduğumuz malzemeleri bulamadığımız durumlarla karşılaşıyorduk. IFS ile birlikte stok yönetiminde gerçek anlamda FIFO sistemine geçtik. IFS ile entegre olarak gerçekleştirdiğimiz bu süreç iyileştirmesi stoklarımızı tümüyle kontrol edebilmemizi sağladı ve bir iş disiplini getirdi. Ayrıca bütün stok işlemlerini el terminallerinden yapmaya başladık. Bu iyileştirmelerle stok maliyetlerini önemli ölçüde aşağı çekebildik.
IFS Uygulamalarıyla birlikte SIO Automotive’in stokları tamamen sistemden kontrollü bir şekilde yönetiliyor. Bu sistemde depo görevlileri üretim departmanlarının talebiyle malzeme vermek yerine, tamamen sistemin rezerve ettiği malzemeyi verdiği için, malzeme akışı beklenmedik durumlarda inisiyatif kullanmayı gerektirmeyecek şekilde işliyor; hangi malzemenin hangi lotu kullanılması gerekiyorsa, o lot kullanılıyor.
“Tamamen entegre çalışan bir işletme”
Mali İşler Müdürü Ömer Öztürk, IFS Uygulamalarının SIO Automotive için sağladığı en büyük faydanın şirketi tam anlamıyla entegre bir işletme haline getirmesi olduğunu söylüyor:
Olaylara artık her açıdan bakabiliyoruz. Ben süreçlere bir finansçı gözüyle bakarken artık aldığım kararların satın alma ve satış bacaklarında etkilerinin ne olacağını da görebiliyorum. Bu bence IFS’nin en büyük artısı.
Öztürk, IFS Uygulamalarıyla birlikte raporlamaları daha doğru ve sağlıklı alabildikleri için üst yöneticilerin şirketin vizyonunu daha doğru görebildiğini vurguluyor:
Özellikle sistemi oturttuğumuz 2004 yılından sonra her ürünümüzün standart maliyetini ürün bazında, alt bileşen bazında ve müşteri bazında analiz edebilir hale geldik. IFS öncesinde müşteriye bir fiyat vermek gerçekten sıkıntılıydı. Sistemdeki verilerden sorgulama yapılması gerekiyordu; bu veriler IT departmanından isteniyordu. IFS’in maliyet sistemi devreye girdikten sonra güvenilir verilerden yola çıkarak daha rahat fiyat verme olanağı bulduğumuz gibi, genel müdürümüz istediği an bir ürünün maliyetine bakabilir hale geldi.
IFS 7 Sürümüne Geçiş
SIO Automotive 2007 yılında IFS Uygulamalarının yeni sürümü olan IFS 7’ye geçti. IFS 7’nin CBS modülüyle birlikte şirketin bütün iş merkezleri artık sonlu kapasiteye göre planlama yapıyor. Emre Karahan şöyle diyor:
Bu modül bize büyük avantajlar sundu. Hem daha sağlıklı, gerçekleştirilebilir hedeflerle üretim planı yapmamızı sağladı, hem de satın alma üretimden tetiklendiği için, aynı olumlu etki satın almaya da yansıdı. Böylece satın alma departmanından gerekenden fazla mal istemiyorsunuz; üretimde neyi planlamışsanız o kadar mal istiyorsunuz. Bu yaklaşım satın almayı da bir anlamda disipline sokuyor. Kısacası IFS’in iki taraflı çok olumlu etkileri oldu.
Eskiden, yetişmeyen siparişlerin birikmesi riskiyle karşılaşan şirket, CBS modülüyle birlikte siparişlerini daha sağlıklı planlamaya da başladı. Daha önce bu planlama çalışması manuel yürüyordu; sistemden aldığımız veriyle iş emirleri Excel’de tablo haline getirerek kapasiteleri görmeye çalışılıyordu.
Verimliliği Artıran Yeni Modüller
SIO Automotive’in yeni sürümle birlikte kullanmaya başladığı diğer IFS modülleri arasında sevkıyat modülü, atölye raporlama modülü, hurda yönetimi süreci, kalite modülü, mühendislik modülü, bordro modülü de bulunuyor.
Emre Karahan, IFS Uygulamalarının modüllerini en kapsamlı şekilde kullanan şirketlerden biri olduklarını söylüyor:
Bütçe modülünü kurduk, yakında kullanıma alacağız. Ayrıca müşteri ilişkileri her geçen gün önem kazandığı için CRM modülünü de devreye alabileceğimizi düşünüyorum.
IFS Uygulamalarının SIO Automotive’e sağladığı ölçülebilir faydalar sorulduğunda, Ömer Öztürk
Cevabı çok açık: Verimliliğimiz arttı” diyor. “Biz IFS ile çalışmaya başladığımızda şirketimizde 500 kişi vardı. Bugün aynı kapasiteyle aynı üretimi 237 kişiyle yapıyoruz.
Öztürk, kendi departmanı açısından IFS’in sağladığı faydayı ise şöyle özetliyor:
12 günlük sürede geçmişe ait bütün raporlarımı hazırlayabiliyorum. Böyle bir hıza ulaşmak eskiden hayal bile edilemezdi. Üstelik bunu Mali İşler Departmanı bünyesinde yapıyor olmamız da önemli. Önceki versiyonda ay sonu raporlarını çıkarmak için maliyet hesaplamalarında IT departmanının desteğini istiyorduk. Artık IT desteği olmadan raporları tamamen departman içinde hazırlayarak yönetime sunacak hale geldik.
Bugün SIO Automotive’deki beyaz yakalı çalışanların tamamının önünde bir IFS ekranı bulunuyor; ayrıca ağırlıklı olarak el terminalleriyle IFS’i kullanan mavi yakalı çalışanlarla birlikte, şirket çalışanlarının yarısı IFS kullanıcısı durumunda. Beş yıllık kullanım deneyimi ile IFS uygulamalarına tümüyle hakim olan, çeşitli modülleri ihtiyaçlarına göre özelleştiren ve IFS Türkiye ofisinin desteğiyle yeni sürüme geçen SIO Automotive’in yetkilileri, sağlanan verimlilik artışı ve maliyet tasarrufu ile doğru bir yatırım kararı verildiğinin çoktan kanıtladığını belirtiyorlar.
Bu başarı hikayesi için Advertorial Haber Olarak hazırlanmıştır.