Türk Şirketlerinin İnternete Yaklaşımları roportajlar dizimizde bu kez Şişecam’dayız. Bilgisayar destek Hizmetleri Müdürü Kemal Akgün sorularımızı yanıtlayacak.
Şirketinizi tanıtır mısınız?
Kemal Akgün: Türkiye’deki en büyük endüstri gruplarından bir tanesiyiz. Ana konusu cam olmak üzere 4 alanda faaliyetimiz bulunmakta. Bunlardan bir tanesi cam ev eşyası yani Paşabahçe olarak bildigimiz ürünler; ikincisi evlerde kullanılan camlardan, yansıtmalı camlara, mimari camlara, araba camlaraına kadar ürünleri kapsayan düzcam; üçüncüsü cam ambalaj grubu ve dördüncüsü hammadde, cam elyafı, soda, krom ve vitamin üreten kimyasallar grubu.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Akgün: Şişecam grubunda, her grubun bir enformasyon teknolojisi müdürü var. Bu arkadaşlarımız asıl olarak bilgi sistemleri ve yazılım geliştirmeden sorumlu. Benim yöneticisi olduğum Bilgisayar Destek Hizmetleri Müdürlüğü tüm Şişecam’a bilgisayar ve iletişim altyapısı ile ofis otomasyonu hizmeti vermekte. 1983 yılından bu yana Şişecam’da çalışıyorum ve 1995 yılından beri bu bölümde yöneticilik yapmaktayım.
Mevcut altyapınız ve kullandığınız sistemler hakkında bilgi alabilir miyiz. İnternete ilk başlangıç tarihiniz nedir?
Akgün: Bizim şu andaki internet kullanıcı sayımız 2500. İlk başlangıç tarihimiz 1995 yılında oldu. Bu tarihteki uygulamamız telefon üzerinden, (şehirlerası telefonla) Ankara üzerinden Dial-Up bağlantı ile başlamıştık. 1996 yılında internet konusunda hedeflerimizi belirledik. O zamanki hedeflerimiz şu anda gelmiş olduğumuz noktadır. O zaman iki temel hedefimiz vardı, bütün kullanıcılarımıza kendi masasından İnternet bağlantısı ve e-mail hizmeti vermek.
Bu hedeflernizi ne kadar zamanda hayata geçirebildiniz?
Akgün: İki yıl içerisinde bunu gerçekleştirdik, tabi bu sadece internet hizmetini yapacağız anlamında değildi . Öncelikle altyapıyı yeniledik. 30’a yakın şirketimizde kategori 5 standardında kablolama altyapıları kurduk. Sonra bunları Camnet adı verdiğimiz geniş alan ağımızla bütünleştirdik.
Hangi sistemle bağladınız?
Akgün: İlk geniş alan ağımızı 1989 yılında kurmuştuk, en yaygın olan X 25 üzerinden bağlamışık. İlk amacımız daha çok Unix sistemler arasında dosya transferi amacı ile kurulmuştu. Bunu geliştirerek 1998 yılından beri altyapımızda frame-relay anahtarlar ve 512 kb/sn ile 2Mb/sn hatlar ile çalışıyoruz.
Geniş alan ağı hattınız kaç tane?
Akgün: Kesin rakkam vermek zor ama 60’a yakın hattımız var.
Bu fiziksel atyapınız, internet tarafından baktığımızda neler söyleyeceksiniz? Software olarak neler kullanıyorsunuz vb..
Akgün: İlk zamanlar kullanıcıların İnternet’e bağlanmaları için Netscape browserlarını daha yaygın olarak kullanıyorduk Corel Office’den Microsoft Office ürünlerine geçince Internet Explorer’ı da kullanmaya başladık.
Neden böyle ikili bir sistem kullanıyorsunuz?
Akgün: Şu an bir geçiş dönemi olduğu için.Daha sonra, kullanıcılarımız Explorer’a alıştıklarında tamamen Explorer kullanacağız. Yumuşak geçiş sağlayabilmek için şimdilik ikili sistem kullanıyoruz.
Bir süre sonra Netscape’i devre dışı bırakacaksınız anlaşılan, bir deneme mi yapılacak yoksa verilmiş bir karar mı?
Akgün: Hayır deneme değil, verilmiş bir karar. Şu anda her ikisine birden destek veriyoruz ama uzun vadede tamamen Explorer kullanacağız.
Bunlar browser tarafı, e-mail ile igili olarak durum nedir?
Akgün: Novell’in GroupWise yazılımını kullanıyoruz, bir e-mail sisteminden çok, işbirliği yazılımı. Elektronik posta, iş atama, zaman planlama ve döküman yönetimini bu yazılımla yönetiyoruz. Ayrıca firewall olarak CheckPoint Firewall kullanıyoruz. Kurumsal bağlantı olarak Comnet üzerinden 2 MB/Sn bağlantımız var. İlk bağlantıları deneme için yaptığımızda 64 Kb/Sn kurumsal bağlantımız vardı. Daha sonra 64 – 128 – 256 derken şu anda 2 Mb/Sn bağlantımız bulunmakta. Yakın bir zamanda Şişe Cam yönetim Merkezi İş Kule’ye taşınacak Taşınma sonrasında bu bağlantı 4Mb/sn olacak.
Şirketleriniz arasındaki ağı nasıl sağlıyorsunuz?
Akgün: Bütün şirketlerimiz tek bir ağa bağlı olarak çalışıyorlar şu anda. Bu ağın adı Camnet. Bütün kuruluşlarımız Türk Telekom’dan sağlanan kiralık hatlarla bu ağa bağlı. Hemen her hattın en az bir yedeği var. Tüm bilgisayar sistemlerimiz bu ağın bir parçası. Bu ağ tek bir noktadan bir firewall üzerinden İnternet’e açık. Ağa bağlı sunucu sistemlerin sayısı 100’e yakın.
100’e yakın sunucu derken, bu tüm bölgelerinizdeki toplam sayı değil mi?
Akgün: Bütün bölgeleri kasdediyorum. Bunlardan işletim sistemi bazında sıralarsak yaklaşık olarak 40 Netware, 30 Unix, 10 Linux, 10 NT sunucu var.
Toplam kaç personeliniz var, kaç tanesi PC kullanıyor?
Akgün: Toplam çalışanların sayısı diyorsanız 13.000 civarında, ama bunların hepsi beyaz yakalı değil. PC kullananların sayısı demin saydığım gibi üç bin civarında.
Bunların hepsi mail kullanıyor dediniz.
Akgün: Halen 2700 adet eposta adresimiz var.
Bu yapının güvenliği ve sınırlamalar konusuna gelirsek.
Akgün: Şimdi güvenlikle ilgili sınırlamalara girersek orda bir kaç tane uygulamamız var. Birincisi 8 tane proxy kurduk, proxy kurmanın amacı Camnet üzerindeki İnternet bağlantı yükünü azaltmak. Gündüz saatlerinde çok yük yaratan uygulamaların bazılarını mesai saaatlerinde yasaklıyoruz. Burda yaptığımız kısıtlamalardan bir tanesi, gündüz saatlerinde FTP ile dosya çekmek fiilen yasak. Ayrıca bir yazılı yasaklar listesi daha var. yapmasanız iyi olur diye. Ayrıca ICQ gibi, IRC gibi sohbet yazılımları da gündüz saatlerinde yasak. FTP olanağını saat dörtten sonra, sohbet türü yazılımları da akşam saatlerinde serbest bırakıyoruz. Mesai dışında internet’e bağlanmada sakınca yok. Bilgisayar ağının gece kullanımı da şundan dolayı, bazı fabrikalarımızda lojmanlarımız bulunmakta ve bu lojmanlardaki insanlar, dahili telefon kullanarak Camnet’te hatlar gece boş olduğu saatlerde İnternet’e bağlanıyorlar. Saat bazında sınırlandırmalar da bu yüzden. E-postada dışardan içeriye giren ve dışarıya giden epostalarda 4 MB’lık bir dosya sınırımız var. Kullanıcılara bunu 2 MB’yi geçmesin diye duyuruyoruz ama fiili olarak 4 MB geçebiliyor.
Bunu yayınlayalım mı, kullanıcılarınız bunu görsünler mi:)
Akgün: Tabi yayınlayabilirsiniz, sakıncası yok:)
Bu alt yapı üzerinde oluşturduğunuz internet uygulamaları nedir. İnterneti daha çok ne amaçla kullanıyorsunuz ? (Buraya kadar anlattıklarınızın haricinde)
Akgün: Doğal olarak bir web suncumuz var.Web sunucu olarak yine Novel netware üzerinde çalışan Netscape Enterpirse Web Server kullanıyoruz. Ayrıca Oracle üzerinde geliştirilmiş bazı uygulamalarımız var. Bazı uygulamalarımız da IBM websphere üzerinde. Web sayafalarımızı birincisi haberleşme için kullanıyoruz, ikincisi ürün tanıtımı ve reklam için kullanıyoruz.. Paşabahçe mağzalarımız perakende satış yapmak amacıyla kullanıyor. Şu anda bazı gruplarımızın bazı uygulamaları bayi ve büyük müşterilerine açma çalışmaları var.
Bayilerinizle aranızdaki bağlantı nasıl olacak. Tivoli gibi mi ? Sistem yönetiminiz nasil, güvenligi nasil sağlayacaksiniz. Bu konuda bilgi verebilir misniz?
Akgün: Sistem yönetimiyle ilgili olarak Tivoli degil ama başka bir çözümümüz var Güvenlikle ilgili olarak bir kaç tane uygulamamız var. Birincisi kullanıcılarla iş yaparken ssl standardının kullanımı temel. Bunu dışında bazı çözümlerimiz var. Örneğin Firewall’de dışarıdan içeriye giriş yasak. Dışarıdan her şey yasak olduğu için birisinin bizim siteye ulaşması mümkün değil. Güvenlik kurallarının en önemlilerinden birisi de fazla bilgi vermemek olduğu için burda ayrıntıya girmek istemiyorum. Ama prensip olarak dışardan içeriye giriş yasak, içerden dışarıya çıkış serbest. Buna yönelik olarak çözümler geliştirilmiş durumdayız, içerdeki bilgiyi alıyorsunuz ama içerdeki sisteme ulaşmış olmuyorsunuz. Şöyle açaıklayalım, siz Cam Han’a geldiğinizde kapıda birisine bir şey sölüyorsunuz o da bana sorup öğrenip size söylüyor, yani siz benimle görüşmüyorsunuz Buna benzer bir yapı kurmuş durumdayız.
Aldığımız bilgiler doğrultusunda oldukça zengin bir altyapıya sahip olduğunuzu görüyoruz. Bundan sonrası için düşündüğünüz uygulamalar, yatırımlar var mı. Daha kısa bir söylemle hedef projeniz var mı?
Akgün: İnternet üzerinde; Şişecam’ın çeşitli şirketleri, çeşitli uygulamalar yapıyorlar. Bunlardan gündemimizde olan konulardan bir kaç tanesinden bahsedebilirim. Ambalaj grubumuz, müşteri iş kayıtları işleme sistemi ve internet üzerinde yapmış durumda ve orda çalıştırılıyor. Cam ev eşyası grubumuz belirli konulardaki tedarikçileriyle olan ilişkilerini ağ üzerinden sürdürüyor. Yine Paşabahçe Mağazaları perakende satışlar için interneti kullanıyor. Düz Cam grubumuz, bayileri ve büyük müşterileriyle olan ilişkilerini internet üzerine kurmak üzere bir çalışmanın hazırlığı içerisinde. Kimyasallar grubunun da benzer çalışmaları var, ayrıca merkeze bağlı olmak üzere menkul değerler şirketimiz de internet üzerinde hizmet vermek üzere çalışma yapıyor. Çok sayıda proje arka tarafta çalışmaya devam ediyor.
Röportaja başlamadan önce yaptığınız bir telefon görüşmesinde “ev bağlantıları” ile ilgili bir konuşmaya kulak misafiri oldum, mahsuru yoksa bu konuyu öğrenebilir miyim?
Akgün: İşnet’ten sağladığımız belli sayıda modemimiz var. Bu konuda yaptığımız şu; kullanıcılarımız evden internete bağlanabilsin ve internet olanaklarına ulaşabilsinler diye düşündüğümüz bir uygulamamız var. Artı olarak Şişe Cam’da kullanılmakta olan Groupwise işbirliği sistemi İnternet üzerinden de kullanılabiliyor. Bu sayede evden çalışma olanağı sağlanmış durumda. Akşam saatinde şirketteki bir işini yapmak isteyen kullanıcı Groupwise üzerinden kendilerine gelen mektupları görebilirler, bütün dosyalarını ve ajandalarını inceleyebilirler. Bu olanak daha çok yazışma yapanlar öncelikli olmak üzere herkese sağlanıyor. Dağıtımda çok kesin kurallar yok. Gruplara kontenjanlar veriyoruz. “Sizin gruptan 150 kişiye bu hizmeti verebiliyoruz“ diyoruz onlar da bunu 150 kişiye dağıtıyorlar.
Kontenjan sayınız nedir, talep olduğunda sayıyı arttırıyor musunuz?
Akgün: Toplam 800 kişiye bu bağlantı veriliyor. Talep olursa bu sayıyı arttırırız, çünkü bütün bilgisayar ağlarında olduğu gibi, bizde de analiz yazılımları kullanılıyor. Bu ağ yönetim yazılımlarının bir görevi de hatların üzerindeki doluluğu gözlemek. Mesela evden bağlantıdan bahsediyorduk, her gün sürekli olarak şuna bakıyoruz. Belirli bir saatte bizim modemlerimizin ne kadarı dolu. Diyelimki bir noktada 60 tane modemimiz var, eğer 50 tanesi dolu, 10 tanesi boşsa dokunmuyoruz. Ama 55’ten fazla modem sürekli dolu ise o zaman modem sayısını arttırıyoruz.
Sistemleri konuştuk… Biraz önce “kullanım alanlarımızdan biri de reklam” demiştiniz. Biraz da bu konuda konuşalım, internet reklamcılığına bakış açınız nedir. Sizce faydalı mı, hedef kitleye ulaşıyor mu?
Akgün: Şu anda bundan emin değilim, özelikle Türkiye pazarından bahsediyorsak. İnternet üzerindeki reklamlar hedef kitleye ulaşıyor mu? Ulaşmıyor demem mümkün değil.
Ama dergilerden veya insanlarla olan konuşmaları izlediğim kadarıyla, birincisi buraya reklam verecek olan insanlar bunun yeteri kadar hedef kitleye ulaşmadığını düşünüyorlar. Bu yüzden yeterince reklam potansiyeli olmadığını biliyorum. İkincisi de sitelere yapılan bağlantıların ölçüsü bazen reklam verenleri doğru olarak yönlendirmeyebiliyor. Chat yapmak için giren insanlar bazen mal almak için iyi müşteri olmaya biliyor. Ama mesela büyük şirketlerin sayfalarına bağlanan insanlar potansiyel alıcı olabiliyorlar. Bizim sayfamızın günlük kullanıcı sayısı binden biraz fazla. Biz hitleri sayarken kullanıcı ana sayfaya bağlandığında bir hit olarak sayıyoruz. Sayfaya girip içerisinde dolaştığında bunları saymıyoruz.
Yani kısa tabirle uniq sayıyor, impression saymıyorsunuz.
Akgün: Evet… O şekilde baktığımız zaman bize bağlanan kullanıcıların hepsi zaten müşteri potansiyeli. Bu tür kullanıcılara yönelik olarak bu sayılardan yola çıkıldığında belki bunlar üzerinde etkili olabileceğini düşünüyorum. Ancak bu biraz da zamana ihtiyaç duyuyor.
Siz sayfanıza reklam alıyor musunuz?
Akgün: Biz sayfamıza başka yerlerden reklam almıyoruz, aslında çeşitli talepler geldi. Zaten bizim kendimize ait çok sayıda şirketimiz, çok sayıda markamız olduğu için almıyoruz.
Kendi grup tanıtımlarınızı yapıyorsunuz. Peki…. reklam vermeyi düşünüyor musunuz?
Akgün: Şişecam her türlü medyaya reklam verdiğine göre, tabii ki internete de reklam vermeyi düşünecektir.
Kendi siteniz olduğu için, sadece kendi sitemde yayınlayabilirim de diyebilirsiniz. Bu bir tercih.
Diğer sitelerde de yayınlanması gerekir. Çünkü çok alanda site var. Kimya sektöründe Şişecam’ın olduğunu bilmeyen Amerikalı bir kişi illa sisecam.com ya da pasabahce.com. yazmak zorunda değil. Herhangi bir kimya sayfasından da Şişecam sayfasına ulaşabilmeli.
Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ediyor ve iyi çalışmalar diliyoruz.