ABD’de uçak içi network sisteminde potansiyel bir güvenlik açığı olduğuna ve şakayla karışık oksijen maskelerini düşürebileceğine dair tweet atan yolcu, uçaktan indiğinde karşısında FBI’ı buldu. 4 saatlik sorgulama ve tüm elektronik cihazlarının elinden alınması sonrasında serbest bırakılan ve bir güvenlik konferansında konuşma yapmak için yeniden uçmaya giden yolcu, o uçağa da alınmadı.
Daha önce de Tweetlerin başına iş açtığı insanlarla ilgili benzer haberler yapmıştık. Anlayacağınız ABD yönetimi tarafından Tweet’ler bir hayli ciddiye alınabiliyor (Bkz : İngiliz Bir Çift, Twitter’da Yazdıkları Mesajlar Yüzünden ABD’ye Giremedi).
Güvenlik firması sahibi ve Teknik yöneticisi Chris Roberts, Kaliforniya’da bir güvenlik konferansında konuşma yapmak için yola çıktığında, bindiği ilk uçağın kendi networkünde potansiyel bir açık olduğuna dair tweet attı. Olay bundan sonra başladı. Havayolu personeli bu tweet’i farketti ve FBI’a haber verdi. Gelen FBI ajanları uçaktan inen Roberts’i sorguladılar ve sonra serbest bıraktılar. Ama buradan da yeniden Kaliforniya’ya hareket etmek için gittiğinde havayolu güvenlik personeli, nedenlerini belirtmeden Roberts’i uçağa almayı reddetti.
Daha sonra yapılan açıklamalarda, havayolu sözcüsü “Uçuş kontrol sistemlerimize belirtildiği şekilde erişim sağlanamayacağından eminiz ama Mr.Roberts’in uçak sistemlerinin kontrolünün elde edilmesi konusundaki ifadesi sonucunda, müşterilerimiz ve uçuş ekiplerimiz açısından uçaklarımızda uçmasına müsade etmemeye karar verdik” dedi.
Komik olan ise, Roberts’in yapacağı konuşma aynı konudaydı. Yani her gün kullandığımız cihazların pek çoğunun internete bağlı olduğunu ve bu nedenle açık olduğunu anlatacaktı. Buna her gün uçtuğumuz uçaklar da dahil. Ama zaten uçakların zayıflıkları üzerinde uzun zamandır çalışmalar var. Hatta İspanya’da 2010’da meydana gelen bir uçak kazasının bilgisayar virüsleri ile ilgili olduğu iddiaları var (Bkz : Siber Güvenlik Sadece Bilgisayarda Değil; İngilizler Uçakların Siber Kaçırılması Üzerinde Çalışıyor).
Roberts daha sonra havayollarının hareketine karşı Elektronik Cephe Vakfı’na (Electronic Frontier Foundation) başvurdu[1] ve bir yandan da medyada uçak sistemlerindeki açıklar konusunda bazı söyleşiler verdi. Mesela 35.000 feet’teki bir uçağın motorlarının nasıl durdurulabileceğine ya da kokpit ışıklarını nasıl yakıp söndürebileceğine dair teorilerini anlattı. Ayrıca, koltuğunun altındaki bir kutu vasıtasıyla uçakların motorlarına, yakıt ve uçuş yönetim sistemlerine girip, verilere baktığını da söyledi.
Buna karşılık Electronic Frontier Foundation’dan avukat Nate Cardozo : “United Airlines’ın Roberts’i uçağa almaması çok üzücü. Havayolunun bilgisayar güvenlik uzmanlarının birer müttefik olduğunu, tehdit olmadığını anlamalarını ümit ediyoruz” dedi.