Bu röportajın ilk bölümünü burayı tıklayarak ve ikinci bölümünü burayı tıklayarak, üçüncü bölümünü Doğan Medya Şikayeti ‘Domain Hijacking’ Kabul Edilebilir mi? – 3 başlığı altında, dördüncü bölümünü Şahin : Yaptığım Savunma Sonucunda WIPO Milliyet.net’in İnternet Amele Birliği’nde Kalmasını Onayladı – 4 başlığı altında, beşinci bölümünü Süleyman Şahin : Türkiye’de Gazeteler Marka Yaratmak Yerine Kolaycılık Yapıyor – 5 başlığı altında ve 6.bölümünü Süleyman Şahin : Doğan Grubuna İyilik Yaptım – 6 başlığı altında okuyabilirsiniz.
Turk-internet.com : Bir de çeşitli Türk şirketlerinin domain stratejilerini eleştiriyorsunuz. Bu konuda bilgi verir misiniz?
Süleyman Şahin : Gerek profesyonel dünyada gerekse arkadaş çevremde domain stratejileri konularında çevremdekileri her zaman uyarmaya çalıştım. Dikkatli olmalarını istedim.
Ancak maalesef Türkiye’de firmalar ve şahıslar olmadık yerlere para harcarken, yıllık maliyeti belki 10 dolar olan “alan adı” için para harcamakta cimri oluyorlar. Bunun mantığını anlamak cidden çok zor. Sonra da Doğan Medya örneğinde olduğu gibi 9 sene sonra dava açmaya kalkıyorsunuz, şansınızı deniyorsunuz.
İnanın zamanında 10 dolar için harcamadığınız parayı daha sonra belki binlerce bir dolar şeklinde harcamak zorunda kalıyorsunuz. Benim şahsen profesyonel emeğimi saymazsak milliyet.net için yaptığım harcamanın 2500 dolar civarında olduğunu düşünürsek, avukatlık masrafları ile bu işin 10.000 doları kadar ulaşması mümkün. Hatta geçebilir de. Şunu da unutmamak gerek, bu parayı harcadınız diye davayı kazanacağınızın garantisi de yok.
Tekrar domain stratejilerine gelirsek, bunu belli bilinen örneklerle vermek isterim. Doğan Medya ile ilgili pek örnek vermek istemiyorum. Çünkü kendilerine de ulaşan savunma dosyamda yer alan örnekleri versem, sonra bu isimleri toplamak için yapmak zorunda olacakları masraf yüzbinlerce doları bulabilir. Bu sadece Doğan Medya’ya özgü değil.
Türkiye’nin irili ufaklı her firmasında görebilirsiniz. Üstelik bünyelerinde İnternet ve Telekom firmaları olan Holdinglerde dahi. Size örnek olarak bu senenin flaş reklamları arasında yer alan Turkcell’in bir kampanyası hakkında yorum yapmak isterim.
“Gönül Köprüsü” reklamını bu yaz her televizyon kanalında görmüşüzdür. Sosyal Sorumluluk çerçevesinde Milli Eğitim Bakanlığı ile Turkcell arasında yürütülen bu kampanya için seçilen adres nedir diye merak ettiğimde aklıma ilk gelen gonulkoprusu.com, gonulkoprusu.net ve gonulkoprusu.org oldu. Sonra bu adreslerin kayıtlarını incelediğimde gonulkoprusu.net ve gonulkoprusu.org adresleri 27 Nisan 2008 tarihinde kayıt edilmişti. Gonulkoprusu.com ise bu tarihten 22 gün önce 5 Nisan’da kayıt edilmişti. Belki rastlantı idi, belki de kampanya da dışarı sızan bir bilgi. Ya da Turkcell, bu isimleri kayıt etmeyi geç düşünmüştü.
Benim şahsen yaşadığım bir örnek ise Digiturk konusu. 1999 yılında çalıştığım firma adına Digitürk ile o senenin yazın yaptığım görüşmeler neticesinde firmanın piyada aktif faaliyete başlamasından önce bu isimlerin muhakkak kayıt edilmesi idi. Ancak kayıt edilmedi. Sebebini elbette firma bilir. Ancak Digiturk’un tanıtımın yapıldıktan sonra bu digiturk.com, digiturk.net ve digiturk.org isimleri bu firmanın adını basında duyanlar tarafından çoktan alınmıştı. Hatırlarsınız Digitürk yıllarca İnternet adresi olarak www.digiturk.gen.tr adını kullanmıştı. Bu ismin kayıt tarihi ise 12 Aralık 1999.
WIPO kayıtlarını incelediğimizde ise Digiturk tarafından bir başvuru yapıldığı ve digiturk.com ‘un Digitürk firmasına 20 Mart 2008 tarihinde verilen kararla verilmesi gerektiğini görüyoruz.
Daha fazla örnek vermek isterdim, ancak bu örnekleri temel örnekler olabileceği ve isimlere ilişkin başka uzantıların boşta olmaması sebebi ile verdim. Örnek olarak verebileceğim firmaların mağdur olmaması için onların adlarını burada veremiyorum.
Ancak şunu da belirtmek isterim, milliyet.net savunmam esnasında gözüme çarpan ve aklımda kalan iki örneği de ilgili firmalara bildirdim.
Asıl burada belirteceklerim cidden çok önemli. Bu verdiğim bilgiler dikkate alındı mı derseniz, cevabım üzülerek hayır olacak. Bir taraftan milyonlarca dolar marka yatırımı yapacaksınız diğer taraftan da 10 dolar bir ismi alamayacak kadar ihmalkar olacaksınız. Bunu anlamakta zorlanıyorum.
Üstelik bu firmalar arasında Türkiye internetine yön verdiklerini iddia edenlerinde olduğu düşünülürse durumun vehametini artık siz düşünün.
turk-internet.com : Epeyce önemli bir tecrübe yaşadığınız görülüyor. Bu kadar bilgiyle, bundan sonra bu tür WIPO Domain Sorunlarında danışmanlık yapmayı düşünecek misiniz?
Süleyman Şahin : Profesyonel olarak hem domain hem de marka oluşturulması konusunda çeşitli kurum ve şahıslara danışmanlık hizmeti zaten vermekteyim.
Bu danışmanlık hizmetini lütfen domainin kayıt edilmesi için aracılık hizmeti olarak algılamayın. Zaten bu benim işim değil. Firma sahibi herhangi bir firmaya yaklaşık 10 dolar ödeyerek ismini zaten alabilir.
Bizim burada üzerinde durduğumuz konu ise firmanın İnternet kimliğinin oluşturulması. İnternette oluşturacağınız kimlik, marka bazen şirket isminizin önüne geçebiliyor. Bundan korkmamanız da lazım. Yaptıklarımızı COACHING gibi düşünebilirsiniz. İş akışlarına müdahale yerine, doğru ve yanlışları kendilerine gösteriyor, geleceğe güvenle bakmalarını sağlıyoruz.
Türkiye’de bazı yerleşik alışkanlıklar var. Bunu kırmakta zorlanıyoruz tabii. Milyarlarca, yüz milyonlarca dolarlık ciroya sahip ve yüzlerce, binlerce profesyoneli çalıştıran, kendi konularında iyi olduklarını belirten firmaların dahi İnternet stratejilerinde eksiklikleri göz önünde bulundurunca Türkiye’nin profilini az çok tahmin edebilirsiniz. KOBİ’lerin ve yeni iş atılacak girişimcilerin bu konuda daha daha cesaretli olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Firmalar, marka olarak belirledikleri ismi ABC.COM şeklinde alma taraftarı. Hadi bunun NET ve ORG uzantılarını da alın dediğinizde “ne gerek var canım” dediklerini çok duyuyoruz ama kendilerine bu işin önemi her zaman anlattığımız için kendilerini ikna etmemiz artık zor olmuyor. Geleceğin, şimdiden verecekleri kararla şekillendireceklerini, bu sebeple yapacakları bir ihmalkarlığın ileriki dönemde kendilerine daha fazla maliyet olarak karşılarına çıkacağını iletiyoruz.
Danışmanlık konularımız sadece Markalaşma konusunda değil. Ürün ve İçerik üretilmesi, firmanın İnternet üzerinde kendilerini ifade etmeleri, kurumun İnternet ve Güvenlik stratejilerinin oluşturulmasında da danışmanlık hizmetleri verilmektedir.
Eğer aksilik olmazsa yurtdışında bir kurumunda İnternet üzerinde gerçekleştirecekleri bazı projelerde kendilerine yardımcı olacağız.
Turk-internet.com vasıtası ile okuyucularınıza önemle iletmek istediğim bir konu, ister birey isterseniz kurum olun, eğer aklınızda bir proje varsa projenize başlamadan önce muhakkak İnternet kimliğinizi almayı unutmayın. Marka ve Patent gibi konuları da atlamayın.
Yarın yayınlanacak son bölümde tavsiyeleri soruyoruz.