Bu röportajın ilk bölümünü burayı tıklayarak ve ikinci bölümünü burayı tıklayarak, üçüncü bölümünü Doğan Medya Şikayeti ‘Domain Hijacking’ Kabul Edilebilir mi? – 3 ve dördüncü bölümünü Şahin : Yaptığım Savunma Sonucunda WIPO Milliyet.net’in İnternet Amele Birliği’nde Kalmasını Onayladı – 4 başlığını tıklayarak okuyabilirsiniz.
turk-internet.com : Peki ama Doğan Medya bu konuda haklı olabilir mi? Ne de olsa markaları bunlar.
Süleyman Şahin : 1993 yılından beri İnternet kullanıcısı olmam, 1996 yılından sonra da İnternet/Telekom sektörü içinde yer almam sebebi ile o dönemlerden itibaren yapılan bir tartışmayı çok iyi hatırlıyorum. Jenerik kelime nedir? Hangi kelimeler jeneriktir.
Konuya bu açıdan bakarsak, Milliyet, Hürriyet gibi kelimeler Dünya’da neredeyse 1 milyar insanın kullandığı kelimeler. Arap ve Fars kültürleri ile tanışmamız sonucunda bu kelimeler Türkçe’de de kullanılmaya başlamış. Bu da en az 1200 – 1300 senedir bu kelimelerin Türkçe’de olduğunu gösterebilir. Tabii ki en doğrusunu dil bilimciler söyleyebilir.
Siz bunu bir grubun tekeline verir ve artık bu kelime başkası tarafından kullanılmaz denirse bunu düşünmek gerekir. Marka hakları acaba ne kadar gerçekçi diye.
Doğan Medya, “Milliyet Gazetesi”, “Hürriyet Gazetesi” benim markam dese o zaman hak verirsiniz. Çünkü bu kelimeleri belli bir iş alanında kullanmaya başlamışlar ve bunu markalaştırmışlar. Ancak şunu da unutmamak gerekir bu marka kendilerinin sıfırdan oluşturduğu bir marka değildir. Aksine, Türk insanın dilinde yer alan ve uğruna canların feda edildiği kelimelerdir. Bu kelimeleri kullanarak ticari fayda elde etmişlerdir.
Bu örnek sadece Doğan Grubu için geçerli değil. Basın sektörüne göz attığımızda başka örnekleri de göreceğiz. Türkiye’deki şirket isimlerine göz atın, aile soyadlarını kullanan o kadar çok insan var ki. Şimdi “Doğan” kelimesi ele alırsak bu kimin markası ? Doğan Grubunun mu? Doğan kuşları ile ilgili web sitesi yapsanız sizin mi? Bu soyadına sahip yüzbinlerce insandan birine mi?
Milliyet ve Hürriyet gibi kelimelerin sadece ve sadece Doğan Medya’ya ait olduğunu bir an için düşünelim. Peki Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk insanına armağan ettiği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temel prensipleri arasında yer alan “Milliyetçilik” ne olacak ? Ya da bu kelimelerin siyasi parti adı olarak kullanılması?
Bunların hepsini Doğan Medya’nın bir parçası mı kabul edeceğin? Atatürk İlkeleri yerine artık Doğan Medya İlkeleri mi diyeceğiz?
Belki çok uç örnekler verdim ama bir kelime hakkında düşünürken resmi bütün olarak hayal etmek lazım. Kelimenin Türk halkının bir parçası olduğunu soyutlar, sadece bir kelime olarak alır, 1998 yılında çeşitli ülkelerde ben bunu marka olarak tescil ettirdim o zaman bu kelimenin kullanım hakkı da bende derseniz o zaman 70 milyon insan bu kelimeleri kullandığı için size telif hakkı mı ödemesi gerekiyor?
Savunma yazımı hazırlığım esnasında Amerika Marka ve Patent Kurumunda milliyet kelimesinin İngilizce karşılığı olan “nationality” kelimesini arattım. Bu kelimenin tek başına marka olarak kayıt edildiği bilgisini göremedim. Eğer yanlış isem okuyucularımız beni düzeltsinler lütfen.
Türkiye’de çeşitli sektörlerde bir kolaycılık görüyoruz. Türk dilinin seçkin kelimelerini kendilerine marka olarak alıp sonra da bu kelime üzerinde hak iddia ediyorlar.
WIPO gibi Türk dili ve kültürüne vakıf olmayan kurumlara bir şey diyemeyiz. Onlar önlerine gelen deliller çerçevesinde cevap veriyorlar. Burada en büyük sorumluluk bizlere düşüyor. Dilimize sahip çıktığımız ölçüde belki sermaye hareketleri karşısında Türk Dili ve Kültürünü koruyabiliriz.
Burada Doğan Medya’ya fazla bir şey demek istemiyorum. Doğal olarak milliyet kelimesinin kendilerine ait olduğunu düşünmüşler ve bu çerçevede hareket etmişler. Ancak beni asıl üzen “kelimelerin kuvveti” üzerine iş yapan, yazdıkları ile milyonlara etki edebilecek bir kurumun iddia yazısında, savlarına temel gösterme yerine hep temenniler ve niyetler üzerine hareket etmesi oldu.
Doğan Grubunun yüzlerce danışmanı olmalı. Ancak yazılanlara bakınca Doğan Medya’nın Türkiye Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı herkesin “işçi” eski ifade ile “amele” sayıldığını biliyor olması gerekiyordu.
Marka hakkınızı savunuyum derken, Türkiye’de milyonları küçük görme, düşürme gibi bir hakta kimsede olmamalı.
Bu sebeple Doğan Medya’ya kendilerine İnternet ve Marka konularında danışmanlık yapan kişi ve kurumları tekrar gözden geçirmeleri, Doğan Ailesi adına yazılanların altına imza atanların daha sorumluluk sahibi olmalarını öneririm.
Sonuçta ifadeler Doğan Grubu adına yazılmış ve yollanmıştır.
Savunmam esnasında Doğan Grubunun İnternet stratejisi nedir? Alan adlarına bakışı nedir konusundaki incelemem elbette onlara ulaştı. Bir önerim de bu bilgileri gönül rahatlığı ile kullanmaları ve ileride danışman ve avutkatlarına ek ödeme yapmadan birkaç yüz dolara onlarca isimlerini almaları.
İnternet Amele Birliği olarak hedefimiz neydi : Türkiye İnternetine katkıda bulunmak. Milliyet.net olayı ile her ne kadar maddi ve manevi anlamda biz zarar görsekte, Doğan Grubuna ve alan adları konusunda yeteri önemi göstermeyen ve bilgilerinin yeterli olduğuna inanan firmaları da bilgilendirmiş olduk.
Bu röportajın devamını Süleyman Şahin : Doğan Grubuna İyilik Yaptım – 6 başlığı altında okuyabilirsiniz.