Entegre Raporlama Derneği (ERTA), Etki Yatırımı Danışma Kurulu (EYDK) ve İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), geçtiğimiz yıl Türkiye’de yaşanan deprem felaketinin yıldönümünde “6 Şubat Depremleri ve Sivil Toplumun Rolü” konulu bir webinar düzenledi. Sürdürülebilir Bir Dünya’nın medya partnerliğinde gerçekleşen ve 10 sivil toplum liderinin bir araya geldiği webinarda, depremlerin ülkede yarattığı yıkım sonrasında yapılan çalışmalar, gelecekte gerçekleşmesi muhtemel bir deprem felaketi karşısında alınması gereken önlemler ve sivil toplumun rolü ele alındı.
Entegre Raporlama Derneği (ERTA), Etki Yatırımı Danışma Kurulu (EYDK) ve İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’nin (SKD Türkiye) yanı sıra Habitat Derneği, KAGİDER, UN Global Compact Türkiye, TÜRKONFED, Türkiye İMSAD, TÜSİAD ve Yanındayız Derneği’nin de yer aldığı webinarda, katılımcılar yeşil dönüşüm, sürdürülebilir kalkınma ve etki yatırımı ekseninde 6 Şubat depremleri sonrası süreçteki deneyimlerini paylaştı. Katılımcılar; deprem sonrası toplumların nasıl desteklenebileceği, acil yardım faaliyetlerinin nasıl optimize edilebileceği ve uzun vadeli sürdürülebilir kalkınma hedeflerine nasıl katkı sağlanabileceği konularında görüş alışverişinde bulundu.
Etkinliğin moderasyonunu üstlenen Sürdürülebilirlik ve Teknoloji İletişimcisi Dr. Sertaç Doğanay, katılımcılara deprem sonrası gerçekleştirilen projelerde elde edilen başarı hikâyelerini ve STK’ların bu tür afetlere yönelik görev ve sorumluluklarını sordu. Katılımcılar, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine odaklanarak, iş dünyası ekseninde toplumsal dayanışmanın ve iş birliğinin önemine vurgu yaptı. Ayrıca, gelecekteki depremlere hazırlıklı olmak için sivil toplum kuruluşlarının nasıl güçlendirilebileceği ve kamu-özel sektör iş birliklerinin nasıl geliştirilebileceği konularında stratejiler paylaşıldı.
Etkinlikte yer alan Entegre Raporlama Derneği (ERTA) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güler Aras şöyle dedi:
“6 Şubat depremlerinde yaşadığımız en acı tecrübe, gerekli önlemlerin alınmaması durumunda afetlerin sonuçlarının telafi edilemez boyutlara ulaşabileceği oldu. Olası afetlerde kayıpların azaltılabilmesi, dirençli kentlerin geliştirilmesi için iş birliği içerisinde; kamu, iş dünyası, STK ve akademik çevrelerin etkin şekilde sürece dahil edilmesi, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve katılımcılık ilkeleri çerçevesinde koordinasyonun ve finansman akışının sağlanması hayati öneme sahip.”
Etki Yatırımı Danışma Kurulu Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Müderrisgil ise konuşmasında şunları söyledi:
“EYDK’nın deprem sonrası toparlanma sürecindeki temel hedefi, afet bölgesindeki çeşitli zorluklara karşı ‘yer odaklı etki yatırımı’ araçlarının kullanılarak ‘etki sermayesi’nin kentsel iyileşmeyi destekleyecek şekilde sağlık, eğitim ve istihdam gibi ölçeklenebilir çözümlere ve erişilebilir konuta yönlendirilmesidir. Kentlerin sosyal dokusunun, tüm paydaşları kapsayacak şekilde dayanıklı hale getirilmesi, kentlerin yeniden inşasında stratejik öneme sahiptir.”
Etkinlikte konuşan İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin şu ifadelere yer verdi:
“Afetlere hazırlıklı olmak için sürdürülebilir kalkınmayı odağına alan sivil toplum hareketinin önemi büyük. 6 Şubat depremleri, iş dünyasına afet risklerinin kurumsal risklere dâhil edilmesi gerektiğini yıkıcı bir şekilde gösterdi. Üyelerimizle birlikte insani desteğin yanı sıra bölgenin sürdürülebilirlik odağında ayağa kaldırılması ve şirketleri afetlere hazırlamak için harekete geçtik. Bu çalışmalar dayanıklı kentler ve dirençli şirketlerin oluşumuna önemli katkılar sağlayacak.”
Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır, etkinlikle ilgili olarak şunları söyledi:
“6 Şubat depreminin yıl dönümünde, acımız maalesef hala taze ve büyük. Habitat Derneği olarak, deprem bölgesinin kalkınması için geçen bir yıllık sürede önemli adımlar attık ve bundan sonra da atmaya devam edeceğiz. Depremden etkilenen toplumumuzun yanında olmak en büyük misyonlarımızdan biri. Geleceği birlikte inşa etmek için kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu, şu açıklamalarda bulundu:
“Kentlerimizi yeniden ayağa kaldırmayı, afet sonrası yıkılan hayatları iyileştirmeyi hedefliyoruz. Bölgedeki kadın girişimciler ve çiftçiler, sanayi, tarım ve hizmet sektörlerinde kilit bir rol oynuyor. Sürdürülebilir bir gelecek için projelerimizi bu bağlamda şekillendirerek, KAGİDER olarak bölgesel kalkınmaya katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu süreçte ilerledikçe, depremden sonra göç edenlerin bölgeye dönüşünü hızlandıracağımıza inanıyoruz.”
UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü ise şöyle dedi:
“Afetlere müdahale, koordineli ve kararlı olmalı; yenilikçi politikalarla yönetilmelidir. En kırılgan grupları da içerecek şekilde herkese destek verilmelidir. Özel sektör; sahip olduğu kaynaklar ve geniş kitlelere ulaşabilme kapasitesiyle bunun gerçekleşmesinde önemli bir aktör. Ancak böylesi bir dönüşüm tüm paydaşların iş birliğini gerektiriyor. Bu noktada çok paydaşlı iş birliği ve koordinasyon için gereken platformları sunmak açısından STK’ların rolü büyük.”
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez şunları aktardı:
“Çoklu krizler çağında kamu, STK ve hatta devletlerin bile bunlarla tek başına mücadele etmesi mümkün değil. Devletin tek başına imdada yetişmesini beklemek krizleri daha da büyütüyor. Özellikle şimdi deprem bölgesinde barınmadan kadınların hayata eşit katılımına uzanan pek çok konuda kamu, STK ve özel sektör el ele yapacak çok işimiz var.”
Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan depremlerle yaşamı sürdürmenin önemine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Ülkemizi sarsan deprem felaketinde meydana gelen yıkımlar sadece depremin şiddetiyle ilişkilendirilmemelidir. Depremleri engellemek mümkün olmadığına göre doğru çözümleri üretmek zorundayız. Depremler bizlere doğru malzemenin, doğru yerde, doğru proje ile, doğru ellerde yapılmasının, belgeli malzemelerin belgeli yolculuğundan emin olmamızın önemini hatırlattı. Alacağımız derslerden biri de malzemelerin doğru kullanımı ve belgeli yolculuğunun otoritelerce takip edilmesi gerekliliğidir.”
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan şöyle dedi:
“Müdahale ve afet koordinasyonu konusunda aldığımız dersler bize gelecek için daha iyi hazırlanmamız gerektiğini söylüyor. Afet öncesi, sırası ve sonrasında merkezi ve yerel yönetimler, özel sektör ve STK’lar olarak tüm paydaşların koordinasyon içinde etkin çalışmasını sağlamak zorundayız. Bilimin ışığında gerekli hazırlıkları hızla tamamlarsak, afetler başımıza geldiğinde olumsuz etkilenme seviyemiz de azalacaktır.”
Yanındayız Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Selen Okay Akçalı ise şu ifadelere yer verdi:
“Afet bölgesinde fırsat eşitsizliği öncelikli olarak kadınları ve yoksulları etkiliyor. Yardıma ve kaynağa ulaşmak, iyileşmek de fırsat eşitliğini gerektiriyor. İşte tam da bu nedenle gidilmeyen köylere gidelim istedik. Projemizle Nurdağı ve İslahiye’nin 24 köyüne psikososyal destek götürdük. Yanındayız Karavanı Projemizin deprem bölgesinde açılacak yeni fonlara ve projelere iyi bir model teşkil edeceğine inanıyoruz.”