ABD ordusunun palas pandıras Afganistan’ı terketmesi, dünyanın çeşitli ülkelerinde doğrudan ya da gizli bir şekilde ABD’ye yardımcı olan kişilerde güvensizlik yaratmış olması çok muhtemel ama şimdi yeni ortaya çıkan bir iddia bu güvensizliği daha yukarıya taşıyacak gibi gözüküyor. İddia, ABD’nin Afganların verilerini topladığı HIIDE sisteminin, diğer askeri teçhizat ile birlikte Taliban’ın eline geçtiği şeklinde[1]. Yani tam bir felaket.
ABD ordusu İsyancıları ve Diğerlerini Bulmak için HIIDE Sistemini Geliştirdi
Elde Taşınabilir Kurumlar Arası Kimlik Tespit Ekipmanı (HIIDE) olarak bilinen cihaz[2], başlangıçta ABD hükümeti tarafından isyancıları ve aranan diğer kişileri bulmak için bir araç olarak geliştirildi . Zamanla, verimlilik adına, savaş sırasında ABD’ye yardım eden Afganların verilerini de sisteme dahil etti. 2007’den bu yana toplanan verilerde, 1,5 milyondan fazla Afgan’ın iris, parmak izi ve yüz taramalarının, bir biyometrik veri veritabanında yer aldığı kaydediliyor.
Taliban’ın HIIDE’yi ele geçirip geçirmediği ve bireylerin yukarıda belirtilen biyometrik bilgilerine erişip erişemeyeceği şu anda belirsizliğini koruyor olsa da, verileri sistemde depolananlar için risk yüksek.
ABD Ordusu Biyometri Görev Gücü tarafından 2007 yılında yapılan bir sunuma göre , HIIDE ilgili kişilerin parmak izlerini, iris görüntülerini, yüz fotoğraflarını ve biyografik bağlamsal verilerini bir dahili veri tabanına karşı topladı ve eşleştirdi[3].
Bu verilerin Irak ve Afganistan’da nasıl kullanıldığını ise antropolog Nina Toft Djanegara mayıs 2021’de raporladı [4]. Buna göre, “ABD Ordusu Komutanlığının Afganistan’daki Biyometri El Kitabı”, yetkililere “mümkün olduğunca çok Afganı kayıt altına alma çabalarında yaratıcı ve ısrarcı” olmalarını tavsiye etti. Rehber, insanların kişisel bilgilerini vermekten çekinebileceklerini ve bu nedenle yetkililerin “biyometrik kaydı ‘insanlarını koruma’ meselesi olarak göstermeleri gerektiğini” kaydediyor. [5].
Biyometri Ne Kadar Güvenilir ya da Riskleri Nedir?
2002 yılında, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Pakistan’dan gelen 1,5 milyondan fazla Afgan mültecinin geri dönüşü sırasında iris tanıma teknolojisini tanıttı. Teknoloji, “ birden fazla ” mali yardım isteyen kişileri belirlemek için kullanıldı. Algoritma yeni bir girişi önceden var olan bir iris kaydıyla eşleştirirse, mülteciye yardım reddedildi. Mart 2002’den Ekim 2002’ye kadar, 396.000 mülteciye yardım bu nedenle yapılmadı.
Ama, iris tanıma uygulamalarının %2 ila %3 arasında hata oranına sahip olduğuna dair araştırmalar var. Bu da reddedilen mültecilerin yaklaşık 11.800 tanesinin yanlış reddedildiği gibi bir sonuca götürür.
Diğer yandan, ABD biyometri sistemini örnek alan Afgan hükümeti , üniversite öğrencileri, askerler ve pasaport ve ehliyet başvurularında, biyometrik veri toplayarak ulusal bir kimlik kartı oluşturmak için çalışmalara başladı.
2016 ve 2017’de ise Taliban, otobüste hükümet yetkililerinin olup olmadığını belirlemek için tüm yolcuların biyometrik kontrollerini yapmak için ülke genelinde yolcu otobüslerini durdurdu . Bu duraklamalar bazen Taliban tarafından rehin alma durumlarına ve infazlara neden oldu .
Bir başka facia olay da, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (UNHCR) 2018’den beri Rohingya mültecilerinden topladığı biyometrik verileri Bangladeş hükümetiyle paylaştığı ve daha sonra da geri gönderilmeleri için kişileri belirlemek üzere Myanmar hükümetiyle paylaştığı ve bunun Rohingya’nın rızası olmadan yapıldığı ortaya çıktı [7].
2007’de ABD hükümeti Afganistan’da HIIDE’yi tanıtırken, ABD Deniz Piyadeleri Irak’ta Felluce’yi güya isyancıların hareket özgürlüğünü engellemek için duvar örüyordu . Felluce’ye girmek için bireylerin biyometrik verilerini değiştirerek elde ettikleri bir rozete ihtiyaçları oluyor. ABD 2020’de Irak’tan çekildikten sonra, üslerde çalışanların tüm biyometrik verilerini içeren veritabanı orada kaldı.
Özetle çatışma bölgelerinde ve kriz müdahalelerinde biyometrik verilerin toplanması ve kullanılması, orada bulunan savunmasız gruplar için yüksek riskler oluşturuyor.
Afganistan’daki gelişme, hükümetlerin ve uluslararası kuruluşların neden çatışma bölgelerinde ve kriz tepkilerinde biyometrik verileri güvenli bir şekilde toplayamadıklarını ve kullanamadıklarını gösteren birçok vakanın en sonuncusu.
Bu yazı Conversation Web sitesinden tercüme edilerek alınmıştır.
[1] Afghans scramble to delete digital history, evade biometrics
[2] BATS helps ID insurgents, hostages
[3] Biometric Automated Toolset (BAT) and Handheld Interagency Identity Detection Equipment (HIIDE)
[4] BIOMETRICS AND COUNTER-TERRORISM Case study of Iraq and Afghanistan
[5] Handbook : Commander’s Guide to Biometrics in Afghanistan
[6] The Biometric Assemblage: Surveillance, Experimentation, Profit, and the Measuring of Refugee Bodies