Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, salı günü yaşadığımız elektrik kesintileri felaketi konusunda, “Aliağa bölgesinde birbirini ardı ardına tetikleyen yapının, frekansın düşmesiyle beraber olduğunu grafiklerle gözlemledik ama bunu tetikleyen sebebin ne olduğunu, bir müdahale mi, teknik gerekçelerle mi, yoksa bir manipülasyonla mı alakalı olduğu konusunda nihai cümleyi kullanmıyor, söylemiyoruz” dedi.
Bakan Yıldız, Kesintinin Nereden Kaynaklandığı konusunda şöyle konuştu;
“Kesinti nereden kaynaklandı? Bunun teşhisini koyduk. Birer saniye arayla Atatürk Barajı’ndan, Çukurova bölgesinden ve Elbistan’da çıkan hatların aştığını görüyoruz. Çukurova bölgesinin izole bir yapı haline gelmesiyle beraber, batıdaki İzmir Aliağa bölgesindeki santrallerin peş peşe çıkması böyle bir çöküşün tetiklenmesine sebep oldu.
Vakayı okuyoruz ama hangi sebeplerden olabileceği konusundaki araştırmalarımız devam ediyor. Bazı olasılıklar var. 1 dakika 60 saniye, 1 saat 3600 saniye, 1 günde 86.400 saniye var. Bütün bu 3 tane olumsuzluğun aynı ana rast gelebilmesinin ihtimali normalde 86.400’de 1.
33 yıllık işi yalnızca iletim olan arkadaşlarımızla konuştuğumuzda böyle bir olasılığın şu ana kadar gerçekleşmediğinden bahsettiler. 1999’da hepimizi derinden yaralayan depremle fiziken bir kısım çökmeler oldu, onu ayrı tutuyorum. Orada, iletim hatları, dağıtım hatları, bir kısım direkler ve trafo merkezleri fiziken bir darbeye maruz kaldılar.”
Bakan Taner Yıldız, sistemin bütün detaylarına hakim olduklarını söyledi:
“Toplam 1,2 milyon kilometrelik iletim ve dağıtım hattı olan ve atmosfere açık olan bir işletmedir. Biz başında da şunu söyledik. İster teknik gerekçelerle isterse başka gerekçelerle ne olursa olsun, bunu saniye saniye izleme imkanımız var.
Geriye dönük bütün detaylarına baktığımızda, Atatürk Barajı’ndan Yeşilhisar üzerinden Konya’ya giden iletim hattından sonra, açan bir hattın, 17 salise sonra açtığını görüyoruz, yani saniyenin dilimlenmiş mertebelerinde çalışıyoruz.
Sistem kendini korumak için gerekirse frekans seviyelerini, gerekirse dalgalanmaları ve gerekirse salınımların her birini tek tek gözlemliyor ve bunu lokalize etmek için belli bir bölgeye hapsetmek için sistem böyle çalışıyor. Ne için? ‘Türkiye geneline yayılmasın, sirayet etmesin’ diye.
Türkiye’nin enerji iletim sistemi, AB üyesi ülkeler tarafından kabul görmüş bir sistemdir. Ama bunun sebebini net olarak, bütün detaylarıyla beraber tekrar kamuoyuyla paylaşacağız.
Bu süre içerisinde 10.36’da başlayan yapı, çok kısa saniyeler mertebesinde sistemin çökmesine sebep olmuştur. 14.00 itibariyle sistemin yüzde 50’si, 16.30 itibariyle yüzde 90’ı ve saat 20.00 itibariyle sistemin yüzde 100’ü aynı şekilde devreye alınmıştır.
Bu açıdan sanayicilerimizin, vatandaşlarımızın ve bütün kesimlerimizin bundan tabii ki tesir altında kaldığını biliyorum. Bütün kurumlarımız ve sistem adına bunun bir kez daha tekrarlanmayacağını inşallah, bunla alakalı çalışmalarımızın devam ettiğini söylemem lazım.”
Bakan Yıldız’a “Siber Saldırı Olabilir mi?” diye sorulduğunda ise şunları söyledi;
Bunları konuşmak için hala erken ama siber saldırı ihtimal haricinde değildir. Sonuç böyle çıkmayabilir. Bu teknik bir gerekçede olabilir. Siber saldırı cümlesini kullanmam için henüz çok erken. Bu bir ihtimal dahilindedir. Bir yerde şifre varsa, bir yerde kripto varsa siber saldırı ihtimal dahilindedir.
17-25 Aralık sürecinde kriptoların ne kadar delik deşik edildiğini gördük. Bunun siber saldırıdır demem için, arızanın tetiklenmesine sebep budur demem için erken.
Bu sistemin koruması için ayrı bir ekip çalışıyor. Bakanlığımızda bütün konuları şeffaf bir şekilde ele alıyoruz. O yüzden böyle bir şey söylersem kamuoyunu yanlış yönlendirmiş olurum.
3 santralin 1’er saniye arayla devreden çıkıyo olmasının teknik mi yoksa siber saldırıdan mı kaynaklanıyor bunu söylemek için erken. Saliselerin belirleyici olduğu bir süreç söz konusu. Sakin olup doğruyu açıklayacağız.”
Bakan Yıldız kesintinin maliyeti konusunda da şunları söyledi;
“Kesintinin maliyeti ile ilgili birşey söyleyemeyeceğim bizim için şu an öncelikli olan sistemin toparlanmasıdır. Bu konu yalnızca bizim Bakanlığımız ile ilgili bir konu değildir.”
Bakan Yıldız, Arz tüketimi konusunda da, sıkıntı olmadığını ve son 3 yılda tüketim fazlası olduğunu söyledi.