Bu söyleşi Türk Geniş Bant İnternet Pazarında 2010 dosyası kapsamında yayınlanmaktadır.
Bu söyleşinin ilk bölümünü Tarhan : Millenicom’un Ses ve Data Network’ü Ayrıdır – 1 başlığı altında okuyabilirsiniz. Video ise bir sonraki bölümde..
Türk Internet: ADSL pazarında son dönemde bir yavaşlama görülmüştü. Özellikle 2009’un sonunda ve 2010’un başlangıcı ile birlikte bunun biraz toparlandığını görüyoruz sanki ama siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu yavaşlamanın sebepleri neler olabilir? Bu durağanlık aşılacak mı, aşılacaksa nasıl aşılacak?
Serdar Tarhan: Açıkçası ADSL pazarında bizim de öngörümüzün altında bir yavaşlama söz konusu oldu. Bizim 5 yıllık hedeflerimizde 2013’e kadar Türkiye’de de ADSL pazarının nasıl olabileceği yolunda bazı öngörülerimiz vardı. Bu öngörüleri yaparken tahminlerimizi esasında Türkiye pazarına çok benzeyen Almanya pazarını değerlendirerek yaptık. Fakat açıkçası 2009’un son 6 ayında diyelim ve 2010’un da hemen başında hız, sürat ve ADSL aboneliği konusunda pazarın istenilen yerlerde olmadığını gördük ve dolayısıyla hedeflerimizi revize ettik.
Bizim için bunun arkasındaki birkaç sebep var. Bunlardan bir tanesi rekabetin tam anlamıyla, gerçek anlamda işlemiyor olması. Abonenin esasında hizmet almak istediği operatöre çok kolay geçişin yapılamıyor olması ve bazı zorluklarla karşılaşıyor olması. Bununla beraber yalın ADSL’in pazara söylenmesine rağmen ve herkes tarafından telaffuz edilmesine rağmen henüz çıkmamış olması. Bizim bu öngörümüz satın alma gücündeki düşmeye de bağlıydı ama şu son dönemde baktığımız zaman esasında yeni baştan bir toparlanış ve hızlanma eğrisi görüyoruz.
Bununla beraber mevcut ADSL kullanıcılarının da birçoğunun hizmetten vazgeçtiğini görüyoruz. Bunun arkasında tabi iki sebep var. Bir tanesi kullanıcılar hizmet aldığı operatörden aldığı hizmetin kalitesinden memnun değil ve bunu devam ettirmek istemiyor. Bununla birlikte 3G gibi farklı çözümler ADSL pazarını esasında müdahil oldu. Ama biz 3G’nin gerçek anlamda ADSL kullanıcılarına çözüm üretmediğini çok net söyleyebiliyoruz.
Dolayısıyla ADSL pazarının yalın ADSL ile beraber sabit numara almadan sadece internet hizmetini evlere alarak çok daha hızlı bir şekilde ilerleyeceğini söyleyebilirim. Biz Türkiye’deki pazarın kendimize örnek olarak teşkil ettiğimiz Almanya pazarındaki yaklaşık 22milyonluk ADSL abonesinin en azından yarısına çok rahat ulaşabileceğini düşünüyoruz.
Türk Internet: Peki BTK’nın uygulamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu bağlamda sanki son iki sene içerisinde özellikle BTK gerek lisanslar konusunda olsun gerek uygulamalar konusunda olsun oldukça hızlı, seri hareket ettiğini gözlemliyoruz. Siz neler düşünüyorsunuz, şuan yeterli mi sizce gelinen seviye yoksa daha alınacak yollar var mı?
Serdar Tarhan: Açıkçası şöyle bir öngörüm var, biliyorsunuz Deloitte fast50 ve fast500 diye iki farklı Avrupa’da ve Türkiye’de de en hızlı gelişen şirketleri arasında yaptığı bir sıralama var.
Burada Millenicom ilginç bir rekora imza attı. Millenicom özellikle Avrupa’nın, Afrika ve Orta doğunun en hızlı büyüyen ağ ve telefon firması olarak görüldü ve ödüllendirildi. Baktığınız zaman bunun arkasındaki sebep olarak aslında Türkiye pazarının bu tür hizmetler ve rekabet atmosferine aç olması geliyor. BTK bu saate kadar esasında tabi ki çok olumlu gelişmeler ve hızlı, süratli işleyişler kaydetti ama ben yeterli olmadığını düşünüyorum.
Yaklaşık 70 milyonluk Türkiye için esasında bizim çok çok daha hızlı bu önlemleri almamız ve aldığımız kararları harekete geçirmemiz lazım. Bunu da ADSL pazarındaki en önemli noktalardan bir tanesi aynı cep telefonlarında olduğu gibi insanların veya kullanıcıların ADSL operatörleri arasında veya ADSL servis sağlayıcıları arasında çok kolay bir şekilde hizmet değiştiriyor olması gerekliliği ve bunun kesintisiz olarak yapılabilmesi. Şu anki mevcut uygulama mesela ne yazık ki kesintili olarak gerçekleşiyor.
Türk Internet: Ne kadar kesilmesi gerekiyor ve bu normal mi?
Serdar Tarhan: Şuanda 7 gün civarında bir kesinti süremiz var. Bu süre bazı hizmetlerde ortalama 3-4 güne kadar düşüyor ama yine de ADSL’siz kaldığımız bir süre var ve insanlar artık buna tahammül edemiyorlar. Mesela BTK’nın bu yönde yapacağı bir çalışmanın hem ADSL pazarının büyümesine hem de rekabetin gerçek anlamda tüketiciye yansıtılmasına sebep olacağını düşünüyoruz.
Bununla beraber yalın ADSL yine önemli konularımızdan bir tanesi ama yalın ADSL için istenilen sabit ücret esasında bu ürünün ölü doğmasına sebep olacak gibi gözüküyor. Dolayısıyla BTK’nın yine bu yalın ADSL’de istenilen sabit ücret konusunda önlem alacağını ve yaptırımlarda bulunacağını düşünüyoruz.
Türk Internet: Peki yalın ADL fiyatının 19 TL olması konusunda ne düşünüyorsunuz?
Serdar Tarhan: Doğrudur 19 lira civarında. Esasında baktığınız zaman bir ses abonesi olmak isteyen birisi şuanda en büyük operatöre gittiği zaman geçen sene yaklaşık en düşük sabit ücret olarak 9 Lira civarında bir sabit ücret ödüyordu. Şuanda yine kampanyalar ve benzeri şeylerle esasında bu ücret 19 lira civarına geldi. Benzer bir ücret yalın ADSL için de konuşuluyor ve bunu açıkçası bu hizmeti verecek operatörler ödemekle mükellef.
Bunu bu şekilde ödediğiniz takdirde zaten ucuz olması gereken bir şeyi, ekmek su gibi temel ihtiyaç olan bir hizmeti siz daha yüksek fiyattan son kullanıcıya sunmak zorunda kalacaksınız. Bunda çünkü operatörlerin de, bu şekilde bizim gibi alternatif şekilde bu hizmeti vermeyi planlayan şirketlerinde yapabileceği bir şey yok. Çünkü maliyet kalemi ortada çok net ve belli bir şekilde duruyor.
Bundan zarar gören açıkçası yine son kullanıcı olacaktır. Ya mevcuttaki operatörünü değiştirmeyecek ya da ADSL almak istese bile bütçesi yetmediği için ADSL alamayacak. Dolayısıyla bu tarafta çok çok önemli bir nokta var gözden kaçmaması gereken bunu da biz BTK ile yaptığımız görüşmelerde dile getiriyoruz onlar bunun farkında diye düşünüyoruz.