TBD’yi daha katılımcı, daha saydam yapmaya yönelik çabalarıma devam ediyorum. TBD e-dönüşüm’den nasibi almalı ! TBD’de ortak akılüretmeye, hesap vermeye ve hesap sormaya yönelik süreçlerin oluşmasını ve buna hepimizin alışmasını çok önemsiyorum. TBD, üyelerinin genel kurul dışında da eleştirilerine alışmalıdır. Ben bu yazımda 25. dönemin genel bir değerlendirmesini yapmaya çalışacağım.
Geçen 2 yılı nasıl değerlendireceğiz?
Bunun anekdotal bir değerlendirmenin ötesinde, daha sistematik, daha nesnel olması gerekir.
Ben değişik boyutlarda bunu yapmaya çalışacağım. Değerlendirme ölçütlerinde çok daha önceden anlaşabilmek iyi olurdu.
- İlk yapılması gereken, yönetimin adaylık sürecinde koydugu ilke ve hedeflere göre değerlendirmektir. Yönetimin kendisinin boyle bir değerlendirme ile gelmesi gerekirdi. Mevcut yönetim, tam bir yamalı bohça oldu. Ama, asıl önemlisi seçim öncesinde adaylıklarını ve programını yayınlamadı. Yeni vizyon grubunun eleştirilerine karşılık eski yönetimden, aday olmayacaklar ile, “bizde aynı şeyleri savunuyoruz, bunlar ortak değerlerdir” mealinde bir cevap verdiler.
Umarım, bundan sonra seçime aday olanlar, ölşülebilen hedefler yayınlar. Biz üyelerde, değerlendirme yaparken onlara bakarız. Tabii ki bu değerlendirmenin tümü olmayacaktır.
- TBD kimin örgütü? TBD kimlere yönelik çabalara girmelidir? Öncelikleri ve ilkeleri nelerdir ?
Bu sorulara onceden cevap vermeden, nesnel bir değerlendirme pek mümkün değildir. Değerlendirme, değerlendirmeyi yapan kişinin anekdotal bir değerlendirmesi olmanın ötesine geçemez.
TBD bir sivil toplumu örgütü müdür ? Tam değil.
TBD Bilişim profesyonellerin örgütü müdür ?
TBD firmaların da içinde olduğu bir örgüttür, ama TBD bir TUBISAD veya TUBIDER hatta TUTED değildir?
TBD tüketici örgütü müdür ? TBD, Kamu çalışanlarının bilişim örgütü müdür ?
TBD akademisyen ağırlıklı bir örgüt değildir! TBD gençlerin örgütü müdür ?Doğal olarak TBD bunların bir karışımıdır ? Üyelerinin çıkarını korumaya çalıştığı için kelimenin doğru anlamnnda STK değildir. Bu dar anlamda, Bilişim STK’si var mıdır,
tartışılır!.Dikkati çekmeye calıştığım, TBD’nin çeşitli parçaları (Stakeholder, constituent) var. TBD bu parçalara, kesimlere yönelik neler yaptı? Neler yapmaya calıştı ona bakmaya çalışalım.
- TBD’nin tüketici koruma, bilinçlendirmeye yönelik sistematik bir çabası olmadı. Bir calışma grubu yok. Cezayir depremi nedeniyle, yayinlanan bildiriye geçikmeli olarak, kendi bildirisiyle katıldı. Çok önceleri, basında dağıtılan “databank”ların bilgisayar olmadığı nedeniyle dava açmıştı.
- TBD Bilişim profesyonellerinin örgütü mü?
TBD’nin teknik tartısma yapan hiç bir listesi yok. TBD’nin gündeminde, işin teknik boyutları hemen hiç olmadı. TBD tüm çabasını “klasik etkinlikler” ile sınırlamış gözüküyor. TBD-İstanbul bunun dışında bir şeyler yapma arayışına girdi, bazı eğitim seminerleri ve paneller yapmaya başladı.İnsan, TBD’de teknik bir örgütte olduğu hissine kapılmıyor ki.
- TBD ve sektörün firmaları. Sektördeki, donanım, yazılım, hizmet firmaları ile TBD’nin bir ilişkisi var mı?
Yazılım sektörüne yönelik bir arayış var tabii. Yazılım teşvik toplantıları yapıldı. Sami Dönmez’in hazırladığı bir kitapçık, bir önceki dönemde basıldı. Bu dönemim sonunda Yazılım Çalışma grubu kuruldu.
Bilisim KOBI’lerine yönelik sistematik bir caba söz konusu değil. TUTED, TUBIDER ile organik bağlantı da söz konusu değil. TESID ile de canlı bir bağlantı yok.
Firmaların ithalatla ilişkin sorunları TUBISAD’a bırakılmış durumda.
Firmalar, sadece potensiyel Sponsorlar gibi bir görüntü cıkıyor. Gerçi bir danışma grubu var ama o da sponsorluk bakış acısıyla seçilmiş durumda.
- Üniversiteler, Eğitim sektörü, İnsan gücü yetiştirilmesi
TBD’nin kendi çalışma grubu yok. Üniversiteleri TBV’ye bırakmış görüntüsü var. Bilgisayar Bölümleri Mufredatı konusunda, geçen dönem Sayın Ümit Karakaş’in önderliğinde bir calışma grubu vardı. Ama, bu dönem hic bir calışma yok. Üniversitelere yönelik, Kurultay’da bildiri bölümü var belli başlı. TBD calışmalarında, sınırlı sayıda akademisyenin yoğun katkısı var.
Ama, üniversitelerle TBD’nin iletişim icinde olduğu, arada organik bağ oldugunu söylemek mümkün değil.
K12’lere yönelik BTIE etkinliği sürüyor. Etkinlik, henüz oturmadı. TBD İstanbul, bir eğitim konferansı yaptı.
MYO Bilişim Bölümü müfredati için MEB ile bir calışma başladığını rapordan öğreniyoruz.
Bunlar bir bütünlük arz etmiyor.
- Kamu Bilişimcileri
TBD başından beri kamu ağırlıklı bir örgüt olarak algılanıyor. Yönetim kurulu özel sektör ağırlıklı. Calışma gruplarında epey kamu calışanı var. Kamubib özelinde epey katkı veren var
tabii. Üye yapısı konusunda elimizde sağlıklı bilgi yok.Peki, kamu bilişimcilerine yönelik TBD ne yapıyor? KamuBib etkinliklerini saymazsak, pek fazla bir şey yok. Devlete arada bir sunulan raporlar var ama, kamu bilişimcilerine, bilişimci olarak sunulan fazla bir sey hatırlamıyorum. Kamu ihale kanunu konusunda bazı konuşmalar oldu ama onlar BIMY’de oldu, dergi’de cıktı. Ticari etkinlikler oldu.
- Üye ilişkileri
TBD’nin 8000+ üyesi var. Genel Kurul raporundan bunun şubeler ve merkez icin dağılımı bile göremiyoruz .
8000+ dan ödenti ödeyen 1000 kişi bile yok. 800 kişi 2004’te katıldı. Üye veri tabanı güncelliğini yitirmiş durumda. Bu konuda zamanında bir çalışma grubu kurulmuştu. Artık adı bile yok.
TBD-forum’da zamanında 1500 civarinda üye vardı, simdi ise bu sayı çok azalmış durumda.
TBD üyeleri ile etkileşime girmekten çekiniyor, kaçınıyor izlenimi veriyor. Yeni webte oylama olanağı olmasına rağmen, öyle bir şey hiç gündeme gelmiyor. - Dergi
Artık i-dergi cıkmıyor. Dergi epeydir gecikmeli çıkıyor. Aralık sayısı şimdilerde çıkıyor. Ortada mali sorunlar var ama, asıl önemlisi:
a.) YK’nin bireysel yönetim anlayışı nedeniyle insanlar küstürülüyor
b.) TBD’nin yiten momentumu dergiye de yansıyor - Çalışma Grupları
TBD’nin yamalı bohça görüntüsünü, yönetim sorunları en açık şekilde Çalışma gruplarında görebiliriz. Süreklilik büyük ölçüde yok. “Klasik Etkinlik”ler kavga gürültü ancak gidiyor. Pek çok calışma grubu durmuş durumda. En büyüklerinden KamuBIB ve Kurultay fırtınalar atlattı.
Bu TBD YK – üyeler ilişkisinin, YK icinde uyumsuzluğun en fazla yansıdığı alan.
- Klasik etkinlikler
Kurultayı bir yana bırakırsak, diğer etkinlikler çok fazla değişmeden devam ediyor. Buna e-devlet konferans ve sergisi eklendi. Ama, fokus eksikliği, amaç noksanlığı onda da göze
çarpıyor.2003 Kurultayı bir gitgel kurultayı oldu. Mali açıdan ciddi zararla kapanan, yanyana iki etkinliğin yapılmasının tüm faturasının TBD’ye yüklendiği; TBD’nin bir taraftan büyük başarı
ilan ettiği, öte yandan Bilişim Zirvesi’nin geri kalan ekibin dayatmaların kabul edildiği, bir uzlaşma oldu. Kurultay, uzun tartışmalardan sonra Ankara’ya taşındı. Sanırım, böylesi daha iyi oldu.Yeni eklenen e-devlet etkinliği, kurultayın aksine tek salonda yapılan bir etkinlik oldu. Etkinlik, en son tek salon, tek gün etkinliğine dönüşüu. Siyasilere ve davetli konuşmacılara konuşma olanağı sunan, ama eleştirisel hiç bir konuşmanın olmadığı, bir halkla ilişkiler etkinliğine dönüşüyor.
TBD etkinliklerinde günün siyasetcilerinin boy göstermesi olağan hale geldi. TBD’nin siyasetcilerle iletişim icinde olması doğru. Ama, bunun kurumsal boyutta olması, politikaların oluşması ve izlenmesine yardımcısı olması gerekir diye düşünuyorum. Bana,
ölçü kaçıyor gibi geliyor. - Web ve liste/mail sunucusu
Biliyorsunuz, TBD bu süreçte “e-dönüştü”. Tüm ülkede yapılan yanlışların bir benzerini TBD de yineledi. Üretilen yazılımın ne kadar amaca uygun olduğu ayrı bir tartışma konusu (o konuda bir değerlendirme yapmıyorum!) ama gerekli planlama, süreç yenilemesi
yapılmadığı için, güzel gözüken ama e-dönüşm’le ilgisi olmayan bir web çıktı. Bu arada kültürel mirasa ilişkin pek çok şey bir yerlerde kayıp oldu.Üyelerle etkileşim, iş akışını hızlandırıcı hiç bir çaba bile harcanmadı.
Uzunca bir dönem, sisteme bakan ve webe bakan kişi yoktu. Sonra Ertan Barut, yarı ticari bir ilişkiyle destek oldu. Şimdi bir webmaster calışmaya başlıyor. Sunucuda epeydir
bazı sorunlar vardı. Ya “memory” yetmiyordu, ya da bant genişliği. Bir kaç kere soylememe ve yazmama rağmen, çözülmeyi bırakın, sorunu anlamaya yönelik bir çaba bana yansımadı. - Kamu Bib
Dışarıdan TBD’nin en başarılı gözüktüğü projelerden birisi. KamuBıb YK toptan istifa etti. Yenisi seçildi. Tüm bunlar, çok dar bir çevre dışında bilinmedi. KamuBIB epey destek sağlıyor, kalabalık bir etkinlik yapıyor. Bu kendi başına olumlu tabii.
Peki, Kamu Bilgi, bilgi işlemlerde neyi, nasıl değistirdi? Böyle hedeflerimiz var mıydı? Ne kadarını yapabildik? Bu soruları hiç soran oldu mu ?
- e-Dönüşüm
TBD’nin öne cıktığı ortamlardan biri. Siyasilerin TBD’ye övgü düzdüğü yerlerden biri.
Oralarda bulunmak, TBD için bir başarıdır. Peki, orada bulunmanın ötesinde neyi başarmak istedik? Ne kadarını başardık? Hiç kendimize eleştirisel bakmaya
calıştık mı? Arada bir cılız bir sesle söylenen, eleştirisel bir kaç söylem dışında, derli toplu, bir şeyler söyledik mi? Yazılı, kamuoyuyla paylaştığımız dökümanlar var mı?TBD eleştirisel bakmak için girişimde bulundu aslında ama galiba o da durdu.
- Yönetim
Geçmiş TBD YK, içinde benim de olduğum 5 üyesini yitirdi. Bu kendi başına ciddi bir problemin göstergesidir. Benim edindiğim izlenim, yaşadıklarim, YK içinde eşitlerin ortak üretimi için tartışma ve fikir üretme ortamının pek oluşmadığı şeklinde. Başkanın, daha çok çalışması ve işleri önemli ölcüde kendi inisiyatifi ile götürdüğü şeklinde
**
TBD gibi bir örgütün pek çok artısı ve pek çok eksisi olması dogal. Ağırlıklı olan nedir ? Bardağın boş tarafında göreceli olarak hızla doldurabileceğimiz kısmı nedir sorusunu kendimize sormamız lazım. insafli, ölçülü ve yapıcı eleştiriden kaçınmamak gerekir!
Benim genel değerlendirmem:
TBD dışarıdan epey parlak gözükuyor, ama bunun içi onemli ölçüde sorunlu, üyelerle ilişkisinde, iç calışma mekanizmalarında ciddi sorunlar var, yeterli ölçüde saydam ve katılımci değil, ortak akıl yeterince gelişmemiş.
**
Daha katılımcı, daha sorgulayıcı, üyelerinin hem taşın altına elini koyduğu, hem de yapılanları ince eleyip dokuduğu, dipdiri, heyacan dolu, pozitif, yaratıcı, üretici bir TBD ve Türkiye için saygılarımla
Doç.Dr.Mustafa Akgül