Güzellik endüstrisi dendiğinde akla cilt, saç bakımı, vücut için kozmetik, parfüm türü ürünlerin satışı, güzellik salonları ve kaplıcalar gibi konular geliyor. Ayrıca bu tanıma bazı ekonomistler sağlık kulübü ve kozmetik cerrahiyi de katıyorlar. Güzellik ile ilişkili ürünlerin ve hizmetlerin dünya çapındaki büyüklüğü 2017 yılında 530 milyar dolar civarında olmuş ve büyük bir bölümü de kadınlar tarafından tüketilmiş. 2023’te bu rakam 800 milyar doları aşacak gibi görülüyor. (1)
Toplum yaşlandıkça bu sektöre ve ürünlerine olan ilgi de artıyor. İnsan ömrünün giderek uzadığı, teknolojinin desteğiyle birçok hastalığın çaresinin bulunduğu, yaşam şartlarının iyileştiği ve hatta Ray Kurzweil’e göre 2029’da ölümsüzlüğe ulaşılacak bir dünyada herkes genç ve sağlıklı kalmaya uğraşıyor.(2)
Ayna ayna söyle bana
Çocukluğumuzda dinlediğimiz Pamuk Prenses masalında sihirli bir aynaya ”ayna ayna söyle bana en güzel kim?” diye sorulurdu ve tabi yeryüzündeki en güzel kişiyi bilirdi bu ayna. Şimdi teknoloji yardımıyla belki en güzeli bilinemiyor ama HiMirror (3) adı verilen yapay zekâ destekli ürün, nasıl daha güzel olabileceğinizi size tarif ediyor. Önce yüz tanıma veya başka bir metotla akıllı aynaya giriş yapıyorsunuz. Amazon Alexa chatbot’u ile sizi dinliyor ve sorularınızı cevaplıyor. Üzerindeki kamera ile cildinizi analiz ediyor ve tüm problemleri tespit edip çözüm öneriler sunuyor. Güzellik uzmanlarından alınabilecek bir danışmanlık hizmetine bu şekilde ulaşabiliyorsunuz. Sonrasında uyguladığınız bakımların da ne derece faydalı olup olmadığını da takip edip raporluyor.
Bu arada kilonuzu, beslenmenizi de takip edebiliyor. Akıllı aynayla sohbet edip sorular da sorabiliyorsunuz, örneğin hava durumu nasıl olacak, trafik nasıl öğrenebiliyorsunuz. Youtube videoları seyredip, Spotify’dan müzik dinleyebiliyorsunuz.
Akıllı saç fırçası
L’Oreal firmasının ürettiği, 2017 yılında uluslararası CES Inovasyon ödülü alan akıllı saç fırçası, AR (Augmented Reality – Artırılmış Gerçeklik) ve yapay zekâ teknolojilerini kullanarak daha iyi bir saç bakımı için kullanıcıyı yönlendiriyor. Üzerindeki mikrofon ile saç taranırken çıkan seslerden saçın kuruluğunu, düz veya kıvırcık mı olduğunu, kırık veya çatallaşma olup olmadığını anlıyor.(4) Tarama hızına ve sertliğine de bakarak kullanıcıya doğru tarama konusunda geri bildirim veriyor. Fırça üzerindeki sensörlerden toplanan bilgiler Bluetooth veya Wifi üzerinden mobil telefon üzerindeki uygulamaya aktarılarak işleniyor.
Güzellik endüstrisinde Artırılmış Gerçeklik – Augmented Reality/AR
Son zamanlarda güzellik endüstrisinde Artırılmış Gerçeklik (Augmente Reality) kullanımı ana akım haline geldi. Özellikle mobil makyaj uygulamaları ile yüzünüze en uygun makyajı deneyip, en beğendiğiniz renkleri seçebiliyorsunuz. Örneğin, Modiface adlı uygulama kamera üzerinden kaydedilen canlı görüntü üzerinde artırılmış gerçeklik teknolojisi yardımı ile farklı tonda makyaj ürünlerinin test edilebilmesini sağlıyor. Bu yıl Modiface şirketi dev Fransız L’Oreal tarafından satın alındı. Modiface’in saç ve anti-aging gibi alanlarda da birçok patenti var.(4)
Kişiselleştirilmiş güzellik/bakım ürünleri
Kişiden toplanan veriler üzerine analizler yaparak yine kişiye özel şampuanlar, cilt bakım ürünleri ve makyaj ürünleri üretimi üzerinde çalışan girişimciler önemli fonları da almayı başarıyorlar. Örneğin, Function of Beauty 9,6 milyon dolar, Prose 7,6 milyon dolar almışlar. Proven adlı girişimci 8 milyon yorumu, 20,000 içeriği ve 100,000 ürünü analiz ederek yüz tipinize en uygun cilt bakım ürününü önerebileceğini iddia ediyor. (5)
Yakın bir gelecekte herkesin cilt tipine uygun özel ürünlerin 3D yazıcılar ile üretilerek kullanıcılara ulaştığı bir döneme daha gireceğiz. Artık herkes aynı standart ürünü değil yapay zekâ, büyük veri, 3D yazıcılar, Chatbot’lar gibi teknolojilerle kendisine özel üretilmiş olan ürünü kullanacak. Bu ürünler aynı zamanda çevresel faktörleri, kişinin uyku düzeni gibi özel verileri de değerlendirecekler.
Robotların jüri olduğu güzellik yarışması
2016 yılında Yapay zekânın jüri olduğu bir güzellik yarışması da yapılmış.(6) beaty.ai adlı sitede yayınlanan kurallarla 100 ülkeden 6000 kişi yarışmaya fotoğraf göndererek katılmış. Robotlar fotoğraflara bakarak diğer milyonlarca insanın verisiyle kıyaslayıp yaş gruplarına göre dünya güzellerini seçmişler Yüzdeki çizgiler, kırışıklıklar, yüz simetrisi, cilt rengi, cinsiyet, yaş grubu, etnisite gibi birçok veriyi değerlendirmişler. Yarışmaya girme şartları ise şöyleymiş:
- İnsan olmak
- Makyaj yok
- Sakal yok
- Gözlük yok
Yarışma sonucu maalesef pek de beklendiği gibi olmamış. Geçmiş verilerden öğrenen yapay zekâ neredeyse tüm kazananları açık tenli seçmiş hatta ırkçı davranıp hiç siyahi güzel de seçmemiş. Algoritmaların pek de başıboş bırakılmaması gerektiğine dair bir deney daha böylece olumsuz bir şekilde sonuçlanmış.
Güzellik Endüstrisi pazarlamasında Chatbot’ların kullanımı
Güzellik firmaları chatbot’ları pazarlama alanında oldukça yoğun kullanıyorlar. Kullanıcılara sorulan sorular ve anketler üzerinden talep ve ihtiyaçları tespit ederek kişiye özel en uygun ürünü sunmak üzere algoritmalar üretiyorlar. Chatbot’larla konuşarak güzellik danışmanlığı veya uygulaması randevusu almak da mümkün. Örneğin Sephora’nın Facebook Messenger üzerinden çalışan ve randevu veren bir chatbot’u var.
Kozmetik veya güzellik ürünleri endüstrisi, küresel olarak iniş ve çıkışlara karşı dayanıklı bir sektör olarak tanımlanmakla beraber teknolojideki hızlı değişime ayak uydurabilenlerin daha hızlı yol alacağı ve yaşamın kökten değişeceği bu dönemde yeniliklere hızla uyum sağlayanların öncü olacağı görülüyor. Uzayan ömür ile giderek yaşlanan insanlara teknolojiden yararlanan yeni ürünler sunmak şart.
[2] Google’s chief futurist Ray Kurzweil thinks we could start living forever by 2029
[3] HiMirror
[4] L’Oreal utilise AI and AR to accelerate innovation within beauty
[5] This startup wants to use AI to prove that it knows your skin
[6] A beauty contest was judged by AI and the robots didn’t like dark skin