“Sektörün Önündeki Tehditler” oturumunun katılımcıları TESİD Genel Sekreteri Selim Sarper, Netaş Genel Müdür Yardımcısı Müjdat Altay, Siemens Genel Müdürü Süleyman İlden, Telcoder’den Yusuf Ara Atıak ve Ericcson Gen.Md.Yrd.Ahmet Mete idi.
Tehditler bölümünde; Özellikle üretici firmalar (Siemens-Netaş), Arge ve Yatırım yapmak için uygun ortamlar olmadığını belirttiler. Konuşmacılar Milyarlarca $’lık Devlet İhalelerinde Türkiye’yi koruyan hiçbir şey yapılmadığını belirterek yabancı firma gerekliyse, mutlaka Türkiye topraklarında Arge, yatırım yapan firmaların seçilmesi ya da yerli sanayici ile işbirliği mecburiyetinin konmasını istediler.
Konuşmacılar devletin mutlaka bir “Komünikasyon Planı” geliştirmesi istediler. 2001 yılında yaşadığımız ekonomik krize paralel dünyada yaşanan krize de dikkat çekilerek, işsiz kalan nitelikli elemanların değerlendirilebileceği iş ortamlarının bulunması gerekliliği de vurgulandı.
Netaş Genel Müdür Yardımcısı Müjdat Altay “Yurtiçinde üretimin desteklenmediğini belirterek; sorunları Arge son yıllarda yok oldu, yatırım yapamıyoruz, beyin göçü var, yan sanayiler kapandı” olarak özetledi.
Siemens Genel Müdürü Süleyman İldem düşüncelerini “Ürün geliştirme toplumu olmaktan hızla uzaklaşıyoruz. Telekom pazarı çok küçük. Yunanistan ya da sonradan yarışa başlayan Doğu Avrupa Pazarları bile bizden büyük. Türkiye’deki sektörün küçüklüğünü aşmak lazım. Birkaç sene önce Tuena projesi vardı. Telekom sektörünün önünü açacaktı ama maalesef rafa kalktı. Enformasyon – Komünikasyon konularında yapıya önem vermek lazım” sözleri ile aktardı.
Telcoder (Telco Firmaları Derneği) adına konuşan Yusuf Ata Arıak ise; konuya üreticilerden farklı bir perspektif ile yaklaşarak şöyle dedi;
- En büyük tehdit -serbestleşmenin gecikmesi yani özel firmaların ortaya çıkmalarının gecikmesidir-. Serbestleşme TT’nin kendi sorunu gibi sunuluyor. Serbestleşmeyi Türk Telekom’un kendisinin yapması doğru değil. Başkasının yapması lazım. Şirketin kendi içinden serbestleşme gelemez.
Arıak sözlerinin devamında diğer güncel sorunlara da parmak bastı;
- İnternet üzerinde herkes VOIP yapıyor. Kanunen yasak olduğu da pek doğru değil. Bunun kanununu çıkarın. Bitsin bu hırsız-polis oyunu. Centilmence yarışmayı da – işbirliğini de öğrenmek zorundayız.
Türk Telekomla kavga değil ama yardımlaşma içinde olmamız lazım. Geçmişten gelen ayak bağları var. Bunlardan kurtulmak lazım. hem neden 2003 bekleniyor? Gelin bunu öne çekelim.
TT daha çok gelişsin. Kablo TV’ye ruhsat verelim. data+Uydu yapılsın. rekabet gelişssin. Talep oluşsun.
Buradaki üretici firmalar ve diğer her zaman üniversiteler ArGe’den bahsediyorlar. Tek alıcı yani tekel varsa nasıl gelişsin. Tek bir büyük alıcı varsa, hangi ArGe’den bahsediyorsunuz? Neden ürün geliştireceksiniz ki? Tek bir alıcı olunca satmak hem çok kolay hem de bir anlamda zor. ArGe’ye ihtiyaç ancak talep olursa olur. Bırakın özel sektör gelişsin.
Uydu haberleşmesi ya da data haberleşmesi değil tehdit. Asıl tehdit bunların bize ne getireceğinin mahiyetinin anlaşılamaması.
Alcatel Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Mete “Son yıllarda ArGe kapasitemizi yitirdik. Önlemler alınmadı. Liberalleşmede komünist ülkeler bile Türkiye’yi geride bıraktılar” dedi.
Oturumun sonunda tehditler TÜTED Başkanı Tayfun Türkalp tarafından şöyle özetlendi;
- Teknik Tehditler; yani tekonolojinin önce gelmesi. Kullanıcıyla birlikte gelişmemesi.
- Ekonomik Tehditler
- Konjonktürel Tehditler yani Dünyanın içinde olduğu ve dünyayı etkileyen tehditler.