Türklerin dil öğrenme becerisine göre özel hazırlanmış bir mobil uygulama olan Donut Language Game, sahip olduğu yapay zekanın geliştirilmesi adına 1 yıl süreyle binlerce öğrencinin üzerinde test edildi. Uygulamanın Ar-Ge aşamasında yapılan araştırmada İngilizce öğrenmek isteyen 3.000 kişiyle yapılan detaylı çalışma Türklerin dil öğrenme becerisine ilişkin önemli ipuçları veriyor. ODTÜ’nün kurumsal partner olarak destek verdiği projede, Türklerin İngilizce öğrenme esnasında sıklıkla yaptıkları hatalar, en zorlandıkları alanlar, telaffuz ve gramerde güçlük yaşadıkları belli başlı konular ve nedenleri irdelendi.
“İngilizler de çok fazla hata yapıyor”
Donut Language Game kurucularından, ODTÜ Yabancı Diller Meslek Yüksekokulu Modern Diller Bölümü Öğretim Görevlisi Jason Steinberg; Türkler’in İngilizce öğrenmede yaşadıkları en büyük sorunun Türkçe düşünüp, İngilizce’ye çevirmeye çalışmak olduğunu belirterek, şunları söyledi;
“Türkçe düşünülerek yapılan gramer hataları oldukça fazla karşılaşılan bir durum. İngilizce dil yapısı Türkçe dil yapısına göre çok farklı. Bu farklılık hata yapmayı kolaylaştırıyor. İngilizce öğrenen çoğu kişi, kullandığı dili mükemmel hale getirmeyi saplantı haline getirir. Ancak unutulmamalı ki, ana dili İngilizce olan kişiler de zaman zaman bu hataları yapabiliyor. Bu durum, yeni bir dil öğrenmek isteyenleri rahatlatıyor. Önemli olan çok fazla tekrar yapmak.
İngilizce’de yanlış telaffuz ettiğimiz birçok kelime var. Bunun en büyük sebebi, birden fazla sessiz harfin yan yana gelişi. Yapılan araştırmaya göre en çok yanlış telaffuz edilen kelimeler; equipment, congratulations, law, blue, focus, Elon Musk ve Trump oldu. Türkler Elon Musk’ı ‘’Allen Musk’’ olarak telaffuz ediyor. Doğrusu “iylan mask”. Trump’ı ise ‘’Tıramp’’ olarak telaffuz ediyoruz ancak doğrusu “Çramp”.
Doğru olduğunu bildiğimiz aslında yanlış öğrendiğimiz ilginç bir hata da “how are you” sorusuna “thanks” cevabı verilmesi. Doğrusu ise; “pretty good” veya “alright” cevaplarından birinin kullanılması.
Kitap gibi konuşamayız…
Kelimeleri tek tek ezberlediğimiz için yanlış yerlerde kullanıyoruz. Oysaki kelimeleri öbekler halinde öğrenmek gerekiyor. Başka bir konu “article” yani tanım edatı. (Tanım edatı veya artikel; bir isimle beraber kullanılan kelime olup o isme nasıl değinildiğini belirtir. O kelimenin belirli veya belirsiz, bilinir veya bilinmez olduğuna dair bilgi verir.) Türkçe’de article olmadığı için İngilizce’de kullanırken sıklıkla hata yapıyoruz. Zaman çekimlerini atlıyoruz. Okullarda çoğunlukla okuyarak, yazarak ve kelime ezberleyerek öğrendiğimiz için konuşma esnasında ciddi zorluk yaşıyoruz. Kitap diliyle konuşmaya çalışıyoruz. Oysa bu uğraş boşuna.”
Yanlışlarınızı öğrenerek başlayın…
Jason Steinberg yıllardır elde ettiği tecrübeyle İngilizce öğrenmek adına yapılabilecek en doğru şeyin sık tekrar olduğunun altını çiziyor ve ekliyor:
“Ana dili dışında bir dili öğrenmek herkes için, her millet için zordur. Derin bir nefes alın ve kendinize başarısızlığın da öğrenme sürecinin bir parçası olduğunu hatırlatın. Herkes dil öğrenirken hata yapar. En mükemmeli olmaya çalışmayın. Hata yapmamaya çalışarak, İngilizce öğrenmeyi kendinize eziyet haline getirmeyin. Aksine keyifli hale dönüştürün, oyunla öğrenmeye çalışın. İngilizce öğrenme sürecinizde yaşadığınız her başarısızlığı bir öğrenme fırsatına çevirin, yaptığınız her hatayla birlikte daha da güçlendiğinizi hissedin, çünkü öğreniyorsunuz.”