Giriş
23.05.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5651 sayılı Internet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun[1], erişim sağlayıcılara, içerik sağlayıcılara ve yer sağlayıcılara ilişkin bir takım düzenlemeler öngörmüş, bunun yanında internetten yararlanma hizmetini toplu olarak sağlayan kişiler hakkında da belli yükümlülükler ve sorumluluklar getirmiştir. Bu kanuna bağlı olarak çıkartılan ve 01.11.2007 tarihinde yürürlüğe giren İnternet Toplu Kullanım Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik[2] ise, internetten yararlanma hizmetini toplu olarak sağlayanlara ilişkin ayrıntılı düzenlemeler getirmiştir. Bu makalede, öncelikle toplu kullanım sağlayıcı kavramına ve buna ilişkin açıklamalara yer verildikten sonra toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülükleri ve sorumlulukları incelenecektir.
I. Toplu Kullanım Sağlayıcı Kavramı
5651 sayılı kanun, ‘toplu kullanım sağlayıcı’ kavramını, “kişilere belli bir yerde ve belli bir süre internet ortamı kullanım olanağı sağlayan gerçek ve tüzel kişiler” olarak tanımlamıştır[3]. Kanundaki bu tanım eksik ve yanlış anlaşılmaya müsaittir. Zira tanımda yer alan “kişilere” sözcüğü ‘toplu’ ifadesini tam olarak karşılamadığı gibi, bu tanım herhangi bir toplu kullanım ölçütü veya toplu kullandırma amacı aramamakta ve bu nedenle başkalarına internet kullanımı sağlayan herkesi kapsamaktaymış izlenimi vermektedir. ‘Toplu kullanım’ ifadesi, topluca diğer bir deyişle birden fazla kişi tarafından bir arada veya aynı anda kullanımı ifade eder. Kanunda asıl ifade edilmek istenen budur ancak mevcut tanım eksik ve yanlış anlaşılmaya oldukça müsaittir.
Diğer yandan, kanundaki tanımda açıkça yer verilmese de, kanımca kişilerin ‘toplu kullanım sağlayıcı’ olarak kabul edilebilmesi için, internet kullanım imkânının toplu kullanım amacıyla sağlanması gerekir. Bu bakımdan, toplu kullanılmasını istemediği ve amaçlamadığı halde, sahip olduğu internet kullanım imkânını başka kişilerin yararlanmasına sunan kişiler ‘toplu kullanım sağlayıcı’ değildirler. Örneğin, başkalarının topluca kullanımına sunma amacı olmaksızın, sahip olduğu internet ortamını kullanma imkânından kablosuz ağ vasıtasıyla yararlanan ancak bilgisi olmadığı veya ihmal ettiği için, kablosuz ağına şifre koymayan ve bu nedenle interneti kullanım imkânından başkalarının da yararlanmasına istemeden imkân veren kişiler ‘toplu kullanım sağlayıcı’ olarak kabul edilemezler. Zira aksi yönde kanıt olmadıkça, internete erişim olanağının sırf şifresiz kablosuz ağ yöntemiyle kullanılıyor olması, tek başına başkalarının da bu internet erişiminden topluca yararlanmasının amaçlandığına karine teşkil etmez. Toplu kullanım sağlayıcı olarak kabul edilmek için, internet ortamını kullanım imkânını, başkalarının topluca yararlanması amacıyla ve toplu kullanıma uygun bir yerde kullandırma amacı da aranmalıdır.
Yine tanımda açıkça yer verilmese de, toplu kullanım sağlayıcıların, kişilerin internet ortamından yararlanması imkânını özel bir amaç olmaksızın sağlaması gerekir. Eğer, bir işveren kendi çalışanlarına, iş gereği topluca internet ortamını kullandırma imkânı sağlıyorsa kanımca toplu kullanım sağlayıcı olarak kabul edilememelidir. Aksi yönde bir yorum, işyerinde iş amacıyla toplu internet kullanımı sağlayan tüm işverenleri de toplu kullanım sağlayıcı konumuna sokacaktır ki, aşağıda incelenecek yükümlülüklerden de anlaşılacağı üzere kanun koyucunun amacı bu değildir. Bu bakımdan, tanımda açıkça ifade edilmese de, toplu kullanım sağlayıcıların, internet ortamını toplu kullanım imkânını özel bir maksat olmaksızın genel amaçlı kullanıma sunması gerekir. Dolayısıyla, işyerinde, iş amaçlı olarak internet ortamını toplu kullanma imkânı sunan işverenler topu kullanım sağlayıcı değildir. Ancak, eğer işveren işyerinde işe özgü olmayan ve genel amaçlarla kullanılması için internet salonu benzeri internet kullanım imkânı sağlamışsa bu durumda toplu kullanım sağlayıcı konumunda olacaktır.
Kanun koyucu, toplu internet kullanım sağlama hizmetinin ‘belirli bir yerde’ yapılması gerektiğini aradığından, kanundaki mevcut tanıma göre, gezici olarak toplu internet kullanım hizmeti verebilen araç sahiplerini, ‘toplu kullanım sağlayıcı’ olarak kabul etmek mümkün olmayacaktır. Bu nedenle, örneğin otobüsle veya internet kullanımı için tahsis edilmiş bir başka gezici araçla toplu olarak internet kullanımı sunan kişiler, kanuna göre ‘toplu kullanım sağlayıcı’ tanımına uymayacaktır. Türkiye’de kimi belediyelerin ve ticari kuruluşların bu şekilde internet kullanım hizmet verdiği düşünüldüğünde, kanundaki tanımda neden “belirli bir yerde” ifadesinin kullanıldığı anlaşılamamaktadır. Ayrıca, tanımda niçin ‘belirli bir süre’ kavramına yer verildiği de anlaşılmamaktadır. Zira, interneti toplu kullanma imkanı, belirsiz bir süreyle de kullanıma sunulabilir. Örneğin bir ticari kuruluş, kendi müşterilerine süre sınırı olmaksızın internet kullanımından yararlandırabilir.
Bütün bu hususları dikkate alarak, kanundaki bu tanıma ek olarak bir tanım yapmak gerekirse, toplu internet kullanım sağlayıcı kavramı için ‘kişilerin topluca yararlanmasını sağlamak amacıyla, birden fazla kişiye aynı anda ve genel amaçlarla internet ortamını kullanma imkânı sunan gerçek veya tüzel kişiler’ denilebilir.
Toplu kullanım sağlayıcı, gerçek kişi olabileceği gibi, vakıf, dernek veya ticaret şirketi gibi tüzel kişiler de olabilir. Ancak toplu kullanım imkânı sunulan yerin ticari bir yer olması ya da bir işletme olması şart değildir. Kanunda ifade edilen toplu kullanım sağlayıcılar, Yönetmelikle ticari amaçlı olanlar ve ticari amaçlı olmayanlar şeklinde bir ayrıma tabi tutulmuştur. Ticari olsun veya olmasın toplu kullanım sağlayıcılara ilişkin bu ortak açıklamalardan sonra, ticari ve ticari olmayan toplu kullanım sağlayıcılar aşağıda ayrı ayrı incelenecektir.
Bu makalenin devamını burayı tıklayarak okuyabilirsiniz.
[1] Bundan sonra sadece ‘Kanun’ denecektir.
[2] Bundan sonra sadece ‘Yönetmelik’ denecektir.
[3] ‘Toplu kullanım sağlayıcı’ kavramı kanun tasarısı metninde “Ticari amaçlarla kişilere belli bir yerde ve belli bir süre internet ağını kullanım olanağı sağlayanlar” olarak tanımlanmıştı ve sadece ticari amaçlı toplu internet kullanımı sunanlar, ‘toplu kullanım sağlayıcı’ olarak kabul edilmişti.