Yunan Mitolojisine göre güzeller güzeli bir Helen vardır. Bu Helen’in aşkı için savaşan kralları orduları ve şehirleri takip eder. Yunanlılar ile Anadolu’nun o dönem büyük şehirlerinden olan Truva arasında geçen bir mücadele tam sona erdi denirken Yunanlılar bir hinlik düşünür geri çekilir gibi yaparlar ama arkalarında da tahtadan yapılmış büyük bir at bırakırlar. Başına da bir bekçi dikerler. Bekçi dediysek bu tahtadan at oyuncağı koruması için değil Truvalıları bir şekilde ikna etmekle görevli bir Yunan askeridir. Tanrılara kurban edilmek üzere iken kendisini zar zor kurtardığı hikâyesi ile önce Truvalıları kandırır sonra bu tahta atın da Truvalılara bırakıldığını, Yunanlıların beklentisinin bu atın yakılması ve böylece tanrıların gazabının Truva üzerine çekilmesi olduğudur. Ancak Truvalılar atı şehrin içine alır ve korurlarsa Tanrıların bereketi ve koruyuculuğu da Truvalılar üzerinde olacaktır.
Truvalılar kendi aralarında ne konuştu bilinmez ama Yunan Mitolojisine göre Truvalılar kendilerine uzatılan bu havuca kanarlar, günümüz ifadesi ile balıklama atlarlar. Tanrıların kendilerine gönderdiği bu armağanı büyük bir keyifle içeri alırlar, yerler içerler ve gecenin ilerleyen saatlerinde de artık ya yorgunluktan ya da fazla içmekten dolayı sızıp kalırlar.
Atın içeri alınmasından keyif duyan sadece Truvalılar değildir. Bu atın içine saklanmış Yunan askerleri de keyiflidir. Truvalılardan tek farkları biraz canları sıkılmıştır, küçücük bir alanda bilmem kaç asker birbirlerinin nefeslerini ve terlerini koklamak zorundadır. Ta ki at içeri alınıp, Truvalılar eğlenceler düzenleyip gecenin bir vaktinde sızana kadar.
Sızan Truvalıları gören Yunanlılar karanlığın sessizliğini bozmaktan imtina ederek yavaşça atın içinde bulundukları odadan dışarı çıkmaya başlarlar. Hem temiz hava almanın keyfi, hem de Truvalıların bu oyunlarını yutmasının verdiği sevinçle ve en sonunda Truva surları aşmanın verdiği dinçlikle de, ellerine kılıçlarını alırlar, bir sağlarına bir sollarına bakarak Truva’nın kimisi geniş kimisi dar sokaklarında ilerler. Kimi Yunan askeri hala uyanık kalmış Truva askerlerini, sivillerini gecenin karanlığının sessizliğini de çok fazla bozmayacak şekilde hallederken, diğerleri de şehrin surlarının dış dünya ile tek bağlantısı olan kapılara doğru yönelirler.
Gecenin sessizliği artık sessiz olmaktan çıkmış Truva için mahşer anı başlamıştır. Şehrin içindeki kargaşa artarken dışarıda pusuda bekleyen diğer Yunanlılar surların kapılarının açılması ile şehrin içine akın akın koşarlar…
Gece bitip güneş ışıkları Truva üzerinde aydınlanmaya başladığında artık Truva dünün Truvası değildir. Bir AT sevdası yüzünden hem canlarından hem de şehirlerinden olmuşlar, ellerindekini kaptırmışlardır.
Krallar arasında mücadelenin ana konusu olan da Yunan güzeli Helen’de tekrar uzun bir yolculuğa çıkar, memleketi Yunan şehrine geri döner.
Truvalılar ise bu savaşın üzerinden en az 2500 yıl geçmesine rağmen halâ hatırlanacak, teknoloji dünyasına da damgasını vuracak bir isme babalık, analık yapacaklardır.
Geçmişten Geleceğe hep yaşayan bir At: TRUVA ATI
Truvalıların Yunanlılar yaptığı savaş sadece kendi dönemlerine değil günümüze de damgasını vurmuş ve farklı kişilere ait bilgisayar, akıllı telefonlar, tabletler üzerine bu cihazların sahipleri tarafından masum amaçlarla yüklenen ama aslında kontrolü başkasında olan programlar için de ilham kaynağı olmuştur.
Truva Atı kavramını sadece cihazlar üzerine yüklenen ve başkalarının kendi istedikleri bir vakitte kontrol ettikleri yazılım olarak adlandırmak aslında bir hata olabilir. Çünkü bu kavram sadece cihazlar için değil aynı zamanda günümüzün ticaret hayatı için de kullanılabilir. Bazen ülke olarak sattığınız bir firmanın ekonomik amaçlarla ilgi gördüğünü sanırsınız ancak bir bakarsınız o firma artık sizin için bir Truva Atı olup çıkmıştır ya da olma potansiyelindedir. Eliniz kolunuz bağlanır, yukarı tükürseniz bıyık, aşağı tükürseniz sakal durumu olur.
Sadece bilgisayarınıza, akıllı telefonunuza, tabletinize indirdiğiniz program mı Truva Atı olabilir? Ya da yaşadığınız ülkenin önde gelen firmalarının bilmem hangi ülke tarafından satın alınması mı? Peki sıradan vatandaş olarak sizin doğrudan farkına varmadığınız ancak hizmet aldığınız firmaların kullandığı sistemler, yazılımlar sizin hakkınızda Truva Atçılık oynuyorsa?
Sokakta gezerken sokak lambasının yanına iliştirilmiş mobese kamerasının sizin nereleri dolaştığınızı bildiğini kaçımız biliyor? Eskiden olsa azdı ama günümüzde bu sayı elbette artmıştır. Pekâla bilmek ya da bilmemek sizi neden ilgilendirsin ya da ilgilendirmesin?
Günlük hayatımızın bir parçası haline gelen İnternet kullanımı, İnternet bağlantısı üzerinden artık her daim neredeyse içinde yaşadığımız sanal dünyanın parçaları? Google, Facebook?
Yaşamımızı kolaylaştıran, günlük alışkanlıklarımızı değiştiren hizmetler, teknolojiler?
“Truva Savaşı”nı konu alan mitolojik hikâyeleri okuduğumuzda bunlar bize bazen eğlenceli gelmekte belki de Truvalıların yaptığı hataya “Amma akılsızlarmış, atın içini kontrol etmeyi düşünememişler mi?” gibi soruları birçoğumuz sormaktayız.
Hiç kendimizi Truvalılar ile karşılaştırıp kaçımız şu soruları soruyoruz:
- “Acaba ben de Truva Atı kurbanı mıyız?
- “Hayatımı kolaylaştıran hangi teknolojiler, programlar aslında bir Truva Atı?”
- “Bedava denilen her hizmet, ürün aslında bir Truva Atı mı?”
- “Hizmet aldığım firmanın kendisi ya da kullandığı programların için de “Truva Atı” olabilir mi? Ya varsa?”
Ölümsüzlük iksiri içmiş olan Truva Atı’nın tarihine bu şekilde giriş yaptıktan sonraki yazılarımda günümüzün Truva Atlarını konu alacağız. Herkesin anlayabileceği şekilde günümüzden örnekler verecek, gördüğümüz her şeyin aslında güzeller güzeli “Helen”in kendisi değil onun görünümüne bürünmüş başka biri olabileceğini göstereceğiz. Konuyu biraz daha ileriye taşıyıp teknoloji şirketler, akıllı telefon uygulamalarına el atacağız. Belki biraz daha ileri gidip Türkiye’den de örnekler verecek sorular soracağız, geçmişte sorulan soruları tekrarlayacağız.
Günümüzün Truva Atlarını konu alırken Truva Savaşı efsanesinde Truva Atı’nı içeri sokmayı başaran Yunanlı askerlerinin günümüzdeki halleri olan Siber Savaşçılardan, Siber Ordulardan bahsedecek hala Truvalıların gafletine düşen, düşmek üzere olarak ya da geçte olsa gaflete dalmaktan son anda kurtulanları da yazılarımıza konu edeceğiz. [1][2][3]
Truvalıların genelinin sormadığı, belki aralarından bir kaçının akıl ettiği “Bu at neyin nesi?” sorusunu artık hepimizin sorma vakti gelmedi mi?
[1] 2016’da Dünyada 1 Milyon Siber Güvenlik Elemanı Aranacak
[2] Fikri Işık : Türkiye Siber Güvenliğin Önemini Anladı
[3] Ukrayna’lılar Rus’ların Güç Santrallarına Saldırdığını İddia Ediyor